Dolar diken üstünde
Türkiye ekonomisi bu durgunluktan yılın 2. yarısı kurtulur mu? Şimdilerde gündemi meşgul eden soru bu. Ekonominin bir durgunluk sürecinde olduğu siyasi otoriterler tarafından dile getirilmeye başlandı. Amerikan Merkez Bankası FED arkamızda, seçimler önümüzde ilerliyoruz. Dolar tam da arada kalmış durumda, FED itiyor, seçimler öncesi gerilen piyasa çekiyor. Doğal olarak da dolar tırmanıyor.
Dolar hızla tırmanırken ABD’den gelen mart ayı tarım dışı istihdam verileri 126,000 ile (beklenti 245,000)beklentilerin epey altında kaldı ve doların tırmanışını durdurdu. İşsizlik 5,5 ile beklentiye paralel, ücretler ise geçen sene aynı döneme göre %2,1 artış gösterdi. FED başkanı Yellen son konuşmasında enflasyonda %2’ye doğru net bir hareket ve ücretlerde ciddi artış görüldüğünde FED faiz artırımına gidecektir demişti. Aksi takdirde ise bir miktar daha ötelenecek. Son veriler bir miktar kötü gelse de olunması istenilen yerden pek de uzak değiliz. ABD tarafında verilerin kötü gelmesinin nedeni, petrol fiyatı yüzünden işçi çıkaran petrol şirketleri ve sert geçen kış şartları. Bu ay içerisinde gelecek olan verilerde de ufak bozulmalar yaşanabilir. Fakat önümüzdeki aydan itibaren toparlanma izlenecektir. Verilerde aşırı bir bozulma görülmez ise Haziran veya Temmuz toplantısında FED’den bir faiz artırımı gelmesi muhtemel.
Dolar/TL ile ilgili olarak şu an 2,700 seviyelerinde hareket ediyor. 2,675’in üzerinde kaldığı sürece yönü 2,730’lerdir. 2,675’in altında bir kapanış gerçekleşirse 2,650’lere kadar gevşeme yaşayabiliriz. Çarşamba günü yapılacak TCMB toplantısı takip edilmeli.
Türkiye’de ilk çeyrekte büyüme tahminlerinde beklenen düşüş sonrası çoğu şirket ve kuruluş 2015 yılı büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti. Seçim öncesi durgunlaşan ekonomi riskleri artırıyor. Esnaf piyasada para dönmemesinden rahatsız ve bu süreç minimum yılın 2. yarısına kadar devam edeceğe benziyor.
Avrupa tarafında son gelen ekonomik veriler toparlanmaya işaret ediyor. Bu verilerle birlikte Euro/Dolar paritesinde 1,10’lara doğru bir hareket yaşandı. Avrupa tarafında verilerin iyi gelmesinden ziyade asıl önemli olan Yunanistan’ın borç krizine bir çözüm bulunabilmesidir. Yunanistan’a kesin bir çözüm bulunmadan tam istikrar sağlanması mümkün gözükmüyor. Cuma günü görüşecek olan AB ülkeleri yine çözüm bulamaz ise tansiyon artabilir.
Dışarıda bu gelişmeler yaşanırken içeride takip edilmesi gereken, Sayın Ali Babacan’ın söylediği gibi TCMB. Son gelen enflasyon verilerinde çekirdek enflasyonda iyileşme görülse de yıllık enflasyondaki yükseliş sorun yaratıyor. Sert geçen kış şartları, havaların ısınmaması ve üretici-son kullanıcı arası fiyat farkı gıda fiyatlarının yüksek seyretmesine neden oluyor. Bu da enflasyonda ciddi düşüşün ancak yılın 2. yarısında görülebileceğini gösteriyor.
Şu anki piyasa şartlarında TCMB’nin 22 Nisan Çarşamba günü yapacağı toplantıda herhangi bir faiz indirimi beklemiyorum. Kurdaki 2,68’li seviyeler, FED’in faiz artırım süreci ve seçim öncesi siyasi tansiyon nedeniyle TCMB önümüzdeki en az birkaç toplantıyı pas geçecek, faizleri yüksek tutmaya devam edecektir. TCMB Dolar/TL kurunu rahatlatmak için döviz depo faiz oranlarında ölçülü bir indirim, TL zorunlu karşılık faiz oranlarında ise ölçülü bir artış yapabileceğinin sinyalini vermişti. Muhtemelen bu yönde bir hareket izleyeceğiz. Dolar/TL 2,540-2550 bandına geldiğinde günlük döviz satım ihale tutarını kademeli olarak 2 kez 10 ar milyon dolar azaltması rezervde azalış istememesinden kaynaklanıyor ve bu azalış tedirgin ediyor diyebiliriz. Açtığı ters repo ihaleleriyle piyasadan TL toplaması TL’yi azaltarak kurun yükselişini engellemek istediğini gösteriyor. Bu verilere baktığımızda TCMB den gelecek hareketler sert ve kalıcı olmayacaktır. TCMB fiyat istikrarı istiyor.2,55-2,75 bandı TCMB için ideal gözüküyor.
TCMB rezervlerindeki son 5 ayda yaşanan 12 milyar dolarlık azalış ve döviz kurunda yaşanan yükselişe rağmen artan cari açık piyasalardaki tedirginliği artırıyor.
Veriler ışığında piyasaları yorumlamak gerekirse;
Piyasadaki durgunluk endişesi ve Dolar/TL 3 lira olacak söylemleri dolara her fiyattan alıcı gelmesini sağlıyor. TCMB’nin Çarşamba günü yapması beklenen hareketlerle Dolar/TL’de bir miktar gerileme yaşanabilir. Fakat her düşüşte talep gelecektir. Dolar/TL’de hareket TCMB ve özellikle ABD verileriyle paralel olacaktır. ABD’de bu hafta konut verileri, haftalık işsizlik başvuruları ve dayanıklı mal sipariş verileri iyi takip edilmeli, iyi gelecek her veri yükselişe ivme kazandıracaktır.(Bir sonraki FED toplantısı 29 Nisanda)
Euro/Dolarda yine önemli etken FED olmakla birlikte Yunanistan’ın durumu kritik, çözüm bulunmadıkça yükselen gerginlik paritede hızlı hareketler yaratabilir.1,08 kritik nokta.
Altın fiyatları ise 1200 Ons/dolar seviyelerinde hareket ediyor. TL bazında 24 ayar altın 100-106 TL arasında hareketine devam edecektir. Avrupa ve ABD tarafında enflasyonda ciddi artış olmadan yeni rekorlar uzak gözüküyor.
Euro/TL’de Dolar/TL’ye oranla biraz daha fazla dalgalanma olabilir. 2,850-2,950 arası dalgalanma bu haftada devam edecektir.
Petrol ise 64 dolar seviyesine kadar yükseldi. Buralarda bir miktar yatay seyredebilir. Sert düşüşler yaşanacağını düşünmüyorum.
Toparlamak gerekirse TCMB toplantısı sonrası dolar/TL’de bir miktar geri çekilme yaşanabilir. Bunlar alım fırsatı olarak değerlendirilmelidir. Kritik seviye 2,675 orta ve uzun vadede yukarı yönlü hareket devam edecektir. Dolar/TL’de henüz bir seçim fiyatlaması yapılmadığını düşünüyorum. Bu göz önünde bulundurulmalıdır. TCMB faizlerde sürpriz bir şekilde artırıma giderse Dolar/TL hızla 2,550 seviyesine kadar gelebilir. Buna da dikkat etmek gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.