Dünya Müslümanları bocalıyor. Savaşlar, açlık, ölümler; huzursuzluk, mutsuzluk. Müslüman mahzun, İslam eserleri de hüznü sergilemekte. Doğu Avrupa, Filistin, Endülüs. Bir tarafta hüzün, diğer yanda zulüm ve ne yazık ki aldırmayan, yeterince tepki vermeyen Müslüman.

Müslümanın bu tavrını dile getirenlerden biri de şair Feyzullah Tecirli Benim Adım Müslüman şiirinde tüm Müslümanlara tercüman olmuştur. Bu zamanda Müslümanı en iyi anlatan harika şiir şöyle;

Benim adım Müslüman.

Namazlarımda sünnetlerimi terkeden, Müslüman.

Benim adım Müslüman.

Süslü ve ihtişamlı yatağımda yeryüzü cehenneminden habersizce uyuyan, Müslüman

Benim adım Müslüman. 

İmanımda cihat ruhu yok olmuş, zulme gözlerim perdeli, Müslüman.

Benim Adım Müslüman

Benliğimde madde hâkimiyeti saltanat kurmuş, Müslüman.

Benim adım Müslüman.

Nefs zindanlarının karanlık odalarına kendini adamış, bir Müslüman.

Myanmar'da, mülteci kamplarında babaları önünde tecavüze götürülen kız çocuklarının feryatlarına kulaklarını tıkayan, bir Müslüman.

Irak'ta, Amerikan askerleri tarafından hapishanelerde türlü türlü işkencelerle öldürülen kardeşlerinin davasını algılayamayan, bir Müslüman.

Burma'da, cehennem alevleri arasında kömür karası yakılan gönüldaşlarına iğrenerek bakan, bir Müslüman.

Mısır'da, Cuma Namazında üzerlerine ateş açıldığında paramparça olan dindaşına sessiz kalan, bir Müslüman.

Âlem-i İslam'a yapılan eziyeti görmede gözleri kapalı, kulakları tıkalı, kalpleri örümcek ağlı, dilleri yalanlı Müslüman."

Başka bir şiiri ise daha da çarpıcı;

Paris'te bir başka olacak Seher, 
Roma, merhaba diyecek Rabbine,
Endülüs, tebessüm edecek tarihine,
Aksa’nın bahçesinde yeşerecek,
İslam'ın gül yüzlü çocukları.

Sabah namazını Pekin Hamidiye de,
Öğle gölgemizi Aksa camiinde,
Akşam ezanını da Süleymaniye de dinlerken,
Teheccüdler, Endülüs gecelerine kalacak.

İnsanlık, arşının gölgesinde dönerken Harem-i Şerifte,
İkindi serinliğinde Kur'an okunacak, 
Ravza-ı Mutahhara bahçelerinde.

Bana bir şey kalmadı. Kalın sağlıcakla.