Dün PUSULA TV’de canlı yayın konuğumuz Cihanbeyli Belediye Başkanı Sayın Mehmet Kale idi.

Şunu peşin peşin söyleyeyim.

Sayın Kale, Başkan olmadan parası pulu, mal varlığı ile müthiş zengin bir insan, siyasi çevresi ile de aranan, sorulan, hatırlı, ağır, düzgün oturaklı bir aşiret reisi idi.

Benim için hâlâ da aynen böyle.

Hatta şimdi artıları var.

Mesela, aslan gibi bir başkan.

Daha dün, en son seçimler öncesi HDP’nin Başkent Ankara’ya en yakın ilçe olan Cihanbeyli’ye sözüm ola bayrakları, paçavrayı asmak için yüzde yüz kale gördükleri ve de kazanmaktan emin oldukları yeri vermeyip kazanan adamdı Sayın Kale. 

Hatta öyle seçim çalışmaları oluyordu ki, kırmızı plakalı Bakanlık arabalarının bile önüne halat çekilerek girilemeyen bölgelere Başkan adayı olarak Mehmet Kale giriyordu.

An geliyordu Kale’yi partili arkadaşları bile yalnız bırakıyordu.

Çünkü hepsi kalleş namlunun ucunda idiler.

Bir yerde de haklılardı. Onlara o günde kızmıyordum.

Çünkü Cenab-ı Allah’ım hiç kimseye ve hiç birimize böylesine pis bir ölüm korkusunu yaşatmasın.

……………………..

İşte tam da bu farklı duygularla yazıma başlamak isterken bir anda sosyal medyada gördüğüm bir paylaşım dünyamı alt üst ediverdi.

Evet yerel medyadan yılların dostları Hakan Armutçu, Murat Dönmez ve genç arkadaşımız Evren Tokay, 4 merhum gazeteci abimiz arkadaşımızın fotoğraflarını yan yana koymuşlar ve altına da şöyle yazmışlardı   

“Hürriyet Konya Bürosunun efsane kadrosu tek tek aramızdan ayrıldı. Mehmet GAZEL’i 17 yıl önce, Hasan Korucu'yu 10 yıl önce, Ali AKGÜL'ü 7 yıl önce ve 3 yıl önce bugün de Erol TOKAY'ı kaybettik... Nur içinde yatın…

Mekanınız cennet olsun…”

………….

Bir anda enerjim düştü. Biz gazeteciler bu yalan dünyanın nimetleri için peşinde değil para pul makam için hiç değil, Konya için, ülke sevdamız için güzel insanlarımız için 24 saatin 20 saati paçavra olup koşturmuştuk, hâlâ da aynı idealler için koşturuyoruz.

Nereye kadar?

Ve niçin?

İşte aramızdan sessizce göçüp giden onca arkadaşımızdan sadece 4 aslan gibi isim.

Sadece isimleri geçince hatırlanıyorlar, fotoğraflarını görünce hayıflanıyoruz.

Bir şey o kadar ağırıma gidiyor ki.

Şehri yönetenlere bu konuda çok büyük öfke besliyorum.

Hasbelkader Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yaptığım dönemlerde, yönetim kurulundaki fedakar yönetici arkadaşlarımız ile o dönemler için aramızdan ayrılan tüm meslektaşların isimlerini mahallelerine sokaklarına Gazeteci Galip Yenikaynak Sokağı ya da Orhan Samur isminin bu şehrin ilk yaya üst geçidine Merhum Gazeteci Orhan Samur isimlerinin verilmesini sağlamıştık.

Şimdi şu şehre bakıyorum da.

Konya’ya adım atmamış insanların dahi adları parklara bahçelere sokaklara caddelere bulvarlara verilirken bu şehrin taşı toprağı çamuru için parçalanan insanlarımızın adları sanları hiçbir yerde yok.

Aslında bugün onlar için parmaklarını oynatmayan bizler ya da birileri aynı kaçınılmaz son ile yok olup gidecekler. Ama burada çok büyük bir vebal var onun altından da yöneticisinden gazetecisine kimse kalkamayacak.       

AK PARTİ KONYASPOR

KONUSUNDA NİYE BU KADAR SESSİZ?

Dedik ya! Delendik, dengemizi kaybettik, kahır doluyuz… O zaman kaldığımız yerden devam edelim. Rahmetli Özal döneminde Özal’ın A takımından Konya milletvekilimiz bakanımız Sayın Mehmet Keçeciler abimiz malum geçen yıl ciddi bir sağlık problemi yaşadı. Sonra süratle toparlandı. Mesela bugünlerde düzenli olarak sabah sporlarına devam ediyormuş.

ANAP, ANAP iken bu şehrin sorunlarında özellikle de bazı konularda Konya’ya karşı bir haksızlık oldu mu vurduğumuz yerden ses gelirdi.

Mesela bugünlerde son Trabzon maçı ile yine futbol kamuoyu bize sadece acıyor(!)

Aslında bize acıyanlar oturup kendi hallerine ağlamalılar.

Bize yine bir şey olmayacak inşallah.

Biz aslanlar gibi gereken zeminde gerekeni yapacağız ve gerekli cevabı sahada vereceğiz. Çünkü inanıyoruz ki Cenab-ı Allah’ımın bir adaleti var ve bizim Allah’ımız var. O bize yeter.

Spor kamuoyu ile biraz olsun ilgilenenler hatırlayacaklardır.

Bir Konyaspor-Tarsus İdmanyurdu maçı yaşamıştık.

Anavatan Partisi iktidarı döneminde 1986-87 sezonunda Tarsus İdmanyurdu ile Konya’da oynanan final maçı sonrasında yaşanan olaylar sebebiyle sahamız tarihimizde görülmemiş bir şekilde bir yıl kapatılmıştı.

Devlet eski bakanımız Sayın Mehmet Keçeciler bizzat konunun takipçisi olmuş bu durumu Danıştay’a götürerek bir yıllık saha kapatma cezasının beş maça düşürülmesine en başta vesile olmuştu.

Ve aynı sene Konyasporumuz şampiyon olarak Türkiye 1. Ligi’ne çıkmaya hak kazanmıştı.

…………

Sayın Keçeciler bu sağlık sorunları ile uğraşırken siyasetten uzakta olsa şehirden kopmuyor. Son Konyaspor konusu yaşanınca geçen hafta AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Sayın Ahmet Sorgun’u aramış. Bu durumu bizzat anlatarak gerekirse Danıştay’a gidilebileceğini üzerine de bu konuda bir şey düşerse hazır olduğunu ifade etmiş.

Mehmet Abimiz inşallah büyük bir aksilik olmaz ise bugün bizim PUSULA TV’ de UĞURLU GÜNDEM’e Ankara’dan canlı olarak bağlanacak konuğumuz olacak ve çooook uzun bir aradan sonra ilk kez Konya için görüşlerini açıklayacak.

Sayın Bakan dünde bize özetle şöyle bir açıklama yaptı;

 “KONYASPORUMUZU KURBAN ETTİRMEYİZ"

Samsun’da oynanan KONYASPOR-BEŞİKTAŞ Süper Kupa final maçı sonrasında saha içerisine giren seyirciler bahane edilerek sahası beş maç kapatılan Konyasporumuza yapılan linç girişimi ve yargısız infazla ilgili olarak, haksız, mesnetsiz ve kamu vicdanını yaralayacak türden alınmış bu kararı asla kabul edemeyiz ve etmemeliyiz.

Biz Konyalıları parti, politika mülahazaları dışında itidalli olmak ve birlikte hareket etmek zorundayız.

Henüz sıcağı, sıcağına 2016-17 sezonunda süper lige çıkmaya hak kazanan Yeni Malatyaspor, Sivasspor ve Göztepe kulüplerinin yükselme grubunda yaptıkları maçlar sonrasında binlerce seyircisiyle saha içerisine girerek şov yapmalarına ses çıkartılmayıp, herhangi bir cezai işleme tabi tutulmazlarken bize yapılan bu durum asla kabullenilemez.

Tamamen her türlü sorumluluğu ve tedbiri alması Futbol Federasyonuna ait Samsun’da oynanan süper kupa finalinden sonra benzeri bir şampiyonluk kutlamalarına iştirak emek üzere saha içerisine girme eyleminden dolayı Konyaspor’un seyircisiz beş maç oynama cezasına tabi tutulması çifte standart değilse ya nedir? 

Stattaki denetimi ve emniyeti sağlamak tamamen Samsun Valiliğinin ve Türkiye futbol federasyonunun yükümlülüğü altında iken, Konyaspor’umuza verilen haksız, mesnetsiz ve hukuki hiçbir temeli olmayan bu ağır cezayı gayri vicdanı bulduğumu ve esefle karşıladığımı belirtmek isterim.

Ümit ederim tahkim kurulu konuyu enine, boyuna yeniden gözden geçirir ve Konyaspor’umuzun mağduriyetine neden olan bu karardan vaz geçerler...

Aksine sonuç çıkarsa şu iyi bilinmelidir ki!

Konya sahipsiz ve bu oldubittiye duyarsız değildir.

Parti politika mülahazaları dışında, Konya’mızın tüm siyasi partileri, milletvekilleri ve sivil toplum örgütleri ile birlikte gasp edilen haklarımızı Danıştay’a götürür oradan doğru kararın alınmasına gayret ederiz...

Konyalı hemşerilerim bilsinler ki KONYAMİZ SAHİPSİZ DEĞİLDİR...

KONYAMIZA KİMSE ÖKSÜZ EVLAT MUAMELESİ YAPMAYA KALKMASIN...

KONYAMIZA BATIRILAN DİKEN BİZE ÇUVALDIZ GELİR. HEM ACITIR HEM ÜZER...

MÜSTERİH OLUN,BUNA ASLA MÜSEADE ETMEYİZ..”…..

……………

Teşekkürler Mehmet abi Allah senden razı olsun.

Mehmet abi ile bu görüşmemizi sağlayan PUSULA TV’de de canlı bağlantıya yardımcı olan, aynı zamanda PUSULA YAYIN GRUBU’nun yazar ailesinden değerli büyüğüm Nazmi Sırıt abim Allah sizden de bin kere razı olsun.

İyi ki varsınız.

ANAP iktidarlarında da zaman zaman size kızar şehir adına yerel yazılar yazardık.

Amaaaaa o ruhu şehir adına bugün inanın mumla arıyorum.

GÜNÜN OKKALISÖZÜ

Her söz için doğruIuk, her doğruIuk için iş, her iş için de sabır gerekir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

 Sedirler Kavşağında kırmızı ışıkta motor ve bisiklet sürücüleri hiçbir şey yokmuş gibi yollarına devam etmedikleri zamsan daha iyi ADAM oluruz.