Konyaspor’un performansındaki düşüşten geçen haftaki yazımda bahsetmiştim. Bu hafta da bu düşüş devam etti maalesef. Takıma ne olduysa 4 maçtır istenilen düzeyde değil. İkinci yarının o ilk 3 maçındaki oyun yok artık. Konyaspor’un bir şanssızlığı da Kayseri Erciyesspor’un formda dönemine denk gelmesi. Ligin ilk yarısındaki Erciyes ile ikinci yarısındaki Erciyes arasında ve ikinci yarının ilk 3 maçındaki Konyaspor ile son 4 maçtaki Konyaspor arasında ‘dağlar’ kadar fark var. Ve bir de Edinho farkı var tabi. Portekizli oyuncu takımın çehresini bir anda değiştirdi.

Kayseri ekibi son 4 maçta galip gelirken, attığı 9 golün beşini Edinho kaydetti. Ara transfer döneminin en iyi transferi kuşkusuz. Konyaspor’un foveti Thorvaldsson, Kayseri Erciyesspor’un forveti Edinho. Aradaki kalite farkı Kayseri Erciyesspor’a bu maçı kazandırdı. Thorvalddsson, bizim kalitesiz ligimizin bile kalitesinde bir oyuncu değil. Hani bir slogan var ya “sen yoksan bir kişi eksiğiz”  diye, burada tam tersi; Thorvaldsson varsa bir kişi eksik Konyaspor. Thorvaldsson’da bu kadar ısrar edilmesi Konyaspor’un hücumda elini kolunu bağlıyor. Ya Gekas bir an önce iyileşmeli, ya da Mesut Bakkal bu ısrarından vazgeçmeli…

Stoperde cezalı olan Selim’in yerine Ali Turan’ı görmek beni oldukça şaşırttı. Aylardır sakat olan bir oyuncunun yerine o bölgede Erdinç Yavuz’un oynaması daha akıllıca olurdu. Üstelik Ali Turan sakat olduğu dönemde kendine hiç bakmamış, aşırı kilo almış. Ali Turan bu fizikle futbol oynamamalı, sumo güreşi falan yapmalı.

Golden sonra maç daha zevkli bir hal alsa da iki takımın da beceriksizliği başka gol izlememizi engelledi. Bir de şans faktörü var tabi. Tomas Borek az daha ‘börek gibi bir gol’ atıyordu ki direğe takıldı. Mesut Bakkal son 4 maçı izlemeli ve bir şeyler yapmalı. Aradaki dağlara bir tünel açmak şart…