“12 Eylül ve öncesi”, Türkiye’nin yakın tarihinin bir kara kabusu. Cenab-ı Allah’ım kimseye ve bu millete o günleri bir daha yaşatmasın.

Nereden esti bilmiyorum ama güzel bir sohbet esnasında aklımızın bir kenarına yazdığımız “Altı Yol Akıncıları’ndan” söz edelim diye dün bir yazı yazmıştık.

İyi ki de yazmışız. Bu küçük yazı sayesinde çoktandır sesini duymadığımız pek çok büyüğümüz ile hasret giderme şansını bulduk. Hatta şahsen bire bir tanımadığımız bazı büyüklerin ya da dostların evlatları ile bu vesileyle tanışma fırsatı bulduk.

Allah hepsinden razı olsun.

12 Eylül öncesi bu millet için felaket günleri idi.

Evlat babasına düşman, abi kardeş ise kanlı bıçaklı idi. Varın gerisini siz hayal edin. O günleri yaşamayanlar için yapılan filimler bile o karanlığı canlandıramıyor.

O günlerin belki de tek olumlu tek yönü insanların okuması idi.

Yani o günlerde akıncı da olsanız, ülkücü de olsanız, devrimci de olsanız hiçbir genç boş değildi. Kim neye inanıyorsa inansın hem kendi inandıklarını okuyor, diğer yandan da rakip değil düşman olarak gördüğü insanların inandıklarını ezbere biliyordu.

O günlerin küçüğü yani abisinin kardeşi olarak Akıncılarla tanışan ve derneğe gidip gelmeye başlayan isimlerden Mustafa Özdemir bakın o günleri tanımlarken Akıncılar Derneği’nin logosunu arşivinden çıkartıyor ve “1977-1980 yılları arası kütüphanelerindeki tüm kitapları okuma fırsatını yakaladığım güzel kuruluş” diyordu.

Yani 12 Eylül öncesi denildiği zaman ne kadar kan, kin, faali meçhul, devlet cinayeti varsa bir o kadar da kültürün sanatın, edebiyatın gençlikte zirve yaptığı yıllar vardı.

Ne demek istediğimizi isterseniz yine o günlerin akıncı gençlerinden bugünün ise alanları ve sektörleri ne olursa olsun Konya’nın hatta Türkiye’nin örnek insanlarının bir kaçından daha söz edelim;       

Seyit Mehmet Buğa, Ahmet Sorgun, İlker Özkan, Mustafa Sabri Ak, Mehmet Doğanay, Ayhan Ersöz Nevzat Arabacı, Hidayet Onur, Namık Yolcu, Sıtkı Arlı, Mesut Karaköse, Mustafa Acar, Ahmet Aslan, Fevzi abi, Ziya Uğural, Mehmet Güçlü, Ahmet Poçanoğlu, Ahmet Atılgan…

Tekrar tekrar isimlerini unuttuğum pek çok dosttan büyükten özür dilerim. Unuttuklarım bunu artık yaşlılığıma versinler ve bizi affetsinler.

Bu arada 24 saattir dostlarımızla yaptığımız görüşmelerde, hasbihallerde birde şöyle ortak bir nokta çıktı. Dostlarımız özellikle şunun altını çiziyorlardı ki, “Altıyol Akıncıları AK Parti’nin varlığından beri AK Partililer. Lakin aktif olarak bir çoğu siyasette olmadı”…

Bizden şimdilik bu kadar.

MHP’DEN YENİ BİR ADAY ADAYI

Seçimler öncesi siyasi alanlarında vekillik için hazırlık yapanların isimleri de bir bir ulaşmaya başladı. Mesela dün sabah kendisinden bire bir değil ama yakın bir meslektaşı hocamızdan da Doç. Dr. Ahmet Koçak’ın aday adayı olacağını öğrendik. Bu şehrin yetiştirdiği çok kaliteli isimlerden Selçuk Üniversitesi Kimya Mühendisliği Öğretim Üyeleri’nden Doç. Dr. Koçak’ın MHP’den aday adaylığı şimdiden hayırlı olsun diyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ağız kalpten başkasını söylemezmiş.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Alt ve üst geçitlerde bisikletle ters yönden gitmediğimiz zaman ADAM oluruz