DERTLERİ DERT EDİNEN ARIYORUM
Bugün kendimiz asla bir yorum yapmayacağız. Asla kendi görüşümüzü filan da paylaşmayacağız. Sadece sizlerden gelenleri yetkililere ve etkililere iletirken sadece ve sadece bu her yorum ya da sıkıntıyı dile getiren vatandaşlarımızın yüzde yüz haklı olduklarını yazacağız.
AZİZİYE CADDESİ ESNAFINI
DİNLEYEN VAR MI?
Bu şehrin en eski ve köklü dahası tarihi bölgesinde esnaflık yapmaya evine ekmek parasını kazanmaya çalışan bir okurumuz bize yukarıdaki fotoğrafları gönderdikten sonra kısa ve öz olarak şunu soruyordu;
“Uğur Bey resmini gönderdiğim yer Aziziye Caddesi Şifa Lokantası’nın filan olduğu bölge.
Buradaki esnaflar ve yayalar gerçekten çok mağdur durumda. Burayla ilgili bir araştırma yapmanızı bölge esnafı olarak sizlerden istiyoruz.
Teşekkürler…”
………….
Canım abim neyin neresini araştıracağız ki?
Ben sade bir vatandaş olarak ister direksiyonda, isterseniz yaya olarak yolum buraya inşallah düşmez diye dua ediyorum. Ama mecburiyetten de girdiğim zaman bildiğim bütün duaları okuyup kimseye sarmadan, zarar görmeden ve kendim de bir başkasına zarar vermeden sağ salim çıkayım diye okuyorum.
Başka ne diyebilirim ki?
Bizi yöneten büyüklerimizin burayı bilmeyeni yok bence.
Tek sorun soruna el atabilmek.
TEŞEKKÜR VE TEMENNİ
Bir okurumuzda şöyle bir hatırlatma notunu bize ulaştırıyor;
“Sayın Uğur Bey sizi uzun süredir tanımakta ve takip etmekteyim.
Şöyle ki çocukluğumda basketbol oynarken siz oğlunuzu almaya gelirdiniz, o dönemden bu döneme sizi takip etmekteyim.
Bugünkü yazınız için teşekkür ederim. Kamu Kurumlarında ve belediyelerdeki binlerce sessiz arkadaşın sesi oldunuz. Sizi ayrıca bilgilendirmek için bu maili atma ihtiyacı hissettim. Özellikle kamu kurumlarında onlarca diplomalı mühendis arkadaş işçi statüsünde çalışıyor işçi maaşı alıyor ancak mühendis işi yaptırılıyor.
Bu arkadaşlara imza yetkisi, görevde yükselme, unvan değişikliği hakkı tanınmıyor. Bu arkadaşlar aynı odada çalışıp aynı işi yapan diğer mühendislere kıyasla yarı yarıya maaş alıyor. Bu arkadaşlar mühendis kadrolarına geçmek için can atıyor. Lütfen yazılarınızda bu duruma dikkat çekerseniz seviniriz. Sağlıcakla kalın...”
………..
Ben size teşekkür ederim. Adalet, adalet, adalet.
Her yerde her zaman adalet, adaletten şaşarsak o şaşma bir gün bize de zarar verir. Verecektir de.
SEYYAR FAALİYETİ
Konya spor rumuzlu okurumuz derdini, sıkıntısını bizimle şöyle paylaşıyordu;
“Uğur bey yazılarınızı takip ediyorum şehrimizin sorunlarını ciddiyetle takip edip yazdığınız için şehrim adına teşekkür ederim. Uğur Bey benim son zamanlarda dikkatimi çeken olaylardan bahsetmek istiyorum.
Büyükşehirde son 6 aydır ne değişti de kavşaklar dilenciden geçilmiyor? Mimar Muzaffer Caddesi, Bedesten, Kadınlar Pazarı civarında seyyardan geçilmiyor. Sizin daha önceki yazılarınızda zabıtaya teşekkürlerinizi okumuştum. Şimdi ne değişti de seyyar, dilenci çoğaldı? Bu konuya değinirseniz teşekkür ederim…”
………….
Yüzde yüz haklısınız. Bu rahatlığı ya da görmemezlikten gelme olayını Allah için seçim öncesinin rehavetine bağlıyordum. Seçim bitti dediğiniz konulardaki rahatlık alabildiğine devam ediyor. Ama biz hepimiz her işimizde böyle değil miyiz? Ya iyiden iyiye işin ucunu salıveririz. Ya da vur denildi mi öldürürüz.
ANKARA YOLU ADANA ÇEVRE
YOLU KÖPRÜLÜ KAVŞAĞI
Bu şehrin çok önemli ve büyük bir STK’sının A takımında her dönem görev almış bir dostumuz bakın dün sabah derdini bizimle nasıl paylaşıyordu;
“Uğur Abi merhabalar;
Bugün her zaman ki gibi yazınızı bugün de okudum ve bahsetmiş olduğunuz trafik konusun da sorunlara sonuna kadar katılmamak elde değil.
Ben trafik konusuna başka bir ilavede bulunmak istiyorum.
Her sabah ve her akşam kullandığımız Ankara Yolu üzerinde Adana Çevre Yolu Köprülü Kavşağı hakkında biraz serzenişte bulunmak istiyorum
Önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanımız, bu kavşağa 2007 yılında bir güçlendirme çalışmasında bulundu ve tekrar eski dar haliyle trafiğe açıldı.
Ancak ortada iki aracın rahat geçeceği seklide bir boşluk maalesef akıl edilip trafiğe kazandırılmadı. Bu vesileyle Kent Plaza yönünden gelen araçlar ile İstanbul Yolu’ndan gelen araçlar ve Ankara istikametinden gelen araçların aynı kavşakta buluşması sonrası içerisinden çıkılmaz bir keşmekeşe sebep oluyor.
Her sabah her akşam alt tarafta görülen manzara ile karşı karşıya kalıyoruz.
Yasak olan yük araçlarının da yasağa rağmen her sabah her akşam otomobillerin arasında olması ise cabası.
Hiç bir denetleme yok, hiç bir gözetleme yok maalesef. Ve trafik sıkışmasında 3 dakika da geçeceğimiz yeri, 25 dakikada geçiyoruz.
Bunu bir yetkili koyarak bir haftalık gözlem sonrasında UKOME ve Belediye yetkililerimiz de görecektir.
Bu konunun yeni başkan döneminde ele alınmasını, acilen bölge halkı olarak talep ediyoruz. Defalarca bu sıkıntıyı yazdık, dillendirdik muhataplarına.
İllaki yolu trafiğe mi kapatalım, sesimizi duyurmak için.
UKOME ise acilen lağvedilmeli, aldıkları kararların birçoğu yanlış, doğru olanlar ise çok ama çok geç alınmış kararlardır.
Halktan insanların da olacağı bir UKOME yeniden yapılandırılmalı. Burada görev de almak isteriz.
Zafer Sanayi kavşağı ile ilgili şikayetlerimizi dile getirirken, UKOME’nin ve şehir plancılarının bir kararını Tahir Başkan bize aktarmıştı. Kendisi de buna ikna olmuş vaziyetteydi.
Karar şuydu; “Akan trafiği bir yerde durdurmak lazım, o durdurulacak yer olarak ta, Zafer Sanayi kavşağı olarak belirlendi." Karar bu.
Şimdi bu kararı biz nasıl tartışalım? Nasıl doğruyu bulalım, doğru bulmak için bir tane sebep var mı? Allah aşkına, işi liyakatli insanlara versinler, görevini layığı ile yapan kişilere devretsinler.
Zafer Sanayi Köprülü kavşağı müjdesini de en kısa sürede bize verirler inşallah.
Adana Çevre Yolu ve Zafer Sanayi Kavşağı ile ilgili yeni başkanımızdan güzel haberler bekliyoruz, Uğur Abi, sizi de bu konuda, bu hayırlı hizmetlerin yapılması için vesile kılıyoruz. İnşallah sesimizi duyurursunuz.
Selametle kalınız, saygılar.”
……………….
Evet, bu köprüye ne kadar güçlendirme yapılırsa yapılsın temelden bozuk diyordu tanıdığımız bildiğimiz ya da sorunun kaynağını araştırıp bilgisine başvurduğumuz mühendisler.
Vakti zamanında Tahir Başkan’ı, bu konudaki en yetkili Selim abimize hatta ikisi aynı anda beraber iken de vatandaşlarımız adına durumu izah etmiştik.
Yapılacak tek şey bu köprülü kavşağın yıkılıp yeniden yapılmasıydı.
Peki, bu şehirde hangi yanlış ya da eksik yapana hesap soruluyordu ki?
Bu şehirde her zaman hep yapanın yanına kar kalıyordu. Düzen böyle kurulmuştu bir kere. Burası içinde Başkanın ve Selim abinin dedikleri hala kulaklarımda çınlıyor. Benden söylemesi.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Düşünmeden konuşmanın cezası, konuştuktan sonra düşünmeyle mahkûm olmaktır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bisiklet yollarını şov olsun diye değil, gerçek anlamda insanların bisikletlerini kullanabilir hale getirmeyi becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.