Gerçek tarihi Milletin Adamları yazıyor
AK Parti’nin ‘İkinci Atılım Dönemi’ olarak adlandırılan yeni döneme ilişkin hedeflerinin yer aldığı beyannamesi önceki gün görücüye çıktı. Kitabın sonunda, 7 Haziran seçimlerinin “Güçlü ve Yeni Türkiye”nin inşasında bu dönemin başlangıcı olacağı hatırlatılıyor ve seçmen istikrar için bir kez daha sandık başına çağrılıyor.
Konya’nın gururu Ahmet Hoca’nın “Başkanlık Sistemi, başlığını bizzat kendim yazdım” dediği, Ankara’da kamuoyuyla paylaştığı “seçim beyannamesi” her paragrafı iyi çalışılmış, bir vizyon kitap niteliği taşıyor. Yaldızlı cümlelerden ve hayali projelerden uzak, yediden yetmişe herkese hitap eden bir üslup akıcılığı ile kaleme alınmış tarihi belge…
MHP’nin ve ısrarla bir dönemlik de olsa “iktidar” isteyen CHP’nin; seçime giderken, daha hazırlıklı olmasını beklerdik. Rakibin hamlelerine göre hareket etmeyi bırakmadıkça bu iki partinin iktidar alternatifi olması mümkün olmayacak.
Başkanlık sistemi, Yeni Anayasa, demokrasi, özgürlük ve kalkınma şeklinde ana başlıkları oluşturulan kitabın “kalkınma” ara başlığında, tarımdan eğitime, sanayiden sağlık yatırımlarına, teknolojiden kültür-sanata kadar birçok alanda devam eden çalışmalar ve projeler “neler yaptık-neler yapacağız?” sorularında kendisine yer bulmuş. Her şey somut ve anlaşılır bir dille aktarılmış.
İkinci atılım dönemine girerken “12 yılda atılan sağlam temellerin üzerinde yükselen Yeni Türkiye’nin, kalkınma ile medeniyet arasında kurduğu büyük dengeye de işaret ediliyor. Yeni Türkiye’de insanımızın en ileri teknoloji, bilgi ve yetenekle donanacak olmasını, kime sorsanız, önemseyecektir. “Müfredatın, öğretmenin, öğretimin kalitesinin artacak” olması elbette önemlidir. Hepsinden önemlisi ise her alanda insanı merkeze alan ve ihya eden bir yaklaşımın hâkim olacak olmasıdır.
Türkiye, ancak medeniyet ve kardeşlik aidiyeti güçlenmiş, sorumlu ve şuurlu gençlerle yeniden dünyanın medeniyet merkezi olabilecektir. Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde; güçlünün değil, haklının yanında olan; tüm dünya mazlumları ve mağdurları için adalet, özgürlük ideallerini savunan AK Parti’nin; Türkiye’yi öncü bir ülke haline getirmeyi hedeflemiş olması; İstanbul’da düşürülen Hilafet sancağını yeniden kaldırma hayalimiz ve, Kudüs’te özgür Cuma’larda buluşma duamızla örtüşüyor. Her şeye rağmen, gücünü; şefkat, merhamet ve adalet ekseninde büyütme ilkesinden hareket eden başka parti yok, varsa çağırın konuşalım…
Hala adayların konuşuluyor olması ise, bize zaman kaybettiriyor. Vitrine çıkarılan adaylara bakarak, gelecek tasavvuru yapanların bir kez daha düşünmeleri, “memleketin selameti” açısından faydalı olacaktır. Ahmet Hoca’nın yanındaki 13 ismin kimliği, o “medeniyet tasavvuru”nu ne kadar gölgeleyebilir ki…
Hepsinden önemlisi… Geçen dönemde projelendirilip hayata geçirilen Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nde, ikinci atılım dönemine girerken, vatandaşlık ile kardeşliğin, tarihdaşlık ile kaderdaşlığın yine birlikte zikredilmesi, büyük bir medeniyetin mirasçısı olarak birbirimize ve dünyaya açık insanların ülkesi olma yolunda duyduğumuz heyecan, durmadan, dinlenmeden yazılan bir tarihi belgeliyor. Kültürden irfana, uygarlıktan medeniyete yürüyen adamların yazdığı 12 yıllık tarih, belki 120 yılın coğrafyasına ışık tutacak…
Gerçek tarihi Milletin Adamları yazıyor. “Tarihiniz”e meydan okuyarak…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.