EŞEĞİN KUYRUĞUNU KESME…
Keramet ehli olsanız da, denizin üzerinde yürüyerek gitseniz, yüzme bilmediğinizi söyleyecek kadar pişkin insanlar vardır.
Onlar, ağzınızla kuş tutsanız da sizi eleştirecek bir şeyler bulurlar.
Din’le, diyanetle, farzla, sünnetle hiç işi olmaz ama iş fetva vermeye geldi mi sözü de kimselere bırakmazlar.
Hatırlayın; başörtüsü konusunun tartışıldığı günlerde “İslam’da başörtüsü yoktur” diyenler kimlerdi?
“Kamusal alan” alamet-i farikasını kimler icat etti?
İkna odaları kimin eseri?
İyi de! Sana ne. Fetva vermek sana mı kaldı?
Aynı kişiler şimdi de ithal et ile ilgili fetva veriyorlar.
Hatta Kılıçdaroğlu da konuştu.
İthal et “Besmelesiz kesiliyor” dedi.
Hatta “Mundar olur” demeye getirdi.
Bir başka aklı evvel de “Bu etlerin at eti, eşek eti olmadığın nerden bileceğiz” diyerek cehaletini ortaya koydu. (Burası Muz Cumhuriyeti (!) ya)
İktidarda CHP olsa. İthal et konusunda AK Parti konuşsa.
“İthal et Besmelesiz kesiliyor. Mundar olur” dese.
Ne diyeceklerini sizler de biliyorsunuz.
Bu konuda ulemanın görüşü belli.
Ulema “Kitap ehlinin kestiği yenir” diyor. Kafaları karıştırmanın ne anlamı var.
İşin doğrusu et ithal etmek değildir. Bunda hemfikiriz.
Hükümet de, Bakan Fakıbaba da bu işin çözüm olmadığını, çözümün besiciyi güçlendirmek, maliyet düşürecek tedbirleri almak olduğunu söylüyor.
Bununla ilgili tedbirleri almaya başladıklarını ifade ediyor.
Ama gördük ki; mesele sadece üretimdeki yüksek girdiler değilmiş.
Ucuz et satışı başlar başlamaz marketlerdeki et fiyatları da makul seviyelere gelmeye başladı.
Demek ki, istenirse olurmuş.
Bu işi rekabetten önce de yapsaydınız ya.
İnanın bazılarının yatacak yerleri dahi yok.
Çok yazık.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.