Ülke ve İslam coğrafyasında yaşanan üzücü olaylar ve ümmetin içine düştüğü acınası durumdan kaynaklı bayram yazılarımda bayram sevincini fazla dile getiremediğim için bu başlığı kullandım.

“Terörsüz Türkiye” eylem ve söylemlerinin barış rüzgarları estirdiği ülkemde, son günlerde yaşanan sosyal ve siyasi olaylar biraz morallerimizi bozsa ve neşeli bayramlar geçirmemizi olumsuz etkilese de bu bayramı eski bayramlar gibi yaşamak istiyorum.

Her bayram eskiyor niye eski bayramların özellikle de çocukluğumuzun bayramlarını özlüyoruz?

"Çocukluğumuzun bayram neşesi" ifadesi, genellikle bayramların geçmişteki coşkulu ve samimi atmosferine duyulan özlemi ifade eder.

Eskiden bayramlar, aileler arası sıkı ilişkiler, geleneksel kutlamalar ve birlikte geçirilen keyifli zamanlarla doluydu.

İnsanların özelliklede çocukların bayramlıklarını giymesi, büyüklerin ellerini öpmeleri, verilen şekerlerin alınması gibi masum, sevimli gelenekler bizleri çok mutlu ederdi.

Mesela, ben bizim köy odasındaki şekerler içinde Mehmet Çavuş emmimin şekerlerini hiç unutamam!

Basit gibi geliyor ama eski bayram kutlamaları, belki de daha sade ve içten olduğu için pek çok kişi için nostaljik bir anlam taşıyor olabilir.

Günümüzdeki bayramlar ekonomik durumu iyi olanlar için tatile, ekonomik durumu iyi olmayanlar için geçim sıkıntısından kaynaklı eziyete dönüşebiliyor.

Nüfusumuzun büyük çoğunluğu şehirlerde yaşadığı için memlekete gidip gelmenin büyük maliyeti ve zorluğu oluyor.

Bayramlar, her ne kadar sevinç, huzur ve birlikte olma zamanı olsa da içinde bulunduğumuz zorluklar ve kaygılar, bu coşkuyu tam anlamıyla hissedebilmemizi engelleyebiliyor.

Onun için eski bayramlarda yaşanan samimi neşeli anlar pek çok kişi tarafından özlemle dile getiriliyor.

Açık konuşayım memleketimde yaşanan sosyal ve siyasi bunalımların ruh halimi etkilemesine müsaade etmeyeceğim.

Siyasi ve toplumsal sorunlar, bireylerin günlük hayatlarını, duygusal durumlarını ve bakışlarını etkileyebilir.

Bu tür karmaşık durumlar, bayramlar gibi özel zamanlarda bile neşeli olmayı zorlaştırsa da bu zorluklar içinde bir nebze de olsa eski bayramların o içtenliğini arayarak kendi iç huzurumuzu bulmaya çalışmalıyız.

Bayramlar, sadece dışarıdaki koşullara bağlı olmayan içsel bir anlam taşır. Belki küçük bir kutlama, sevdiklerimizle geçirilen birkaç değerli an, o eski neşeyi biraz olsun hissedebilmemizi sağlayabilir.

Önceki yıllarda yazılarımda çok dile getirdiğim, çok önemsediğim bayramlarımızın tatil beldelerinde değil, büyüklerimizin yanında geçirilmesidir.

Bayramları büyüklerin yanında geçirmek, onlarla vakit geçirmek, hem geçmişi hatırlatır hem de zayıflayan akrabalık bağlarını güçlendirir.

Büyüklerin küçüklere karşı gösterdiği merhameti, sevgisi ve duaları, bayramın manevi yönünü derinleştirdiği gibi büyükleri mutlu etmenin iç hazzını yaşatır.

Ayrıca birlikte yemek yemek, o sofrada tüm aile bireylerinin bir araya gelmesi, sadece karın doyurmak değil, aynı zamanda ruhsal bir birlikteliğin oluşmasını sağlar.

Büyüklerin yanında olmak, onlara saygı göstermek, onların sağlıklı ve mutlu olduğunu görmek de insanın içini rahatlatan, huzur veren bir şeydir.

Ben de biliyorum; eski bayramların o sıcak atmosferini tam olarak yeniden yaşamanın zor olduğunu ama yakınlarımızla bir araya gelip bayramlaşmak o gelenekleri sürdürmek yine de önemlidir.

Bayramların getirdiği huzur, aslında insanın sevdikleriyle vakit geçirme ve birlikte olma arzusundan doğuyor.

Zaman değişse de bu samimiyetin ve birlikteliğin verdiği mutluluğun hep kalıcı olmasına gayret edelim.

Özellikle toplumun böyle huzursuz bir dönemde, huzuru bulması, insanın kendini güvenli ve sevilmiş hissetmesi gerçekten çok kıymetlidir.

Mümkünse bayramı yakınlarınızla birlikte yemek yiyerek ve bayramı büyüklerin yanında geçirelim.

İnsan tatile her zaman gider, gitmese de bir şey kaybetmez; anacak, büyükler kaybedilince bir daha bulunamaz.

Anasız babasız bayramların tatsızlığı ve burukluğunu anasını babasını kaybedenlere bir soralım.

Çocuklarımıza yakın, uzak akrabalarımızı tanıtalım ve akraba olmanın ne kadar kıymetli olduğunu anlatalım.

Ayrıca, sizlerin de ihtiyarlayıp yalnız kalacağınızı ve kapıdan bir geleni özellikle de çocuklarınızı bekleyeceğiniz günleriniz olacağını unutmayınız!

Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder, tüm insanlığın huzur bulmasına vesile olmasını Allah(cc) niyaz ederim.