Önceki gün sabah erken saatlerde kar, kış, tipi demeden Karaman’daki bir devir teslim töreni için yola koyulduk.  

Zorlu bir yolculuk sonrası beyaz örtülü Karaman’da idik.

Yol boyuncu aşırı buzlanma ve görüş mesafesinin çok kötü olması yüzünden istenmeyen kazalara şahitlik ettik. Yol o kadar kötü idi ki durup görüntüleme cesaretini kendimizde bulamadık. 

Bir süredir Karaman’da turlayamıyorduk. Bu sefer fırsat bu fırsat diyerek birkaç eş dost ziyareti bile yaptık.

Karaman’a çok farklı ve gelişmiş dahası hızla gelişmekte bulduk.

Kiminle çay içsek, kime selam verip “ne var ne yok” desek herkesin ağzından önce öyle bir “Lütfi Elvan” diye bir güzel söz dökülüyor ve bu övgü dolu cümlelerin ardı arkası gelmiyordu. Karamanlılar için Sayın Bakan hâlâ efsane gibiydi. Vallahi helal olsun bize Sayın Bakanı öyle anlattılar öyle anlattılar ki hep gözümün önüne nedense belki bu iş siyaset olduğu için bizim vekiller geliyordu.

Gerçi şimdi siz diyeceksiniz ki Karaman-Konya ne farkı var ki.

Karaman sonuçta Konya’nın bir parçası idi ve siyasi bir yatırım adına Konya’dan koparılmış il yapılmıştı. Mesela Ermenek. Şimdisiz bir tane Ermeneklinin “Ben Konyalı değilim Karamanlıyım” dediğini duydunuz mu?

Biz yine Karaman’ı Konya gibi görüp sohbet ederken özellikle şehri yöneten Karamanlıların siyasi açıdan bizim önünüze geçme ve bir yarış halinde olduklarını dahası bu insanların, Sayın Elvan ile böyle bir yüksek özgüvene kavuştuklarını izliyorduk.

Karamanlı, Karaman’da yaşayan Konyalı ya da nereli olursa olsun Karaman’daki bir akl-ı selim sürekli olarak “Lütfi Elvan” diyordu da başka bir şey demiyordu.

Kıskandım mı? Evet kıskandım.

Fesatlandım mı? Evet.

İçimden “keşke Sayın Bakan Konya’dan olsaydı” dedim mi? Evet dedim.

Mesela siyasetle ve ticaretle uğraşan Karamanlılar, Mersin’de bile Lütfi Beyin sayesinde MHP’li belediyelerin bile nasıl AK Partili olduklarını ballandıra ballandıra bize anlatıyorlardı.

Eski sıkı bir Doğru Yol’cu ile de sohbet ettim. (Kendisini çok eskiden tanırım onun için DYP’li dedim) İki çayını içtim. Bu dostumuz artık çok yüksek perdeden konuşuyordu “Şimdi AK Partiliyim. Ama Lütfi Bey’in yüzünden”…

………..

İş bu kadar aşikardı ve basitti.

Helal olsun demekten başka bir şey diyebilir miyiz?

Haaa yine başka bir ortamda bir başka tanıdık isim hadi ismini de yazalım Karaman’da gazete patronu olan arkadaşım Hüseyin Oğuz’da aynı telden devam etti “Bakın seçim öncesi kabinede değişiklik olacak. Sayın Bakan’a dikkat edin” diyordu.

KARAMANOĞLU MEHMETBEY’İN YENİ REKTÖRÜ MEHMET AKGÜL HOCA

YÖK’teki son düzenlemenin ardından Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın atadığı rektörlerden birisi de Erbakan Üniversitesi’nin Ereğli Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akgül Hoca idi. Mesela Mehmet Hoca da Karamanlı, Ermenekli hatta Sarıveliler’dendir.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nin yeni rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül Hoca’yı iyi tanırım. Mükemmel bir insandır. Dahası o kadar iyi bir insandır ki zaman zaman kendisine takılırdım, “Hocam valla sen nasıl akademisyensin. Bu kadar da iyi niyetli güzel düşünceli olunmaz ki?” derdim.

Mehmet Hoca müthiş bir bilim adamıdır.

Yıllardır Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde, Düzce’de yaptığı çalışmaları ve bu çalışmaların sosyal ve iş hayatındaki ekonomik döngülerini kendisinden dinlemişimdir.

Lafı uzatmayalım, Prof. Mehmet Akgül Hoca her yönü ile dört dörtlük ADAM gibi ADAM’dır.  Rektörlük içinde biçilmiş kaftandır.

Sayın Cumhurbaşkanımız demek ki böylesine tam isabetli atamaları ile güçlü kadroları oluşturuyor.

Bizde bu vesile ile içimizden bir insan olan Mehmet Akgül Hocamıza yeni görevinde üstün başarılar dilerken, bu atamanın ve Mehmet Hoca’nın Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi’ne Karaman’a, Konya’ya, ülkemize, hocanın kendisine ve ailesine hayırlı olmasını yürekten diliyoruz.

ŞÜKRÜ DOĞAN BEY’E GEÇMİŞ OLSUN DİYORUZ

Beyaz kış sert ve çetin sürecini sürdürürken zaman zaman insanlarımızı da yatağa düşürmeye devam ediyor. İşte kışın azizliğine uğrayan dost isimlerden birisi de kendi sektöründeki yatırımları ile kurumlarını marka yapan ve markalarını Konya dışına da taşımayı başaran Şükrü Doğan abimizmiş. Şükrü abinin gripten yatağa düştüğünü öğrendik. Gerçi yeni yeni ayağa kalkmış işine gidip geliyormuş ama biz geç öğrendik. Bu vesile ile güzel yürekli güler yüzlü bu girişimci dostumuza da huzurlarınızda geçmiş olsun diyoruz.

YOL BOYUNCA İKİ BÜKLÜM OLMUŞ DİREKLERİ

GÖRÜNCE HEP MEDAŞ’IN KULAKLARINI ÇINLATTIM

Kış öylesine sert geçiyor ki şehrin dışına çıkınca bunu daha net görebiliyorsunuz. Karaman’a gidip gelirken yol boyunca elektrik direklerinin yoğun kar yağışından iki büklüm olduklarını gördüm. Ve hep MEDAŞ ve MEDAŞ’çılar gözümün önüne geldi. 10 dakika elektrikler gidince bu insanlara nasıl sövdüğümüz aklıma geldi ve utandım. Böyle garda gışda Allah kimseyi MEDAŞ’çı yapmasın.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ceza kaldırılabilir; ama suç insanın içinde sonsuza kadar yaşar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?   

Dedeman kavşağında bazı dolmuş sürücüleri kavşak içinde yolcu aldıktan sonra yolun sağ şeridinden  direkt sol şeride burnunu sokmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.