Batı Cephesi’nin tek dayanağı Konya’ydı
TARİHE YOLCULUK (110)
Garp Cephesi’nin tek dayanağı olan Konya ve Konyalılar, Millî Mücadele’ye ruhunu ortaya koyarak destek veriyor. Konya Valisi Mustafa Abdülhalik Renda, “Delibaş hadisesi, Konya’da amansız bir mücadele ruhu yaratıyor…” diyor ve Konyalı, Millî Mücadele’nin bir numaralı kahramanı oluyordu.
Sene 1922 ve Konya halkı, 7’sinden 70’ine kadar Millî Mücadele için seferber…
Konya Hilâl-i Ahmer Cemiyeti harıl harıl çalışıyor. Garp Cephesi’nin yegâne (tek) istinatgâhı (dayanağı)ise Konya. Yiyecek ve giyecek dahil boradan temin ediliyor ve Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin kadınlar kolu, cephedeki erata tomar tomar çamaşır gönderiyor ve Konya Türk Ocağı, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de halkı, gençleri mücadeleye teşvik için mitingler ve toplantılar yapıyor. Konya camilerinde şüheda için mevlidler okunuyor, gaziler merasimle karşılanıyor, yetimler kucaklanıyor, Dârüleytâm’a yerleştiriliyor.
Konyalılar, Millî Mücadele’ye bütün heyecanını, duygusunu ve isteğini ortaya koyarak çalışırken Konya Valisi Mustafa Abdülhalik Renda, şu ifadeleri söylüyor: “Delibaş hadisesi, Konya’da amansız bir mücadele ruhu yaratıyor…”
Ve Konyalı Millî Mücadele’nin bir numaralı kahramanı oluyor.
Yalnız şu husus da burada ifade etmekte fayda var: Konya’da çıkan isyanlarda İngiliz silah ve parasının yanı sıra İngiliz ve İstanbul Hükûmetlerinin desteğindeki bazı din adamlarının etkisi hayli fazladır. Bu durum halkın Millî Mücadele’ye katılması konusundaki tereddütler yaşamasına sebep olduğunun da bilinmesi gerekiyor.
Bütün bunlara rağmen Konyalı, milli mücadelede ruhunu ortaya koyuyor. Düzenli orduların kurulmasında coğrafi özelliği de unutulmamalıdır.
GAZİ KEMAL KONYA’YI ZİYARET EDİYOR…
Bu tarihlerde Gazi Mustafa Kemal, Konya’ya ikinci kez (1 Nisan 1922) geliyordu. Binlerce Konyalı Tren İstasyonuna Gazi’yi karşılamak ve görmek için akın ediyor; Dâr’ül Muallimat (Kız Öğretmen Okulu), Dâr’ül Muallimin (Erken Öğretmen Okulu), Sultanî, İdâdî, Askerî İdâdî, İptidaî Mektep, İlmiye Medresesi talebeleri, eşraf, ulema, askerî ve mülkî erkân hepsi orada.
Mustafa Kemal Paşa, beraberinde ecnebi iki devlet sefiri (büyükelçi- biri İngiliz)) olduğu halde trenden iniyor. Kendilerini karşılayan Konya Vali Vekili Mustafa Abdülhalik Renda, Ahzıasker Heyet Reisi Rüştü Paşa ve Anadolu-Bağdat Demiryolları Umum Müdürü Behiç Erkin’in ellerini sıkan Gazi Kemal, halkın alkışları arasında Feridiye Karakolu’na kadar yürüyorlar. Ecnebi (İngiliz) sefir, Gazi Mustafa Kemal’in halkın arasında elini kolunu sallayarak yürümesi dikkatini çekiyor ve kulağına eğilerek bunun doğru olmadığını söylüyor. Gazi de gülerek; “Endişe etmeyiniz” buyuruyorlar. Konya’da üç gün kalan Mustafa Kemal, hükümeti, belediyeyi, hastaneleri ve mektepleri ve eski eserleri ziyaret ederek Hamdizade Abdülkadir Erdoğan’ın tarihi eserler hakkında verdiği açıklamaları da dinliyorlar.
Konya Yetimler Yurdu’ndaki çocuklar sevindirilir ve Gazi, akşam da Darülmuallim’in hazırladığı hamasi bir temsili de seyrediyor. Konya’da kaldığı üçüncü gün ise Nalbant Okulu’nu da ziyaret ettikten sonra , halkın dertlerini dinliyor ve 4 Nisan 1922 günü Ankara’ya dönüyorlar.
YARIN: Konya İsyanı’nın muhasebesi ve İstiklâl Mahkemeleri…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.