15 Temmuz FETÖ/PDY ayaklanmasının ayrıntıları ve o gece yaşanan kahramanlık öykülerini her dinlediğimde gözümden yaş geliyor. Bu gözyaşları eminim herkesin olduğu gibi benim de duyduğum gururun gözyaşlarıdır.

            Rabbimize hamdolsun ki böyle bir ülkede dünyaya geldik ve böyle yürekli, cesur bir milletin mensubuyuz. Hamdolsun ki dünyada hiçbir milletin cesaret edemediği ve edemeyeceği karşı duruşu sergileyen kahraman bir milletin evlatlarıyız.

Dünya milletlerinin hayretle seyrettiği o senaryolar göstermiştir ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları söz konusu vatan olunca gözü eşini, çocuğunu, ailesini görmüyor, ölüme korkmadan yürüyor, tankların önüne yatıyor. Dün olduğu gibi bugün de destan yazıyor.

Hain kalkışmanın ilk anından itibaren dik duran ve süreci başarıyla yöneten Cumhurbaşkanı ve Başkomutan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın liderliğinde halkımız demokratik düzene ve ülkesine sahip çıkmış, bütün dünyaya ders veren ve örnek olacak azim ve kararlılık sergilemiştir.

Televizyonlarımız o gece şehit olan kardeşlerimizin aileleriyle yapılan görüşmeleri yayınlıyor. Her birisi evinden helalleşerek ve öleceğini bilerek çıkmış. Bu çelik yürekli kahramanları oraya çıkaran güç hiç şüphesiz iman gücüdür. Sarsılmaz inançtır. O insanların imanının gücü karşısında kıskandım. Ama bir o kadar da gurur duydum. Ağladım, gurur gözyaşı döktüm.

Hastanelerde yatan veya tedavisi tamamlanmış çıkan kardeşlerimizin öyküleri bir başka. O gece asker kıyafetine bürünmüş, gözü dönmüş canileri belki ikna ederiz diye karşı duruyorlar, yapmayın etmeyin, yanlış yoldasınız diyorlar ama bazıları dinliyor, bazıları ise ateşle karşılık veriyorlar. Bu ateş altından kimse kaçmıyor yaralılara sahip çıkıyorlar. Neden ve niçin öykülerini dinledikçe içimden bir ses cız diyor ve gurur gözyaşlarım yine yüzüme süzülüyor.

O gece köprüde tankların karşısına çıkan ve halen hastanede yatan gazi bir hanım kardeşimizin dilinden dökülen her kelime tarihe altın harflerle geçecek şekilde. Duygularını anlatıyor ama gerçekte aziz milletimizin azim ve kararlılığını anlatıyor. Onlarla gurur duyuyoruz.

O kardeşimizin bir sözü hepimizin kulağına küpe olmalı ve daima en çaresiz durumda hatırlamalıyız: “İMAN VARSA İMKÂN DA VARDIR”

Eğer gerçekten inanıyorsak, Rabbimize teslim olup tevekkül etmeliyiz. Herkesin bir hesabı varsa onunda bir hesabı vardır ve daima o hesap hâkim olur. O gece de onun dediği oldu.

81 vilayetimizde istisnasız her akşam devam eden demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlarımızın azim ve kararlılığı karşısında duygulanmamak, gurur duymamak mümkün mü?

Her yaş ve her kesimden insanı oraya toplayan gücün adı: sarsılmaz iman gücü ve vatan sevgisidir. Meğer bu dayanışmaya ne kadar ihtiyacımız varmış. Başta bu nöbetin Başkumandanı Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız olmak üzere asker polis ayırmadan güvenlik güçlerimize, Valilerimize, Belediye Başkanlarımıza, Medya mensuplarına, sivil toplum örgütlerine, her akşam lojistik destek sağlayan özel sektör mensuplarına ve aziz milletimizin kahraman evlatlarına ne kadar teşekkür etsek azdır. Allah hepinizden razı olsun.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, Hükümet üyeleriyle, Milletvekilleriyle, Türk Silahlı Kuvvetleriyle, Güvenlik güçleriyle, Medya mensuplarıyla, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteleriyle en önemlisi 79 milyon kahraman milletiyle dimdik ayaktadır. Bu gurur tablosu olduğu müddetçe hep payidar kalacaktır.

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz, bunu bir kez daha dünyaya ilan ettik. Türkiye üzerine oyunlar oynayan hainlere ve onları destekleyen devletlere yine büyük bir ders verdik. Tarih bu konuyu altın harflerle yazacaktır.

Bu vesile ile halkın şanlı direnişinde şahadet şerbeti içen aziz şehitlerimize Allahtan rahmet gazilerimize acil şifalar diliyorum. Cenab-ı Hak bizleri her türlü terör örgütlerinin şerrinden korusun, yöneticilerimize güç kuvvet versin, güvenlik kuvvetlerimizin de yar ve yardımcısı olsun.  Amin, amin, amin. Kalın sağlıcakla.

ÇEVRECİ SÖZÜ: GÜÇLÜYÜZ, GURURLUYUZ, ÇÜNKÜ BİZ HEP BİRLİKTE TÜRKİYE’YİZ.