BU ANLAYIŞIN ADI MUHALEFET DEĞİLDİR
Çok partili demokratik sistemlerde “Muhalefet” olmazsa olmazdır. Zaten muhalefet olmazsa çok partili demokratik sistemden bahsetmek de mümkün değildir.
Bu sistemlerde halkın teveccühünü kazanan iktidar olur, kazanamayan da muhalefet görevini üstlenir. Aslında demokratik ülkelerde iktidarın görevi ne kadar önemli ise, muhalefetin görevi de o kadar önemlidir. Muhalefet iktidarın “Emniyet” supabıdır.
Halk, partilere gösterdikleri başarılara, izledikleri politikalara göre puan verir. Ülkesi ve milleti için iyi ve yararlı şeyler üreten, tavsiyelerde bulanan partilerin halk nezdinde puanı yüksek olur. Yapılacak seçimlerde halk, politikalarını beğendiği partiyi iktidar yapar, beğenmedikleri de muhalefet olur. İktidarın gidişatı, politikaları, demokrasi anlayışı halk nezdinde kabul görmezse bir sonraki seçimlerde gücünü kullanır, iktidara taşıdığı partiyi muhalefete indirir.
Partilerin, muhalefet görevini yaparken tek düşünceleri vatanın ve milletin birlik ve beraberliği olmalıdır. İktidara kızgın olmayı kan davasına dönüştürmemeli, attığı her adımı bu anlayışa göre atmalıdır. Muhalefet şunu asla aklından çıkarmamalıdır. İktidara gelmek için her yol mübah değildir. Daha açık bir ifade ile söyleyecek olursak, sandıkla gelen sandıkla gider. Demokratik sistemlerde algının, yalanın, yasal olmayan yollarla ayak kaydırmanın yeri yoktur.
İsrail'in yayılmacı politikasının bir parçası olan Kuzey Irak'taki “Bağımsızlık referandumu” için Türkiye her türlü diplomatik ve askeri tedbirleri almak için çaba harcarken, bu ülkenin “Ana muhalefeti” eğer “Haklarıdır" diyorsa çok ciddi bir sıkıntı vardır. Bu anlayış ne adına olursa olsun bu ülkeye yapılan bir haksızlıktır. Bu konudaki en büyük yanlışlardan biri de vatanseverliklerinden hiç şüphe etmediğimiz CHP seçmeninin sessiz kalmasıdır.
Daha dün Almanya’da ülkesini şikayet eden ana muhalefet lideri “Türkiye’de can ve mal güvenliği yoktur. Turist göndermeyin” demişse bunun adı muhalefet değildir. İktidar ne kadar kötü de olsa, vatanseverliğin temel prensibidir;
“Kol kırılır, yen içinde kalır.”
SİHA’ların teröristleri öldürmesinden bile rahatsız olan genel başkan önce; “Onlar piknik yapan sivillerdi” demiş, arkasından çark ederek “Terörist olabilirler, ama silahları yoktu” diyerek özrü kabahatinden büyük bir gaf daha yapmıştır. CHP’li seçmen bunu hak etmiyor. Türkiye de bunu hak etmiyor. Bu yapılanın adı da zaten “Muhalefet” değildir.
MHP de muhalefet partisidir. İktidarı eleştirmeleri gereken yerde, lafı hiç eğip bükmeden söyleyeceklerini de söylüyorlar, destek olmaları gereken yerde de en az iktidar kadar efelenmeyi de biliyorlar. İktidarı kündeye getirmek için Türkiye’nin ayağına çelme atmıyorlar.
Pensilvanya ağzı ile konuşanlar aradaki farkı anlayamazlar.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.