Konya Değneksiz Köy İse…
Konya için “büyük bir köy” deyip hem kendimize kızarız aklımızca da birilerine sitemimizi iletiriz. Bu günlerde sırf siyasi kimliklerinin arkasına sığınıp sporda dahil Konya’yı yönlendirenleri gördükçe bu çirkinliği içime sindiremiyorum. Zaten yıllardır bizi takip eden okurlarımız ile spor kamuoyu da şunun farkındaki artık eskisi gibi sportif yorumlar yazmıyoruz.
Niye? Çünkü; ne acıdır ki sporu böylesine seven ve ülkeyi her alanda dünya ülkeleri sıralamasına sokan başbakanın varlığına rağmen son dönemlerde spordaki çirkinliği asla kabul edemiyorum.
Son yıllarda İstanbul’u Ankara’yı paylaşmakla doymayanlar işi iyice azıtıp Konya’ya kanca attılar. Sadece size çok küçük bir örnek vermek istiyorum. Konyamızda Anadolu Selçukluspor diye bir kulüp var. Lafa geldi mi bu kulüp Konyaspor’un altyapısı. Nasıl bir altyapı olduğunu kimse bilmiyor. Allah rızası için birileri çıkıp kamuoyuna açıklarsa biz de öğreniriz.
Ondan geçtik. Düne kadar bu kulübe bir teknik patron aranıyor. Bunun için de listede Konyalı teknik direktörler da var. Bazı spor adamları hatta Konyaspor’un yönetimindeki bazı isimler, bu isimleri gündeme getirip değerlendirmelerde bulunuyorlardı.
Çünkü şu anda bu kulüpte bulunan birçok futbolcuyu yetiştiren hep bu Konyalı teknik adamlardı. Ancak Konya’nın Konyalıların istemesi hiçbir şey ifade etmiyor! Daha doğrusu etmiyormuş. Bunu bir kez daha anladık.
Daha da mı açık yazalım. Mesela bu kulübün yönetimine teknik direktörlük için Mehmet Yıldırım’ın da ismi gelmişti. Mehmet Yıldırım, Konyaspor’da profesyonelce top oynamış ve teknik adamlık hüviyetine sahip bir isim. Burada Mehmet Yıldırım bir örnektir. Aynı şekilde Ahmet Şimşek de olabilir, Hüseyin Yağmur da olabilir. Önemli olan 2. Lig’de mücadele eden ve “pilot takım” olma vasfına sahip bir takımda Konyalı sporcular ve teknik adamların değerlendirilmesidir.
Ama bunların hepsi sözde kalır. Neden? Çünkü birileri taa İstanbullardan siyasi kimliğin arkasına sığınıp bu görevin başka birilerine kazandırılması için talimat verir. Bizim sözde yönetici ya da özür dilerim ve bazılarını tenzih ederim, spordaki kuklalar talimatı alır almaz, “Başüstüne efendim” diyerek emiri ivedilikle yerine getirirler.
Oysa sporun başında Konyalı bir genel müdür var. Yine sporda müsteşarlık makamına kadar yükselmiş pırıl pırıl bir insanımız bulunuyor ve bu insanlar Konya sporuna maddi ve manevi ne yapılabilecekse kendilerini bile riske atarak fedakarlıkta bulunuyorlar.
Ama siz istediğiniz kadar kendinizi yırtın. Birileri bir şey yaptıklarını sansınlar. Konya, köpeksiz köy ya! Onlar da değneksiz dolaşarak istediklerini yapıp Konya’daki insanların bileğini büktüklerini sanırlar. Bir yer de verdikleri mücadelenin karşılığını alıyorlar. Ama Cenab-ı Allah’ın bir adaleti var ve bu kul hakkı ise şahsen ben bunlara “Konyalılık” hakkımı helal etmiyorum. İnanıyorum ki bir gün spordaki bu çirkinlikler, Sayın Başbakanımızın kulağına gidecek ve işte o zaman neşter vurulacak. İşte o zaman adalet denilen gerçek yerini bulacak. Belki o zaman bizim saftirik ve de korkak Konyalı yöneticiler gerçekle yüzyüze gelecekler.
Bu yazıyı Anadolu Selçukluspor Kulübü teknik direktörlük için resmi kararını vermeden de yazabilirdik ama bekledik ki bir kez daha bu şehrin spor kulüplerinin kimler tarafından nasıl yönetildiğini dünya gözü ile görelim. Biz görürken sözüm ona şehri yönetenlerle Konya’daki temiz spor adamları bizim dediklerimize bir kez daha şahit olsunlar. Çok şükür oldular. Cuma, cumartesi ve pazar günü ne dediysek, pazartesi günü o oldu. Buna da Konya spor kamuoyu şahit oldu.
Yazımı noktalarken yine de ümitli olmakta fayda olduğu kanaatindeyim ve ben hâlâ sporcu, teknik adam, yönetici kısaca spor adına ortada ne varsa en iyisinin Konya’dan çıkacağına inanıyorum. Tabi fırsat bulabilirlerse…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Başarının sırrını bilmiyorum ama başarısızlığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yaya geçitlerinde önceliğin yayalarda olduğunu idrak edip yol hakkı tanıdığımız zaman ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.