“Denge siyaseti” mi kazandı?
SULTAN ALPARSLAN’IN MEZARI
Malazgirt Meydan Muharebesi’nin muzaffer komutanı, Büyük Selçuklu Devleti’nin oğlu Melikşah’la birlikte en bilinen hükümdarı Sultan Alparslan’ın mezarının Selçuk Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Haşim Karpuz ve Prof. Dr. Osman Eravşar’ın başkanlık yapacağı bir ekip tarafından TİKA Projesi olarak arama çalışmalarının yapılacağını sanırım Ağustos aynın sonlarına doğru Türkiye’de ilk kez Pusula okurları öğrenmişti.
Konuyla ilgili bir haber yapmış ve bu konudaki sevincimizi de izhar etmiştik. Dün gazete ve internet sitelerine Türk Tarih Kurumu eski Bşkanı ve MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun bir demeci düştü.
Yusuf hoca, “Sultanın mezarını yanlış yerde arıyorlar. Gerçek mezar yerini TTK başkanlığından ayrıldıktan hemen sonra, 2008 yılında tespit etmiştim. O dönem Kültür Bakanlığı Müsteşarı olan İsmet Yılmaz’la bölgeye gitmiştik. Sultan Alparslan’ın mezar yerini yüzde 99 oranında tespit etmiştim. Türkmenistan’la protokol imzalanıp, arkeolojik kazılar yapılacaktı. Ancak imza aşaması uzadı. Ben de siyasete girip MHP’den milletvekili oldum. Sonrasında da beni arayıp, gerçek mezar yerini soran olmadı” demiş.
Yine hoca tarihen 3 Merv olduğundan bahisle “Modern Merv, Sultan Sencer’in Merv’i ve köhne Merv. Bu yerler birbirlerine bitişiktir. Asıl mezar yerini siyaseten istismar etmemeleri için açıklamayacağım. Samimi olsalar beni arayıp davet ederlerdi. Bana gelip ‘Hocam bu konuda yardımcı olun deseler’ bilgileri paylaşırım. Asıl üzücü olan böylesi tarihi bir konuda bile siyasi kimlik ayrımı yapılması. Söz konusu olan MHP veya AKP değil, Türk tarihidir” diye de eklemiş.
Diğer yandan TİKA’nın internet sitesinde ise “Alparslan’ın Merv’de tarihi süreç içinde inşa edildiği bilinen üç Cuma Camisi’nden hangisine gömüldüğü tarihi kaynaklarda belirtilmediğinden ve bu Cuma Camileri’nin yerleri de bilinmediğinden, öncelikli olarak yerlerinin bulunması amacıyla kazı çalışmalarına başlanıldı” bilgileri yer alıyor.
Eğer Yusuf hocanın verdiği 3 Merv bilgisi ve TİKA’nın tarihi kaynaklardan aktardığı şekliyle “Merv’deki 3 Cuma camisi” doğru ise hangi Merv sorusunun cevabı ile yetinmek güç görünüyor.
Selçuklular’daki Merv şehrini tespit etmenin ise güç olmadığı ortada, Sultan Sencer Türbesi çünkü orada!
Görüldüğü gibi TİKA çalışmalarını Sultan Sencer Türbesi etrafında yoğunlaştırmış, yani Selçuklular’ın başkenti olan Merv’de.
Demem o ki Yusuf hoca, Sultan Alparslan’ın inşa ettirdiği üç Cuma camisinin yerlerini tek tek tespit edip Sultan Alparslan’ın ebedi istirahatgahının hangisinde olduğuna ilişkin tarihi kaynaklarda yer almayan bilgiye de ulaştığını ispatlamadıkça söyledikleri boş.
Kültür Bakanlığı Müsteşarı’yla yapılan bir seyahat esnasında olduğu muhtemel yü,zey araştırmalarıyla bu Cuma camilerinin yerlerinin tespit edilemeyeceği de aşikar.
Peki öyleyse bu açıklaması neyin nesi? Ve ayrıca kişisel alınganlık niteliği açık “Samimi olsalar beni arayıp davet ederlerdi” cümlesi de açıklamasında pek şık düşmemiş.
DENGE SİYASETİ Mİ KAZANDI?
Konya Barosu’nda seçimler hafta sonu yapıldı. Seçimlere üç başkan adayı ve dört liste katıldı, yönetim kurulu 3 listenin adaylarından seçildi. Değişim Hareketi’nin listesinden bir kişi dahi seçilemedi. Bu önemli bir nokta.
İkinci önemli nokta ise Başkanın seçildiği Birlik Grubu listesini çıkaran Hukuki Araştırmalar Derneği mevcut Başkanı M. Şamil Şenalp ile eski başkanı Gürsoy Bilgin’in listede isimlerinin olmasına rağmen seçilmek için yeterli oyu alamamaları oldu.
Birlik Grubu listesine yönelik eleştirilerimizi savuşturmak için akla karayı seçen Şamil ve Gürsoy Beyler seçilmek için yeterli çabayı sarf edememişler demek ki. Ya da…
Evet ya da yapılan pazarlıklardan bekledikleri sonucu istihsal edememişler.
Seçimden önce “malum yapı”ya yakın oldukları iddia edilen Fevzi Kayacan başkan oldu, Özgür Solak (aynı zamanda eski Huder İl Başkanı), yönetim kurulu üyeliğine seçildi, Hamza Bal ise seçilemeyenler arasında yerini aldı.
Dün telefon aracılığıyla konuştuğum AK Parti Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu, oy kullanmamanın irade ve taraf beyan etmemek olarak anlaşılabileceği kaygısıyla baroo seçimlerinde oy kullandığını söyledi. Ayşe Hanım, seçimden epey önce tarafını belli ettiği için oyunu hangi yönde kullandığını da merak etmedim.
Seçimle Büyükşehir Belediye Başkanı olan Tahir Akyürek avukat olmasına rağmen baro üyesi sayılmadığı için oy kullanmadı. AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun’un da AK Parti Genel Başkan Danışmanı Kerim Özkul gibi oy kullanmadığına kaniyim. Kaniyim diyorum, çünkü dün bütün ısrarlı aramalarıma rağmen kendisine ulaşmam mümkün olmadı.
“Şaibeli isme” oy vermemiştir elbette Ahmet abi!
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.