Çocuklarımızı çok seviyoruz, onlar için her şeyi göze alıyoruz. Hatta bazen onların iyiliği için hilelere bile katlanıyoruz. Oysa çocuklar gördüklerini kaydederler, sözün değil davranışların önemi vardır onların gözlerinde.

Yıllar önce herkesin kayıtlı olduğu mahalledeki ilkokula gitme kuralı uygulamada iken mahallesindeki değil gönlündeki okula çocuğunu kaydettirebilen veliler bilirim Ankara’da. Yolu okula bağış, servis şirketini ayarlama veya o mahalde oturan bir tanışın ikametgahını adres göstermekti. Tabii çocuk hayat dersini alırdı, “kılıfını uydurursan her şey mümkün”

Çocuklarımız ilk trafik derslerini okul servis sürücülerinden alırlar. Oysa bu arkadaşlar genelde en kötü örneklerdendirler. Ben Gazi Üniversitesi Eğitim Kurumları servis araçlarının okuldan ters yola girerek ayrılmalarını önleyememiş bir veliydim. Yetkililer “ters yola girmezlerse sonraki servislere yetişemiyorlar” açıklamasına sığınırlarken çocuklar hayat derslerini alıyorlardı elbette “trafik kuralları uyulmak için değildir”

Gene yıllar önce yüksek puanlı Anadolu Liselerine kaydolabilmenin bir yolu daha düşük puanlı taşra Anadolu Liselerini kazanmak, “ebeveynlerinden uzakta okumanın psikolojilerine zarar vereceği” raporu alarak kazanamadığı okula naklolmaktı. Tabii burada meslektaşlarımızın bazıları tıbbi gerekçe/sosyal endikasyonla destek verdi ama para karşılığı sahte rapor tanzimleri de eksik değildi. Sınav öncesi sahte raporlarla okuldan kaçma da bu gruba girer ki çocukların aldığı ders açıktır “doktorlar hatır için rapor verebilir, hatta para karşılığı sahte rapor da mümkündür”

Bazı özel okulların sınav başarısını artırmak için not yükseltmesi yaptıkları bilinir. Ben okula baskı ile tam puanla mezuniyet alan veliler bilirim. Buradan çocuğun aldığı ders güçlünün haklı olduğudur maalesef.

Artık bundan kötüsü olmaz diyebileceğim örneği birkaç gün önce dershanecilikten okulculuğa terfi eden bir eğitimci yakınım anlattı. Efendim büyük okullarla baş etmeleri mümkün değilmiş, okul olarak şansları yokmuş, 100 okul kaydı aldılarsa 80’de kaçak kayıtları varmış. Kaçak kayıt merdiven altı dershane eğitimi oluyor bu durumda. Eğitici dostum bunu kendisine nasıl yakıştırıyor bilmem ama veliler ciddiyetten uzak bu teklifi nasıl kabul ediyor onu anlayamıyorum. Bu yapıdan düzgün insan çıkmayacağı kesin ama sınav birincisi çıksa kime ne hayrı olur?

Yan yollardan her zaman doğru yola çıkılmaz. Kuralsızlıkla da uzun süreli başarı gelmez. Sınav başarısı asla her şey değildir. Bir zamanlar Talim Terbiye Kurul Başkanlığı da yapan, şimdilerin özel okullar sahibi Ziya Selçuk’un “meşrubat şişesini kapı aralığında açan belki tek milletiz ancak dünyayı açacağı icat edenler yönetecek” sözünü paylaşarak yazıma son veriyorum. Saygılarımla,