İsmail Detseli

İsmail Detseli

Bize ülkesini seven siyasetçi lazım!

Bize ülkesini seven siyasetçi lazım!

Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! 

Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere! 

Tükürün Ehl-i Salîb'in o hayasız yüzüne! 
Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne! 


Medeniyet denilen maskara mahlûku görün: 
Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün! 

 

Sanki bu günleri anlatıyor merhum üstad Mehmet Akif... Şu son günlerde cennet ülkemiz üzerinde oynanan sinsice oyunlar gerek insanların riyakar politika ve söylemleri hepimizi derinden yaralıyor ve “ne günlere kaldık ya rabbi” dedirtiyor.

Allah indinde insanı yaşatmanın önemi o kadar büyük ki insanın söylemleri ile ifade edilemez, ancak zamanın devletleri ve gafil insanları insanı öldürmeye o kadar azmetmiş ki!

Birileri çıkıyor canlı bomba olup hem kendi pis canını feda ediyor hem de yüzlerce binlerce insanı katlediyor. Bunlara insan demek mümkün değil. Ne yapılıyor da bu insanları öldürmeye kan akıtmaya ikna ediyorlar. Et ile beslenen bir yabani vahşi hayvan bile bunlar kadar gaddar ve cani olamıyor. Öyle ise bunları bir delirten bir serserileştiren var.

Bir bakar mısınız Ankara tren garındaki patlama sonrası yapılan katliamı kınıyoruz gibi klişeleşmiş sözlere. Şunu adım gibi biliyorum ki, medeni olduğunu ileri süren bir çok devlet bu katliama seviniyor ve kıs kıs gülüyorlar.

Şimdi ne olacak? Ülke kalkınmayacak, kendi topunu tüfeğini yapmayacak, asla uçak yapamayacak,  büyüyemeyecek, refaha eremeyecek, eskisi gibi büyük devletler ne isterse idareciler onu yapacak. O zaman bizi çok sevecekler. “Sana silahı, uçağı hatta birçok tarım ürününü biz satacağız, senin ülkende bol yetişen bir yararlı ürüne biz kota koyacağız, sen bizden alacaksın senin büyümeye dünyada söz sahibi olmaya hakkın yok” diyor gelişmiş ülkeler. İyi de buna artık dur diyebilen ve kendi göbeğini kendi kesebilen bağımlılıktan kurtulmuş bir hükümet var artık. Biz eskisi gibi asla olamayız. Onurlu bir idaremiz var.

Ankara’daki bombalama olayından sonra televizyonlara bakıyorum, bazı basın yayın organlarını izliyorum da bazı yerlerde insanların riyakarlığından iki yüzlü konuşmalarından ülke idaresindeki Cumhurbaşkanı ve Başbakanından bakanlarından söz ederken öyle düşmanca tavırla içerisine giriyorlar ki bu adamları sanki bu ülkenin değil de bilinmeyen bir düşman ülkeden gelmişler gibi görüyorsun.

Başbakan ülkenin içerisinde bulunduğu kaos durumunu görüşmek ve beraber orta yol bulmak ülkenin derdine çare bulmak için bazı liderlere çağrı yapıyor. Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu bu görüşmede var ama Bahçeli yok! Niye? Çünkü bu hükümet darbe yedikçe Bahçeli’nin bahçesinde sanki güller açıyor. Çünkü onun çözümle ülke derdiyle bir davası yok, onun varsa yoksa derdi davası Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Davutoğlu Başkanlığındaki hükümet. Ne olacak? Sen bu ülkede bir siyasi partinin lideri değil misin? Sen milliyetçi ülke sever insanların inandığı bir lider değil misin? Öyle ise niye çağrılara cevap olarak biz yokuz diyorsun. Yani bu ülke batsın sonra ben işe el koyayım mı diyorsun. İşte o zaman Allah muhafaza çok geç olur Sayın Bahçeli. Ama şu gerçek oldu hiç sevmediğiniz ve nefret ettiğiniz HDP’li vekiller sizin davranışınızı takdir edip alkışladılar buna sevinebilirsiniz. Bunca ölümlerin müsebbibi olan terör örgütünün meclisteki temsilcileri hem bu katliamları yaptırıyorlar hem de utanmadan sıkılmadan hükümeti suçlayıp halkın karşısına çıkıp ağza alınmayacak sözler ile Başbakanı düşman ilan edip onun eline kelepçe vuracaklarından söz edebiliyorlar. Bu bombalama olayından sonra güya ölenleri anmak için olay yerine gelip provokasyon yapıyorlar. Sonra da riyakar bir görüntü ile halkın karşısında sözüm ona Selahattin Demirtaş timsah gözyaşları dökerek burada 128 yoldaşımızı kaybettik diyebiliyor halkın gözüne bakarak... Bize vatanı, milleti seven siyasetçi lazım. Gerisi hikaye.

Bu badireleri bu zor günleri Allah’ın izni ile bu milletin evlatları atlatacak. Bizleri ve bu ülkenin gelecek nesillerini güzel günler bekliyor inşallah, Allah var keder yok. Bu ülke bu durumlara gelinceye kadar çok evladını şehit verip Allahın huzuruna göndermiş yine şehitler verir, ama onurundan dik duruşundan asla taviz vermez, bu dünya bizi böyle bilsin.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Detseli Arşivi
SON YAZILAR