Geçtiğimiz hafta, futbol camiası için son derece duygusal bir hafta oldu. Alanyaspor futbolcularının deplasman dönüşü geçirdiği trafik kazası sonucu Josef Sural’ı hayatını kaybetmiş, bazı oyuncular da yaralanmıştı. Bu olay tüm futbolseverleri yasa boğmuştu. Bu haftaki maçın ertelenmesi de gündeme gelmiş, ancak Alanyaspor’un talebi üzerine maçın gününde oynanmasına karar verilmişti.

Bu şartlar altında on bir haftadır kazanamayan bir takım olarak, ikinci yarının en başarılı takımlarından Alanyaspor’a konuk olduk. Son haftalarda takımdaki kıpırdanmadan ve yükselen performanstan memnun olsam da, ben bile maç öncesi bu kadar iyi bir performans beklemiyordum. Takım birçok eksiğe rağmen, güzel bir mücadele sergiledi, geriye düştüğünde bile vazgeçmedi ki bu durum bence Konyaspor’umuzun en önemli sorunlarından biriydi. Alanyaspor’un da güzel oyunu neticesinde bol gol izledik ancak takımımız sonuca gitmeyi bildi. Böylelikle galibiyet hasretimiz hem de çok zor bir deplasmanda son buldu.

Takımın hala göze çarpan eksiklikleri bulunmasına rağmen, son dönemde epey yol aldı ve yükselen bir grafik çizdi. Gelecek için umutlanmamızı sağladı. Futbolcuların kendine olan güvenlerini kazanabilmeleri için de önemli bir galibiyet oldu. Normalde, futbolun bir takım oyunu olduğuna inandığımdan bireysel eleştiri ya da değerlendirme pek yapmıyorum. Ancak hem dünkü maç özelinde hem de genel olarak Jonsson ve  Jevtovic’i mücadelelerinden dolayı kutlamak gerekiyor. Milosevic’in de eksiklerine rağmen hakkını teslim etmek gerekiyor. Yazmaya bile gerek yok ancak Ömer Ali de beklediğimiz performansı gösterdi ve üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi. Ayrıca Yatabare’ye bir parantez açmak gerekiyor. Hiç birimizin performansından memnun olmadığı oyuncu dünkü maçta beklentilerin çok üstüne çıkarak hepimizi şaşırttı. Performansı iyiydi diyemem ancak, performansındaki yükseliş memnuniyet yarattı zira, oyuncu önümüzdeki yıl da bizimle beraber olacak gibi duruyor.  Son dönemin en büyük hayal kırıklığı benim açımdan Skubic. Sebebini bilemiyorum ancak, o eski Skubic’i çok özledim. Üstelik sahada daha saldırgan bir oyuncu görüyorum artık.

Gelelim başka bir konuya. Maç içinde ya da sonunda taraftarlar arası bir gerginlik yaşandığı yönünde haberler okuduk. Hatta taraftarlarımızın otobüsü taşlanmış ve camları kırılmış. En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Ben taraftarımıza güveniyorum. Son derece düşünceli, sorumluluk sahibi, kötü söz ve davranışlardan uzak bir taraftar grubuna sahibiz. Eğer öyle olmasaydı, belki de ben bu kadar futbolla iç içe olamazdım. Bununla beraber biraz sabırsız biraz da kinciyiz. Hafta içi Alanyaspor başkanının kardeşlik söylemlerine sosyal medyadan şiddetle karşı çıkanları gördüm. Nedeni daha evvel yaşanan olaylardı. Tüm takımlarla ilişkilerimizde, daha önce yaşananları bir kenara bırakalım. Onlar şunu dedi biz de diyelim, onlar şunu yapmıştı biz de yapalım mantığından uzaklaşalım. Rakip takım taraftarlarının sataşmaları olsa bile biz karşılık vermeyelim. Futbolda süregelen şiddeti durdurmanın başka yolu yok.

Güzel günler göreceğiz hem de pek yakında.