Siyasette iki doğru soru vardır. Bunlardan ilki ‘Kim?’ diğeri ise ‘Nasıl?’ sorusu.

Bu iki soru da amacına hizmet eder vaziyette vücut bulursa her şey tıkırında ilerler.

Tabii mevzuu bahis soruları menfi mânâda yani nifak tohumlarını ekmek üzere kullananlarda yok değil.

Evet, bu kişilerden birinin CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu düşünüyorum.

Geçen hafta TV100 ekranlarında Gazeteci Barış Yarkadaş bomba bir fotoğraf ve bu fotoğrafın aktörlerinden olan İzmir Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’den demeçler paylaştı.

Tunç Soyer’in Sayın Yarkadaş’a vermiş olduğu demeçler şu şekilde:

‘Bu ülkenin aydınlık geleceğine inanmış ve bunun için hiç durmaksızın çalışmış bir insan olarak mücadeleye devam edeceğim.

Elbette Genel Başkanlık da bu mücadelenin verileceği en önemli görevlerden biridir ve ben dillendirmeden bu göreve layık görülmek büyük bir gururdur.

Bu süreçte nerede ihtiyaç varsa orada olacağım.’

Yukarıda bahsettiğim üzere Tunç Soyer’in bir otelin toplantı odasından Kemal Kılıçdaroğlu ile paylaşmış olduğu fotoğraf var.

Toplantının akabinde Tunç Soyer bu açıklamaları yapıyor ve fotoğraf servis ediliyor.

Şunu da söylemem gerekir ki; Sayın Soyer, Kemal Bey’le görüşmeden birkaç gün önce Ekrem İmamoğlu ile de görüşmüş.

Gazeteci Yarkadaş’ın Sayın İmamoğlu ile neler konuştunuz sorusunu ‘Şu an da açıklamam doğru olmaz.’ diyerek geçiştirmiş.

Tunç Soyer, yerel seçim sürecinde İzmir’deki işi gücü bırakıp İstanbul’a Ekrem İmamoğlu’nun yanına gelmişti. Bu süreçte Sayın İmamoğlu’nun en kıymetli destekçisiydi.

İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay’ı desteklemesi ve seçim çalışmalarında yanında bulunması gerekirken İstanbul’da bulunup Ekrem Bey’i parlatmayı tercih etti.

Kemal Bey’de olanlardan bihaber değildi elbette.

Yaşanılanlara binaen Sayın Kılıçdaroğlu da biliyor ki Ekrem İmamoğlu’nun belirli ölçekteki yumuşak karnı Tunç Soyer. Onu aracı kullanıp Ekrem İmamoğlu’nu çeşitli hususlarda yumuşatıyor.

CHP’den uzak tutmaya çalışıp kendi alanını genişletme ihtimali besliyor yani.

Mansur Yavaş Sayın İmamoğlu ile aynı karede bile bulunmak istemiyor.

E geriye kim kalıyor. Sadece ve sadece Tunç Soyer.

Kemal Bey, Ekrem Bey’in siyaseten yasaklı olmasını bile dört gözle bekliyor olabilir. Bundan mütevellit Genel Başkanlıktan uzak durmasını istiyor.

Öyle ya koskoca CHP Genel Başkanı siyaseten yasaklı olamaz. O zaman Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine girerken mahkeme kararı devreye girsin ve İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığından da şutlansın.

Nasıl senaryo ama?

Çalışılmış bir senaryo olduğu belli. Sayın Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığa tekrar seçilebilmek için dersine iyi çalışıyor.

Fakat Kemal Bey’e kötü bir haberim var:

‘Tekraren seçilmeni gerektirecek hiçbir durum yok! Zira seninki seni hiç aratmıyor.’

O BUNU ÇOKTAN HAKETMİŞTİ!

Anayasa Mahkemesi’nin kararı üzerine Meclis Cuma günü olağanüstü bir şekilde toplandı.

Toplantının mevzuu Can Atalay denen terör sevici adamın vekillik hususundaki akıbetiydi.

Konuşmaya ilk çıkan bir diğer terör sevici Ahmet Şık, yaptı yine yapacağını. Meclis kürsüsünden Sayın Cumhurbaşkanı’na ve AK parti sıralarına ağıza alınmayacak hakaretlerde bulundu.

E sabırda bir yere kadar.

İzmir AK Parti Milletvekili Alpay Özalan’da Yaradan’a sığınarak seriverdi yere ahlaksızı.

Sonrasında olanlar oldu ve Meclis karıştı.

Benim Aziz Devletime defaatle katil diyecek ve yıkılmasını isteyecek ve yine benim seçmiş olduğum vekillerde alkış tutup bakacak öyle mi?

Kusura bakmayın da yok öyle bir dava!

Hadsize haddini bildirmek kırk yetime kaftan giydirmek gibidir.

Her kim ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin önüne set kurup, Devlet aklına engel olmaya çalışıyorsa işte o zaman bedelini de misliyle öder.

Ne yarına kalır ne de yanına.

Herkes aklını başına alsın!

Selâmetle…