Forvetlerin beceriksizliği kalecilerin güzelliği
İstanbul Başakşehir-Torku Konyaspor maçını izlerken bu maç bizim maçımız olmasa dövseler seyretmezdim. Konyaspor’u izlemenin heyecanı dışında futbol adına zevk değil işkence vardı. Bu maçı dikkatle izleyen bir insan bu iki takımdan birinin Avrupa için birinin de ligde kalma adına oynadığına asla inanmazdı.
Her şeyden önce bu kadar top kaybının olduğu bir doksan dakikanın insana zevk vermesi mümkün mü?
Mahalle maçı yapsanız bu kadar top kaybı olmazdı.
Futbolun olmadığı maçta iki takımın da en başarılı oyuncuları kalecileri idi. Kalecimiz Kaya o muhteşem kurtarışları yaptıkça biz bir sezon başında bir de ara transferde niye yabancı kaleci transfer ettik diye düşündük durduk.
Aferin Kaya. Zaman zaman her kaleci gibi şansız günlerin vardı. Ama onca insafsız eleştiriye onca yargısız infaza rağmen sen sustun. Yeri geldi soyunma odasında ağladın. Ama bak dün olduğu gibi kaleyi aslanlar gibi kaptın ve takdir topladın. Senin tek şansızlığın yerli oyuncu olman o kadar.
Bizim Kaya gibi Volkan Babacan’da takımı adına sahanın en iyisi idi.
Yalnız kalecilerin bu kadar ön plana çıktığı vasat bir futbol oyununda golcüler içinde iki çift laf etmek lazım. Başta Hasan Kabze olmak üzere kaçan pozisyonlara futbolda ne derler? Bilemedim…
Sonuçta bizim ve rakibimiz için sakatların cezalıların bahane edileceği doksan dakika sonunda sözüm ona Avrupa’ya gitme adına sahaya çıkan bir rakipten İstanbul’dan alınan puan başarıdır.
Bu sütunlardan Konyaspor’un ligde kalması adına hala endişesi olan dostlarımıza da diyoruz ki siz rahat olun. En kötü halimiz ile biz ligde kalırız.
Yazımızın son bölümünde taraftarı da es geçmeyelim. Konya’dan İstanbul’a giderek ve İstanbul’daki Konyalı derneklerinin katılımıyla tribünlerde kendilerine ayrılan bölümü doldurarak dahası ev sahibi takımın az sayıdaki seyircisini susturarak Torku Konyaspor’lu futbolculara en büyük desteği veren vefakar taraftarlarımız yine dün sahanın en iyisi idiler.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.