Şehrimizin bu dönemde yürümesi, koşması değil uçmaması için hiçbir neden yok. Yıllarca hükümetlerde bir bakanımız olsun diye kendimizi yırttık durduk. Son yıllarda ise bırakın Konyalı bir bakanı Konyalı Başbakan var.

Bunu siyasi bir görüş ya da partili olarak demedik. Zaten Allah’a şükürler olsun ki partili gazeteci olduğumuz gün gazeteciliği bırakır o partinin basın müşaviri oluruz. Son dönemlerin tek partili Ak Parti iktidarlarında bile partili olmadık. Bu büyük güce rağmen şehir için Konyalılar için gerektiğinde yanlış, eksik ne varsa da samimi bir şekilde yazdık.

Sonra birileri sözüm ona adımızı “muhalefet” diye çıkarmaya çalıştı.

Ama tutmadı.

Çamurları iz bırakmadı.

Allah’a şükürler olsun ki biz hala aynı yerdeyiz. Ve hala sadece ve sadece Allah’a güvenerek dimdik ayaktayız.

Kimseye muhalif filan da değiliz.

Hele hele böyle bir güçlü iktidara da durduk yerde karşı olacak kadar geri zekalı değiliz…

Ne var ki adı Ak Partili olan, ya da Ak Partili geçinen, özünde ise maddi ve manevi ranttan başka bir şeycikleri olmayanların öbür dünyada yatacak yerleri yok.

O birilerinin bugünlerde tek bir etiketi var “AK Partiliyiz”…

Neyse onlarla da görülecek bir hesabımız olacak inşallah. Yeter ki şu 1 Kasım tantanası da bitsin.

………

Gelelim bugünkü yazı konumuza.

Dün sabah bir basın toplantısındayız. Israrla bir eski Belediye Başkanımız arıyor. “Hayırdır inşallah” dedik açtık…

Abimiz bir eski ilçe belediye başkanı. Orta yaşın biraz üstünde. Selam faslından sonra direkt mevzuya girdi “Uğur’cum Allah Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan razı olsun. Şu anda hızlı tren ile İstanbul’a gidiyoruz. Ama donduk hasta olacağız. Geçen gün de İstanbul’a giderken aynı sıkıntıyı yaşadık. Bir türlü klimaları çalıştıramadık. Şimdide kim varsa arıyorum. Senden önce de bizim Hamdi Yıldırım’ı aradım. Ulaşamadım. Yine arayacağım. Ama Allah aşkına şu konuyu köşende bir dile getirsen.

Avrupa’da gibi seyahat ediyoruz. Ama soğuk havada içini ısıtamıyoruz. Sıcak havada soğutamıyoruz.

Bu niye böyledir? Bu durumu kime iletmeliyiz?”…

………..

Fıkra gibiydi vallahi.

Dün sabah hava soğuk muydu? Evet

Trenin içi daha da soğuk olabilir. Ve trenin içindeki yaşlıyı hastayı düşünmek kimin görevi olmalıdır? Ya da sadece klimanın çalıştırılması için müsteşarlar mı aranmalıdır?

Şimdi bu abimiz hasta olsa kime kızacak?

Bana kızacak hali yok değil mi?

Ha biz şimdi bunu yazdık diye sözüm ona partili geçinenler bozulacaklar, kızacaklar, bizi bir yerlere şikayet edecekler.

Edin beyler edin.

Siz şehir için hiçbir şey yapmayın.

Konya Ak Parti içinde sadece partili kimliğiniz ile hava atın.

Partiyi biraz daha ticaretinize kullanın. Protokollerde filan oturup hava da atın.

Ama sizi 1 Kasım’dan sonra bizzat ben önce Sare Hanım’a sonra da Başbakanımıza ismen şikayet edeceğim.       

El mi yaman siz sahte partililer mi yaman bunu da hep birlikte göreceğiz inşallah.

(Bu kızdığım partililerin (!) trenle bir alakası yok. Yanlış anlaşılmasın)

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Fikirlerin kanatları vardır, kimse insanlara ulaşmasını engelleyemez

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

Zafer’de otomobillerimizi belediyenin oto parklarına park ettiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.