Bir doktor arıyorum. Bir hekim arıyorum. Nefesi güçlü bir hoca arıyorum. Beni bu meslekten kurtarıp fani dünyada kalan ömrümde oynayacağım bir oyuncak gösterecek kul arıyorum. Sizler bize yazmaktan anlatmaktan, biz kenarını köşesini budayarak orta halli yazmaktan yorulduk.

Son günlerde belki gün içerisinde en az üç beş kez dinlediğim şarkı Cem Karaca’nın “Yorgunum Kaptan” şarkısıdır.

Bu günlerde yine daraldım. Bunaldım. Gerçekten gerçekler ve söylenenlerin zıtlığından şaşkınım.

Cenab-ı Allah’ım yalan dünyada hayal ettiklerimi, istediklerimi, arzuladıklarımı değil, hayal dahi edemediklerimi verdi bana. Bu verilenlerinde birer imtihan olduğunu hiç aklımdan çıkarmadım. Çünkü toplum nereye gidiyorsa bende aile fertlerimle çevremdeki dostlarımla aynı yöne gidiyorum.

Yani yönetenler ve yönetilen bizler, kötü de ben iyi mi kalacağım? Ya da “ben iyiyim” diye inatla olduğu yerde durmaya çalışan sizlerin iyi kalma şansı var mı?

Kimse kusura bakmayacak, elbette yüce rabbim bu milleti erenlerin büyüklerin ve sabilerin suyu hürmetine inşallah bize büyük azaplar vermeyecek. Kaldırabileceğimiz yükler ile dönemi tamamlayacağız.

Ancak durduğumuz noktada gidişatımız hiç de hayra gitmiyor.

Beni bunu bilir bunu söyler ve bunu iddia ederim. Gerisi de sizlerin takdiri ve dünya görüşüdür. Katılmasam da bir yerde susar dinlerim ve konuyu Cenab-ı Allah’a havale ederim. (Başka havale edecek yer bırakmadılar çünkü. O zaman tartışılmasız adres Hakk’ın adaleti)

……………

Neyse derin mevzulara girip de birilerinin abdestini bozmayalım.

Bugün yine fotoğraflarla ele alacağımız ilk konu taaa hafta sonundan kalma. Okurumuz Mehmet A…… Bey’den de özür dileriz, hakkını helal etsin ama gündem inanılmaz yoğun. İstanbul’da seçim bitmesine bitti ama Konya’da işler yeni başlıyor.

Bize inanan güvenen okurumuz geçtiğimiz hafta sonu şahit olduğu bir kazayı bize fotoğraflarla şöyle anlatıyordu;

“Selamünaleyküm Uğur abi,

Abi biz adam olmayız niye dersen? Abi bu Kızılören Virajı abi sürekli kaza oluyor bu sefer ölü de var ne yazık ki;

 Abi bu viraj yapıldı 6 ay sonra hatalı diye söktüler. Asfaltı yeniden yaptılar, yine hatalı… Böyle şey olur mu abi ya? Bunu hiç mi denetleyen yok, hiç mi bakan yok, yazıktır günahtır. Bu insanların vebalini nasıl ödeyecekler?... 

Saygılarımla abi…”

…………….

Bankadan kredi denildi mi yüzüm kızarır hâlâ terlerim.

Geçmiş zamanlarda bankadan faizle para almanın günah olduğunu biliyordum, biliyordum ama evim yoktu.

Mekânı cennet olsun. Rahmetli Enver Ören abim de iyi maaş veriyordu.

Hatunla biriktirdik, biriktirdik ama ne yaparsanız yapın ev alma şansımız yok. Ana da yok baba da yok. 50 bin lira borç verecek çevremde kimse de yok. (Vallahi bugün öldüm desem belki 10 bin lira borç bulurum da, 50 bin lira borç isteyeceğim tek kimse yok)…

Bile bile gittim bankadan ev kredisi aldım.

Bugün hâlâ bir banka bir kredi lafı geçti mi? Günahını mı ve bunun hesabını vermek gözümün önüne gelir.

……….

Ben de çok günahkâr bir insanın.

Ancak şunu becerebildim yine İHLAS’tan kulakları çınlasın Aydoğan Numan Ünal abi bir gün beni odasına çağırdı kısa bir nasihatin arasında da şöyle dedi;

“Bak Uğur abi insan ömrü 3 yirmiden oluşur. Senin birinci 20’yi ya da kötü geçmiş. Şimdi ikinci 20’nin içerisindesin. Adımlarını ona göre at !”…

Bu cümle benim için yeni bir dönem oldu. Haaa hâlâ hata mı yapıyoruz? Yapıyoruz. Hâlâ yamuk tarağımız var mıdır? Vardır.

Yalnızzzzz bile bile, birileri söyledi ya da talimat verdi diye asla kimsenin kul hakkına girmiyorum. Bile bile bilinçli olarak günah işlere bulaşmıyorum. Bulaşmamaya çalışıyorum.

Geçenlerde yakın zamanda acil bir 15 bin lira para gerekti, bankaya gidip kredi almak için kavşak noktasında iken iki ayrı dosttan iki ayrı miktarı aldım ve bankanın önünden son noktada teğet geçtim.

Şimdi yeni yeni şeyler duyuyorum. İnşallah bunlar yanlış bilgilerdir.

Malum bizi artık üç tam bir de yarım hafız(!) (Yarım ile de Uğur Başkan’ı kastettim) başkan yönetiyor.

Ve minik kuşların bize anlattığına göre bizim hafızlar şimdi bankalardan kredi alıyorlarmış. Ya da şöyle diyelim alacaklarmış.

Vallahi ister adına hizmet, isterseniz adına kalan borçları ödemek deyin ne derseniz deyin hafız büyüklerimiz bunu yaparsa, yapıyorlarsa, bizim gibi kara cahil Müslümanların günahını yüce Rabbim daha çabuk af eder diye yine kendimi kandırmaya başladım.

Siz ne dersiniz?

Bana katılır mısınız?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Huzur denilen nimet, dünyalıkları Allah’a havale edip sorunları da O’na havale ettiren bir teslimiyetin meyvesidir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

Allah rızası için şehir trafiğinin en yoğun olduğu yerlerde plakasız ışıksız motor mu, otomobil mi ne olduğu belli olmayan yürüyen vasıtaların önüne geçip bunları trafikten men ettiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.