Bahri Kılınçel

Bahri Kılınçel

Cumhuriyet Gazetesi

Cumhuriyet Gazetesi

Uzun bir süre Cumhuriyet ve Hürriyet gazetesi okuyucusu oldum.  Kitap ekleri, ansiklopedi dağıtımı derken kütüphanemde epey kitap ve ekler hâlâ o günlerin eseridir. 1977 yılında Rus sınırında karakol komutanı olarak görev yaptığım sırada Rus devlet görevlisi yüzbaşı bana şöyle demişti “Bana 3 gün geriden Ankara’dan Moskova’ya oradan Tiflis’e Cumhuriyet ve Milliyet gazetesi gelir, ben bu nedenle ülkeniz hakkında bilgilenirim.”

Hazreti Peygambere hakaret eden Fransız dergisini Türkiye’de yayınlayan Cumhuriyet gazetesi basın özgürlüğü maskesine sığınarak Müslüman insanların kutsallarına saygı gösterme hassasiyetini yitirmiştir. Herdinin kutsalına saygı göstermek aynı zamanda inanç özgürlüğüne saygı göstermektir. Dünyada milyarlarca Müslüman ve inanan insanların yüce peygamberine saldıran Fransız dergilerini Türkiye’de yayınlamak akıl tutulmasıdır.  İnançlı insanları aynı zamanda kışkırtıcı yayın yapmaktır.

Gazetecilik tarihinde ilginç dönemleri vardır Cumhuriyet’in. Günlerden 19 Kasım 1951 TBMM’de gizli oturum var. Türkiye’de komünizm tehlikesi ve komünizme karşı alınacak önlemler konuşulacak kürsüye Adalet Bakanı Rüknettin Nasuhioğlu çıkar ve MİT mensubu olduğu tahmin edilen askeri yargıç şevki Mutlugil’i kürsiye davet eder. Bu görevli şöyle der.” Maalesef  bir hakikattir ki, hemen her gündelik gazetede birkaç tane sinmiş ajan vardır. Bu ajanlar fırsat buldukları vakit, cumhuriyet gazetesinin geçen Cumhuriyet bayramı nüshasında görüldüğü gibi, en yüksek sembollerimizle dahi istihza etmekten çekinmezler. 1950 senesi Cumhuriyet Bayramı’nda neşredilen Cumhuriyet gazetesinin ilk sayfasında Atatürk’ün alnı üzerine stalin resmi oturtulmuştur. Bu, bir ideoloji propagandası olmaktan ziyade cüret ve adeta kuvvet tezahürüdür.”

Nazım Hikmet, Türkiye’den kaçtığında Cumhuriyet şöyle yazmıştır. “Kendi tabiri ile Stalin’in yarattığı Nazım Hikmet kızıl propaganda yapmaya devam etmekte ve yukarıda görülen resimlerini yayınlamaya devam etmektedir. Bu fotoğrafı sütunlarımıza geçirirken şair eşrefin Abdülhamit’e yaptığı tavsiye aklımıza geliyor. Bu tavsiye “Resmini teksir ettirip dağıt ki millet doya doya yüzüne tükürsün” mealindedir.  Biz de yukardaki resmi nazım hesabına aynı gaye ile basmış bulunuyoruz.”

Görülen o ki gün gelecek, Cumhuriyet gazetesi yüce İslam peygamberine hakaret eden Fransız dergisini yayınladığından utanacaktır. Türkiye’deki solun dayanılmaz çaresizliğinin son örneklerinden biridir Cumhuriyet’in davranışı. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Bahri Kılınçel Arşivi
SON YAZILAR