“Bir dokun bin ah işit” dedikleri bizim işimiz olsa gerek.

Geçen hafta iş adamlarımızın havaalanındaki yeni terminal binasındaki CIP salonunu yazdık ya. Bakın bir duyarlı okurumuz ne yazdı;

“Konya’mıza yeni havaalanı terminali hayırlı uğurlu olsun, yapanlardan, müteahhitten teslim alanlardan, Ulaştırma Bakanımız Elvan’dan, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’ndan Allah razı olsun.

Allah ne muratları varsaaaaaa versin. Burası açılalı daha ay olmadı, tuvaletleri b….. götürüyor. Tuvaletlerde çeşmeler bozuk, fayanslarda mermerlerde kalite ve işçilik sıfır. Memleketteki 30 yıllık tüm bagaj taşıma araçlarına tıra yükleyip Konya’ya göndermişler, yarısı kırık, tekerler demir.

Allah aşkına utanın biz bu iktidardaki büyüklerimize yüzde74 oy verdik, ne olursunuz bari bu oylarımızın karşılığını verin. Konyalıyı cahil köylü buldumcuk delisi sanmayın.

Bırakın VIP, CIP’i adam gibi bir kere vatandaşın kullandığı tuvalete girin, adam gibi bagajımızı layık gördüğünüz arabayla taşıyın, taşıtın...

…..

Al bir kaya nerene dayarsan daya.

Şimdi yeni terminal binası açıldıktan sonra oraları gezip gördükten sonra bir “teşekkür” yazısı yazdık yaaa. Birileri bize o teşekkürü yalatmak için herhalde ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bu sadece bir vatandaşın şikayeti değil ki.

Mesela ağıra zem aklı başında bir yüksek elektrik mühendisi abim beni karşısına oturtuyor salonun aydınlatma hatalarını anlatıp, “Bu paraya, bu mekana Konya’ya Konyalıya çok yazık” da diyordu.    

Her fırsatta diyoruz biz o gün için “güzel” dedik ama ne tavanındaki aydınlatmaya baktık (Baksak da ne anlarız ki) ne de tuvaletine girdik. (Keşke girseydik)

Haaa o ilk günlerde bir gece son uçakla gelecek misafirimizi karşılamak için içeriye girip yolcumuzu beklerken garip resmi üniformalı polislerimizin kırık dökük fi tarihinden kalma deri koltukları arabalara yüklemesini onları bir yerlere taşımalarını üzülerek izlemiştim. Bu işi niye havaalanı görevlileri yapmıyor da resmi üniformalı polislerimiz yapıyor demiştim. Başka da can sıkıcı üzücü bir durum görmemiştim.

İşte iki gündür yazıyoruz. İş adamı da sade vatandaşta bir şeylerden şikayetçi. Biz bunları göremeyip memnun(!) olduğumuz için özür dileriz.

O ZAMAN YENİ STADYUMUN

TUVALETLERİNİ DE YAZALIM

Madem umumi tuvalet dedik, yeni stadyumumuzun tuvaletleri ile ilgili de ilk haftadan bu yana bize ulaşan şikayet konusunu da yazalım.

Stadyumun tuvaletlerinin çeşmelerinin kırıldığı çok kötü ve pis durumunda olduklarına dair tanıdıklardan, okurlarımızdan şikayetler geliyor. Bu konuda hem sporseverlerimiz hem de görevliler ne olur biraz daha dikkatli ve titiz olsunlar.

Buralar şehrin dışarıya açılan pencereleridir.

Yerlisi yabancısı ne olur bizi, bizim şehrimizi böylesine çirkin görüntüler ile hatırlamasınlar.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanlar hatalarını mutluyken değil, ancak mutsuzken anlarlar..

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yukarılara bakarken bulunduğumuz yeri unutmadığımız zaman ADAM oluruz.