Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Gıda israfı bir insanlık suçudur

Gıda israfı bir insanlık suçudur

Makber şarkısını çok severim. Hele de Münir Nurettin Selçuk söyledi mi, hiç dayanamam: Her yer karanlık pür nur o mevkii. Abdülhak Hâmid’in eşinin ölümü üzerine yazdığı şirin şarkılaştırılmış halidir. Hamit ölümde bile bir nur ararken, israf nasıl ifade edilir, neresinde nur aranır, bilinmez.

İsraf, bir kaynağın veya malzemenin gereksiz yere harcanması veya boşa gitmesi durumunu ifade etse de, değerli kaynakların verimsiz veya gereksiz şekilde tüketimiyle de alakalıdır, hem de şiddetle.

İsraf hakkında o kadar kitap, yazı, makaleler yazıldığı; hatta tüm dinlerin esas konularından biri olduğu halde, bunu umursamayan insan kendine, çevresine, gıda kaynaklarına, ülkesine ihanet ediyor.

Ailede israf, devlette- belediyede israf, üretimde israf, zamanda israf. Seküler, modern ailenin evinde israf, en Müslüman ailenin nişanında-düğününe israf; hangi birini sayalım.

Geçen hafta 3 günlüğüne tatilde idim. 24 saat açık büfeler, herşey dâhil, İslami otel. Yerli-yabancı müşterilerin neredeyse tamamı İslami hassasiyeti olan muhafazakâr aileler. Öyle ki, mayolar özel, kadın-erkek plajlar ayrı. Bunların dışında gıda tüketimi ne kadar İslami bir bakalım.

Üç öğün açık büfelerde yüzlerce çeşit gıda. Tabaklarda normal bir insanın yiyeceği 2-3 katı gıdalar. Aile boyu ekmek, peynir, meyve, tatlılar, sebzeler, yumurta alabildiğine doluyor. İşin bir kötü yanı da çocuk ve gençlerin çoğunun bunca güzel gıda arasından, çoğunlukla hazır gıdaları seçmeleridir.

Öte yanda bir masada 10-15 yaşlarda 10 kadar genç ellerinde ve masada bardaklarda kola, çeşitli meyve, hatta taze sıkılmış portakal suları, tabaklar dolusu pasta ve tatlılar, çoğu çöpe. Almancı dediklerimiz çoğu akraba çocukları. Yanlarına varıyor, selamlıyor ve nereden geldiklerini soruyorum. Tatilin son günlerini paylaşmak için buradalar. Güven vermek için Ziraat mühendisi olduğumu söylüyor, tabaklarından 1 dilim kek alarak, “bu kekin nasıl yapıldığını zannederim biliyorsunuz” diyorum. Gıdalar ve israf hakkında dünyadan kısa bilgiler veriyorum.

Pek aldırmadıklarını fark etsem de içinizde hiç açlık çeken, ya da açları gören var mı, senede 50 milyon insan, bunun 20 milyonu çocuk olmak üzere açlıktan ölüyor diyorum. Şaşırsalar da bunlardan sadece 2 si konu ile alakalı birkaç ilgili soru soruyor, diğerleri arkalarına dönüp gidiyor.

Bunlar batıda doğmuş, yaşayan ve eğitim alan bizim çocuklarımız. Merak etmiş olacak ki arkadan 40 lı yaşlarda bir adam bana yaklaşıyor ve bir şey mi var diyor. Karşılığını alınca da iç çekerek “hiç sorma, aynı sıkıntı bende hissediyorum” diyerek bana destekte bulunuyor ve de moral veriyor.

Almancı da israfla baş edemediğini, 9-11-13 yaşlarında üç çocuğunun israf nedir bilmediklerini, ev de okulda anlatılmasına rağmen hazır gıdalarla beslendiklerini; kısacası bizdekinin aynısı Avrupa’da da var. İstediğine kolay ulaşan, sorumluluk almayan, emeği bilmeyen bir nesil israfı nasıl yorumlar ki!

Tüm insanlık tek bir dünyada yaşıyor, ortak hava, su ve toprağı kullanıyor, tek güneşten ısı ve enerji alıyor; ancak gıda-su ve toprağı kullanmada ve çevreyi kirletmede haksızlıklar oluyor. Buna sebep olan zengin ülkeler gıda arzında haksızlıklar yaptığı gibi, çevre kirlenmesinde de önde yer alıyor.

Ülkemde uygulaması İslami, fiyatı da oldukça yüksek olan bu tür oteller oldukça fazla. Müşteri yapısı farklı ülkelerden olan bu yerlerde aşırı israf yapılması kabul edilir gibi değil. Hele de Türkiye gibi kuraklık riski olan ülkelerde hiçbir yede ve zamanda israf olmamalıdır. Bu arada TRT 2 de her Pazar olduğu gibi kovboy filmi izliyorum. Filmin adı İki Yavru (The Yearling). Tam da bu konuyu anlatıyor. Bu filmi herkesin çocuklarıyla birlikte seyretmesini tavsiye ederim. Biz de karanlıktan bir hayr çıkaralım.

Müslümanlar israftan muaf olmadığına göre, onlarda insanlık suçuna ortak olmamalıdır.

Konuyu Hz. Ömer’in “Herkese israf olarak canının her istediğini yemek yeter” sözüyle bağlayalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR