Sadık Büyüksakarya

Sadık Büyüksakarya

Bu Bir Kulis Bilgisi Değildir Planlı Programlı İtibar Suikastidir!

Bu Bir Kulis Bilgisi Değildir Planlı Programlı İtibar Suikastidir!

İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle kulis bilgilerinin pek bir ehemmiyeti kalmadı artık.

Her şey tak diye önümüze düşüyor ve anlık yaşanıyor.

Şu şöyle olabilir mi ya da bu böyle zuhur eder mi kalıpları rafa kalktı yani.

Ve birkaç gün önce bir ‘kulis bilgisi’ önüme düştü ki gördükten sonra kulis bilgisi anlayışının kesin kes toprağa gömüldüğü kanaatine vardım.

Bu kulis bilgisini dillendiren kişi de Adalet Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz.

Sayın Öz’ün edinmiş olduğu kulis bilgisi aynen şu şekilde:

‘RTE’nin ÖÖ’e teklifi;

1.Bize destek verin anayasayı birlikte değiştirelim, içeride ve dışarıda herkesin gönlünü alalım.

2.Yeniden parlementer sistemi getirelim.

3.Cumhurbaşkanlığı yetkilerini tekrar kısıtlayalım ve partiler üstü bir ağabey (ombbudsman) pozisyonu yaratalım.

4.Partimin başından ayrılayım (ANAP/Akbulut modeli).

5.AKP, CHP ittifakını kuralım ve seni erken bir genel seçimle (2026) başbakan yapalım.

6.Ben son kez Cumhurbaşkanı olayım ve uyumlu bir şekilde abi kardeş çalışalım.

7.İttifak devam etsin, benden sonraki güçlü Cumhurbaşkanı adayı sen ol ve bu kez başbakan AKP’den olsun.

Güzel bir plan doğrusu.

Bir taşla birkaç kuş vurmak buna denir.

1.CHP’nin yükselen başarısına ortak olunacak.

2.Arzu ettikleri anayasayı büyük bir çoğunlukla çıkaracaklar.

3.Sert muhalefet normalleşme adı altında kayıkçı kavgasına dönüşecek.

4.Cumhurbaşkanı olarak iki yıl daha kazanılacak.

5.CHP, iktidarın suçuna ortak edilecek, bir süre sonra enkazın müsebbibi yeni başbakan olacak.

6.İleride devr-i sabık yaratma ve yargılanma tehlikesi ortadan kalkacak.

7.Bu vesileyle İmamoğlu ve Yavaş’ın önü kesilmiş olacak.

8.MHP’ye olan bağımlılık ortadan kalkacak.

9.Bu kez de demokrasi görünümlü bir tek adam düzeni kurulmuş olacak.

10.Bir dönem nadasa bırakılmış olan AKP aklanmış olacak ve bir sonraki dönemde tek başına ve daha güçlü bir şekilde iktidara gelecek.’

Nasıl ama?

Evlere şenlik bir kulis bilgisi değil mi?

Sayın Erdoğan’ın hassasiyetle ve üstüne basa basa dile getirmiş olmasına rağmen Ak Parti’yi CHP ile aynı potanın içinde tutmaya çalışıyorlar.

Amaç belli; kapalı kapılar ardında Ak Parti ve MHP’nin birlikteliğini, dirsek temasını ve kuvvetini zedelemek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan çok tecrübeli bir siyasetçi.

Bu demden bir bayağılığa kapı aralama ihtimalini sıfırın altında görüyorum.

Bizzat katılmış olduğum grup toplantısında son derece net ifadeler zikretmişti Erdoğan.

Kaldı ki yeni Anayasa ve muhtelif hususlar Ak Parti ve CHP’nin birlikteliğine lüzum olmadan da gerçekleşebilir.

Meclis çoğunluğu Ak Parti ve MHP açısından değerlendirildiğinde pürüzsüz adımların öngörülebilirliği cılız değil bilakis muhkemdir diye düşünüyorum.

Hele ki Parlamenter sistem gibi kokuşmuş bir mevzuu dahilinde CHP ile yol yürüme fikri aklı selim ile düşünen birinin ağzından çıkabilir mi Allah aşkına!

Ben öyle zannediyorum ki Parlamenter Sistem bir daha diriltilmemek üzere fişi çekildi.

Yani şu saatten sonra Sayın Erdoğan’ın Parlamenter Sisteme sıcak bakacağını düşünmüyorum.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’nin sırtındaki irili ufaklı yükleri alıp asırlık vizyonları ivedilikle gerçekleştirme gayesidir.

Bu gayeye göz devirerek bakanların sayısı her ne kadar çok olsa da parıltısı kabul görecek duruma kısa bir zaman içinde erişeceğiz inşaAllah.

En çok da neye güldüm biliyor musunuz?

CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel Başbakan olacakmış.

Yahu adam uzunları yakmış 2028 adaylığı için ‘ben geliyorum’ diyor, adama Başbakanlık koltuğunu reva görmüşler.

Herkes atıyor bunlar fırlatıyor vallahi.

Neymiş Sayın Erdoğan böylelikle Ekrem İmamoğlu’nu ve Mansur Yavaş’ı saf dışı bırakacakmış.

‘Çıkmışsın yenmiş, yenmişte yenmiş’ ifadesindeki yenen adam, İmamoğlu ve Yavaş’ı dert edinecek öyle mi?

Tutmayın kendinizi dostlar, sesli gülün!

Ve son olarak şu ifadeyi de ‘jenerik ifadeler’ kategorisine dahil ediyorum:

‘CHP’nin yükselen başarısına ortak olunacak.’

Vay canına!

Çok vurucu bir ifade.

Yazımızı tam da burada noktalayayım ki bu vurucu ifadenin hafızalardaki yeri sağlamlaşsın.

Selâmetle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Büyüksakarya Arşivi
SON YAZILAR