Uğur Özteke

Uğur Özteke

Dal rüzgarı affetse bile kırılmıştı artık…

Dal rüzgarı affetse bile kırılmıştı artık…

Allah’ın bildiğini kuldan saklamanın bir anlamı yok.

Çocukken annemin bize anlattıkları hala kulaklarımda çınlar. Biricik anam derdi ki, “Oğlum …. Şunu şunu yapma. Eğer yaparsan öbür dünyada hepsini gözünün önüne getirecekler ve sana bunu niye böyle yaptın?” diye soracaklar…

Günümüzde teknoloji öyle bir gelişti ki artık öbür tarafa gitmeden bu dünyada ne yaparsan isterse birileri izledikleri gibi naklen yayın dahi yapabiliyorlar.

Elbette kalbimizden geçenleri de Cenab-ı Allah’ım biliyor.

Gazetecilikte 39. yılımıza girmeye hazırlanıyoruz. 38 yıllık süreçte Ankara ve İstanbul’da basın mensubu olarak ulusal ve uluslararası habercilik alanlarında elde ettiğimiz tüm başarılarda polisin, askerin ve Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının bire bir desteği olmuştur.

Yani bu 38 yılda zaman zaman insanlarımızın, toplulukların nefret ettiği insanlar ile biz mesleğimiz gereği hep abi kardeş kısaca dost olduk.

Biz asla nankörlük yapmadık. Bize elini uzatan herkese iki defa elimizi uzattık hatta kolumuzu bile verdik.

Ankara’da İstanbul’da gazetecilik yapacaksınız, sokak cadde bilmezken bir de başarılı olacaksınız.

Yok öyle yağma!

Tamam, Cenab-ı Allah’ım yardım etti, büyüklerimizin hep duasını aldık, çok çalıştık ama bir yere kadar. Bir yerde yine de illa birileri sizin elinizden tutacak, size getirip dosyaları fotoğrafları verecek.

Ve siz ancak işte o zaman başarılı olabilirsiniz.

…………………

Ta ki 2008 yılına kadar bizimde hayatımız böyle gitti.

Ne zaman 2008’in ramazan ayında hâlâ hak etmediğime yüzde yüz inandığım o olayı yaşadım.

İşte o tarihten sonra bizim için yeni bir dönem yeni bir miladın başlangıcı başladı. O olaydan sonra polisten nefret hale geldim.

Neyse tekrar o günleri yaşamak istemiyorum.

Şehrimize 2009 ocak ayında Başmüdür olarak atanan Hüseyin Namal müdürümüz ile de bu karmaşık duygular içerisinde karşılaştık ve görevimiz gereği zaman zaman da birlikte olduk.

Amma baştan dedik ya kalbimiz çok kırıktı. Yıkıktık. Yaralıydık.

Dal rüzgarı affetse bile, kırılmıştı bir kere…

Tüm yaşanmış acılar içerisinde önce Hüseyin Bey’in duruşu, mazlumluğu (Hiç polisin mazlumu olur mu demeyin insani yönünü kastediyorum) mimikleri ve yüz ifade ise gönül havuzuna bir olta atılmıştı.

Neyse dün yine Sayın Müdürümüz ile birlikte idik.

Biz bir Polis müdürü ve gazeteci olarak konuşmadık. Abi kardeş, birbirini didik didik etmiş iki dost olarak sohbet ettik. Her şey bir tarafa samimiydik.

Konya polisinin son 1 ay içinde verdiği imtihanın detaylarını konuştuk.

Size bu imtihanın küçük bir detayını vereyim ne demek istediğimiz belki o zaman daha açık anlaşılır.

Dünyanın hiçbir yerinde, ama hiçbir yerinde yani Amerika’sında da Rusya’sında da o ülkenin 1 ve 2 numaraları bulundukları yerden başka bir yere birlikte gidip orada birlikte kalmazlar. Aynı uçağa, aynı trene binmezler.          

Bu dünyanın yazılı olmayan ama her yerinde ve her zaman hep geçerli olan o ülkenin stratejik güvenlik kuralıdır.

Ama Konya Türkiye’nin hem 1 numarası Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile 2 numarası Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nu ağırladı.

Açılış törenlerinden, kongrelere, Mevlana’yı anma törenlerinden 42 bin kişinin toplandığı Beşiktaş-Trabzon maçına kadar on binlerin toplandığı topluluklarda tek bir aykırı sesin çıkmasına, bir tek bıçaklanmanın dahi yaşanmasına, bir tek hırsızlığın dahi ayyuka çıkmasına fırsat verilmedi.

Kimsenin burnu kanamadı. Holiganlıktan bölücülüğe hiçbir yasa dışı olay yaşanmadı ise … bu Konya polisinin titiz ve kuş uçurtmayan çalışması idi.

Tamam pek çok polis müdüründen memuruna izinler kaldırıldı. Nöbetten çıkan polise yeni görev yazıldı.

Ama Konya bu işten de alnının akı ile çıktı. Tamam sevmiyorum. Dahası güvenmiyorum. Bir daha sırtımdan hançerlenmek istemiyorum.

Artık o hançere dayanacak yüreğim kalmadı.

Ama üniformasına değil yüreğine bakarak bu teşkilatta hâlâ bazı isimlere inanıyorum ve onlara sizlerin huzurunda Cenab-ı Allah’ın yüreğimi bile bile teşekkür ediyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil…

NE ZAMAN ADAMOLURUZ?

Bayan sürücüler dörtlülerini yakarak araç kullanmadıkları zaman ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR