İyi, güzel, doğru
Her insan ayrı ve de bambaşka bir alemdir.
Ancak özü itibari ile her insan diğerleriyle benzeşmektedir.
Çünkü yaratan aynı maksatla yaratmış ve yeryüzüne bir yolculuğa göndermiştir.
Ayrıntılarda bambaşka, ama esasında birbirinin aynı olan insanlar…
Beraber yaşıyoruz bu dünyada.
Ve de bir defalığına yaşadığımız ve tekrarı olmayan bir hayatımız olduğu gerçeği de karşımızda durmuyor mu?
Öyleyse bu muhteşem hayat fırsatını en mükemmel şekilde değerlendirmek mecburiyetinde değil miyiz?
Peki bu imtihan dünyasında amacımız en iyiyi bulmak, en doğruya gitmek, en güzeli yakalamak değil mi?
Nasıl bulacağız?
Nasıl yakalayacağız?
Nasıl gideceğiz?
Tecrübelerden yararlanacağız.
Bir büyüğüm ‘Akıllı olmak’ deyimini çok kullanırdı.
Her defasında alınırdım bu tabirden.
Öyle olmadığını bizatihi tecrübelerden yararlanarak gördüm.
Hemen her şeyi kendimiz deneyerek bulamayız zira buna ne ömrümüz ne de ilmimiz yeter. Oysa ki iyiyi, doğruyu, güzeli, faydalıyı bulan bir çok insan geçmedi mi dünyamızdan? Yapacağımız onların tecrübelerinden faydalanarak ve onların bıraktığı yerden yeni serüvenlere, yeni limanlara yelken açmak değil midir?
Başarımızı arttırmak için başarıyı yakalayanlara bakmamız gerekiyor.
Akıllı ve güçlü, arayış içinde olmamız, analiz yeteneğimizi geliştirmemiz, bilgi ve tecrübe kazanmamız gerekiyor ki iyiyi, doğruyu, güzeli aldıklarımız gibi aktarabilelim.
‘Hayatta başarısız insanlar elbette vardır. Herkes her şeyi yapamaz. Ancak bu başarısızlığın sebebi cesaret, inanç ve tecrübe eksikliğidir. O halde başarı maddi anlamda cesur olmaktan geçer.’
Denemekten hiç vazgeçmeyelim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.