Bugün hafta sonu, okurlarımızın büyük bir kısmı için tatil olabilir. Ama Allah’a çok şükür bizim için tatil yok. Ölünceye kadar da elimiz kalem tutarsa aklımız da başımızda olursa ben her gün çalışmak istiyorum ve çalıştığım içinde hem huzurluyum, hem mutluyum, hem de her gün heyecanlıyım. Allah sizi inandırsın evde ne kadar mutlu ve huzurlu olursam olayım sabah gazeteye gitmek için can atar ve evden o kadar coşkulu giderim ki anlatamam. 

Neyse bu yüzden güzel şeyler yazalım.

Mesela malum merkezdeki Numune Hastanesi’nde poliklinik hizmetleri başladı. Ve her gecen gün de buraya gelen hasta ve hasta yakını sayısı artıyor.

Bu bölgenin trafiğini kullananlar bilir. Bölge şehrin en problemli yerlerindendir. Numune Hastanesi’ne her gün binlerce insan geliyor. Bunların yakınları, buraya kendi özel otomobilleri ile gelenler, dolmuşlarla gelenler bir hayal etsenize.

O bölge tam curcuna.

Şimdi buranın bir de geleceğine baksanıza.

Hatta siyasi otoritelerin hastanenin buraya yeniden yapımına karşı olmalarına rağmen yapıldığı için hastane büyüdükçe, hastane şifa verdikçe buraya yürüyerek bile zor gelinir.

Bu ulaşım ve de dolayısıyla otopark sorununu kökten çizmek gerekirdi. Bildiğim kadarı ile bu iş öyle dört dörtlük yapılmadı. Yani bölgeye örnek bir yer altı tamamı yer altında kalacak şekilde muhteşem bir otopark yapılabilirdi.

Neyse Büyükşehir yöneticileri ve başta da UKOME bölgenin trafik akışını rahatlatmak için küçük dokunuşlar ile çok güzel işler yapmışlar. Beşyol’dan Yeşil Meram kavşağına kadar ve dönüşü bu arada Yeşil Meram kavşağından sola belediyeye doğru dönüş verilmesi ile o bölgelerdeki eski tıkanıklık bile önlenmiş gibi görünüyor.

Bu durum için konunun karar mercilerine ve çalışanlarına şehir adına teşekkür ederiz.

BİR HAYVANSEVER OLARAK BU DURUMA ÇOK KIZIYORUM

Gerçekten kendimce iyi bir hayvan severim. Mesela iki köpeğim var. İkisine de gözüm gibi bakarım. Mesela bu köpeklerimi hiç zincire vurmadım. Eğittirdim ve bahçeme ne kadar zarar verirlerse versinler onların özgürce koşmalarından yanayım. Mesela bunun yanı sıra 16 tavuğum ve 9 tane kara kaplumbağam var. Neyse sıkıntı şu. Hani parklarda bahçelerde sokaklarda sözüm ona köpekleri ile dolaşanlar, onları gezdirdiğini sananlar bu hayvanların pisliğini toplamıyorlar. Ve bu görüntü 7’den 77’ye bir hayvan düşmanlığına neden oluyor. Buradan rica ediyorum ne olur beslediğimiz hayvanların diğer insanlara zarar verecek ya da sıkıntılı düşüncelere sebep olacak durumlarını elinize alacağınız bir eldiven ve poşetle temizleyin.    

YAZIMIZIN BAŞLIK KONUSU

Bu satırları yazarken yanı başımızda üniversitede görevli çok sevdiğim inandığım bir tarihçi hocamız ile birlikte idik. Bir yandan hocamın tarihi analizlerini dinliyor bir yandan da çaktırmadan bu satırları yazıyordum. Hocamız bir dönem Afyon’daki bütün belediye meclis üyelerinin yani 14 üyenin 14’ünün de Ermeni olduğunu söyleyince dondum. Gerekçesini şimdilik tek satırla sizlerle paylaşacağım. Çünkü gerisini hocamız inşallah sözünü tutarsa bizim gazetede kendisi bilimsel olarak yazacak. O dönemlerde belediye meclis üyesi olabilmek için Osmanlı tabiyesinden olmanın yanı sıra yıllık 100 kuruş vergi vermek gerekiyormuş. Ve o gün için 100 kuruşu veren belediye meclisinde oluyormuş. Parayı kazanan Müslüman da olmayınca durum böyle tarihe geçiyormuş.    

Şimdi birileri sakın ha Türk, Ermeni ya da Müslüman gayrimüslim diye ırkçılık, ayrımcılık filan yaptığımızı sanmasınlar. Sadece bu tarihi nota çok şaşırdım ve merak edenler olur da tarihi vesikaları inceler diye de sizlerle paylaşmak istedim.

Eskiden tarihi çok severdim. Ama günümüzde tarihi bile öyle sulandırdık ki çocuklarıma dahi şu kitabı okuyun, şunu öğrenin diyemiyorum.

……….

Cumartesi cumartesi, tatil tatil fazla kafa bulandırmanın hali yok değil mi?

Hadi kar kış bastırmadan herkes dinlesin.

İyi tatiller.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Irmağın akmasını beklersek karşıya ancak gözlerimiz geçer.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kendimizden olmayan bizimle aynı görüşü paylaşmayan insanları da sevebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.