Erdal Küçükşehir

Erdal Küçükşehir

Bir Marka Bir Ülke

Bir Marka Bir Ülke

         

Geçtiğimiz günlerde bir Güney Kore firmasının Türkiye Müdürü bir iş ziyareti nedeniyle Konya’da idi ve bizde kendisi ile sohbet etme imkanı bulduk. Bize şirketini tanıtan yaklaşık 10 dakikalık bir tanıtım filmi izlettirdi. 1947 yılında kurulan bir şirketin 70 yıla yaklaşan mazisinde nereden nereye geldiğini büyük bir hayretle izleme imkanı buldum.

            Hani hep söylediğimiz ama söylemden eyleme bir türlü geçiremediğimiz ekonomik gerçekler var ya onları Güney Korelilerin yıllar önce adım adım nasıl yaptıklarını izledim ve bugün Güney Kore neden dünyanın en büyük 15 ekonomisinden birisi daha iyi kavramış oldum. Evet 70 yıl önce sadece bizim tabirimizle naylon ayakkabı üreten bir firma geçen yıl 150 milyar dolar ciro yapmayı başarmış. Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere bir çok ülkede üretim noktaları ve ofisleri var. Binlerce çalışan finanstan petrokimyaya, elektronikten plastiğe kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyor.

            Savaş sonrası Güney Kore halkı için beyaz eşya üretmeye başlayan firma bu alanda ülkesinde birçok ilke imza atmış. 1960’lı yıllarda petrokimya sektörüne girmişler. Ham petrolü olmayan Güney Kore’nin bu gün etilen üretiminde dünyanın en büyük üreticilerinden biri olmasına da ne yalan söyleyeyim ayrıca şaşırdım. İnşallah petrokimyanın neden ülke ekonomileri için son derece önemli olduğunu bir başka yazımızda anlatmaya çalışalım.

            1970’lerde küreselleşmenin önemini anlayan ikinci kuşak yöneticiler şirketin küresel bir marka olabilmesiyle ilgili çalışmalara başlıyor ve planlar hazırlanıyor. Hizmet sektöründe ve AR-GE alanında daha o yıllarda büyük bütçelerle çalışmaya başlıyorlar ve 80’lerde kozmetik gibi yüksek katma değerli alanlara yatırım yapıyorlar.

            1990’larda iş başına üçüncü kuşak yöneticiler geliyor ve bizim için hala bir anlam ifade etmeyen müşteri memnuniyeti kavramının üzerine gitmeye başlıyorlar. Birçok alanda dünya da isimleri duyuluyor. Onları birçoğumuz evimizde ki ya da cebimizde taşıdığımız elektronik eşyalarla tanıyoruz oysa onlar bunun dışında bir çok alanda dünya da söz sahibi olmayı başarmışlar. 70 yıl önce naylon ayakkabı üreten bir şirket bu gün on binlerce çalışanı olan ve ülkesini bütün dünyada tanıtan bir marka haline gelmiş. Markaların ülke ekonomisine ve tanıtımına yaptığı katkılar konusunda Güney Kore çok iyi bir örnek.

            Bu gün dilimizden düşürmediğimiz inovasyon kelimesi ile onlar 1960’lı yıllar da tanışmışlar. Küresel firma olabilmek için Avrupalı rakipleriyle ortaklık da dahil olmak üzere her yeniliğe açık olmuşlar. 2000 sonrası değişen dünya da özellikle GSM teknolojilerine yaptıkları yatırımlarla bu gün bütün dünya da tanınır hale gelmişler. 2010 sonrasında elektronikte pazar liderliği için her zaman daha akıllı daha hızlı ürünler geliştirmeye devam etmişler. Dünya 2008-2014 arası durgunlukla mücadele ederken onlar büyümeye devam etmiş cirolarının üçte birini elektronikten yapmayı başarmışlar.

            Petrokimya alanında elektronikten çok önce global şirket olmayı başarmış olsalar bile onların tanınmasına en büyük katkıyı elektronik yapmış. Petrokimyada hammadde üretiminden tutunda otomotiv yan sanayine plastik pencereden dış yüzey kaplama malzemelerine kadar birçok alanda dünyada en önde gelen şirketlerden biri durumundalar. Özellikle dış yüzey kaplama malzemelerinde bu işin anavatanı kabul edilen Almanya da bile %38’e çıkarmayı başardıkları pazar payları hakikaten takdir edilecek bir başarı örneği.

            Bu firma 1947 yılında Lak Hui Kimya Endüstrisi (Lucky Chemical Industry)adıyla kurulan günümüzde dünyada Lifes Good (Hayat güzeldir) sloganıyla tanınan LG .

            Bir Çin Atasözü der ki: Rüzgar esmeye başladığı zaman kimileri duvar örer kimileri ise yel değirmeni yapar.

Onlar rüzgarın nimetlerinden sonuna kadar faydalanmayı başarmışlar darısı Türk Firmalarının başına.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erdal Küçükşehir Arşivi
SON YAZILAR