Restoranları kapatırsınız, insanlar ofis ortamında, evlerde yemek programları düzenler.

Kafeleri, çay ocaklarını kapatırsınız, insanlar iş yerlerinde arka mahallelerde çay ocakları oluşturur.

Siz maç izlenen, okey oynanan lokalleri kapatırsınız, insanlar birlikte olabilmek için en kral yeri bulur.

Düğün, nişan salonları kapalıdır ama evlerin en büyük salonlarında kına organizasyonları yapılır.

Her gün pavyon baskını yaparsanız, kapılarına kilit vurursunuz ama onlar bir şekilde ertesi gün tekrar açarlar.

Uzaklardan falan değil bu şehirden bizlerden bahsediyorum. Lakin dünyanın diğer ucunda da işler çok farklı değil. Yani birilerinin ‘eğitim şart’ sloganları sadece lafta.

Denetim de denetim diye kızıyor ya hani bazılarımız!

Keskin yasaklarla hangi toplum tam anlamıyla yönetilebilir ki bizim toplum yönetilebilsin?

BIRAKIN BU İŞLERİ KONYA’DAN SİZE EKMEK ÇIKMAZ

Defalarca yazdım. Aynı yerde duruyorum. Bu şehrin huzurunu bozmaya çalışmayın. Karşınıza çok farklı duvarlar çıkar. Valilik önünde 3 samimi esnaf sükûnet içinde açıklama yaptı. ‘İktidarın kalesi yıkılıyor’ dediler.

Akabinde yeni bir grubun toplanacağı bilgisi geldi. Tabii nerede ‘Türkiye düşmanlığında baş çeken’ bir yayın organı varsa hepsi ‘Konya’da esnaftan hükümete protesto, bıçak kemiğe dayandı’ gibi cümleler ile provokasyon denemesi yaptılar.

Çok geçmedi orada toplananların çoğunun CHP üyesi olduğu ortaya çıktı. Maske ve siyah gözlükle yüzlerini kapatan birçok ismin esnaf dahi olmadığı belirlendi. Açıklama yapan kişinin CHP paylaşımları yayıldı. Şimdi bu güruh ile beraber olan bunlara yol açan isimlere bir göz atmak lazım.

Bu haberleri ısrarla provokatif bir dille vererek FETÖ ağzı kullananlara bir bakmak lazım! Farklı ülke bağlantılı hostinglerden yayın yapan FETÖ haber sitelerinin dillerini bizzat sergileyenlere bir bakmak lazım!

Saf duygularına alet mi oluyorlar, yoksa profesyonel bir kripto gibi mi hareket ediyorlar? Bu ayrımı yapmak lazım!

EMEKLERİ HEBA EDEN HEP BU TİPLER

Birkaç gündür gündem AK Parti’nin çiçeği burnunda Tanıtım Medya Başkanı Hamza Dağ’a yamanarak gündem edilen Kürşat Ayvatoğlu.

AK Parti garibanların fakirlerin sesi soluğu olduğu için bu kesimin oyu ile iktidara geldi. Gücü elinde bulunduranların düştüğü bazı yanlışlara düşmemek için çok mücadele edildi. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun için çok uğraştı. Lakin her yerde çürük elmalar var.

Bu tipler AK Parti’yi aşağı çekiyor. 14 milyona yakın üyesi olan bir partiyi birkaç dangalak töhmet altında bırakıyor. Ben böyle tiplerin çıkmasına yol açan isimlerin belirlenip temizlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yoksa savunma sanayide, Uluslararası arenada ve Müslüman cenahta elde edilen birçok kazanım, 20 yıldır Erdoğan’ın tırnaklarıyla kazıdığı emek heba olup gidecek. Zaten bizim de asıl canımızı sıkan bu. Yoksa AK Parti gitmiş Kara Parti gelmiş çok da bağlamıyor!

MİLLİ DUYGULAR TAVAN

Hafızamı iyiden iyiye yokladım. 96 Avrupa Şampiyonası’na giderken İzlanda’ya 5 attığımız maçı da hatırlıyorum, finallerde Hırvatistan’a 1 -0 yenildiğimiz maçta Alpay Özalan’ın o Hırvat’ı neden düşürmediği tartışmalarını da. Yani yıllardır aynı çocukluk heyecanı ile milli maç izleriz. Zaten bizde milli maç günleri evde resmen konum alınırdı. Nüfus çok olunca kim hangi köşeyi kapacak nereden daha iyi izleyecek; TV’nin karşına belki maça 2 saat kala oturur bir daha kalkmazdık. Eminim birçok Türk ailesinde milli maçlar bu heyecan ile takip ediliyordur.

2002 Dünya Kupası’nda 3.’lük yaşadığımız turnuvayı da Enderun Fen Lisemizdeki lebalep salonlarda takip etmiştik. Galip geldiğimiz ya da mağlup olduğumuz bütün maçlarda ortak bir sorun vardı. Hep ‘vatan millet Sakarya, ve saldırın durmadan!’ anlayışı ile futbol izledik ve oynadık.

Hatırladığımdan bu yana ilk defa sakin sakin oynayan, rakibini bir satranç tahtasında göstere göstere ezen, izleyenlerine ‘rahat olun, kontrol bizde’ mesajı veren bir milli takım izliyoruz. Sahada fark yiyen takım gitmiş koca rakiplere fark atan takım gelmiş.

Dualarımız milli takımımızla. Yarın bir gün alınacak bir beraberlik ve yenilgide aptalca yorumlar ortaya çıkmazsa bu değişim tutar. Çünkü mantalite farklılığı göze çarpıyor. Bu ekip önümüzdeki Avrupa ve Dünya kupalarında çok ses getirecek inşallah