Bugün yine izninizle biraz siyaset biraz da yerel sorunlardan söz edelim.

Önce sizlerden gelenlerle bugünkü yazımıza başlayalım.

Bu satırları yazmaya öğle saatlerinde başladım. Tüm okurlarımızdan özellikle de yaptıkları yorumlarla, bize katılsalar da katılmasalar da görüşlerini samimi olarak paylaşma cesaretini gösteren okurlarımıza teşekkür etmek istiyorum.

Dünkü Milli Eğitim haberimize tahminlerin ötesinde bir ilgi oldu. Eğitim konusunda insanlarımızın ne kadar rahatsız ve sıkıntılı olduklarını bir kez daha gördük. İnşallah doğrular yapılır, güzeller uygulamaya konulur ve bu ülkenin geleceği olan gençlerimiz pırıl pırıl bir nesil olarak atalarının soyadlarını yaşatırlar. Bu arada da kaderleri ve horlanmaları hiçbir iktidar döneminde değişmeyen kadersiz, isimsiz kahramanlarımız olan öğretmenlerimizde inşallah hak ettiklerini elde ederler.

Bu konuyu noktalamadan bize görüşlerini açıklayan yorum yapan farklı iki ayrı okuyucumuzun görüşü ile paragrafı kapatacağız.

Bu iki yorumda gazetede yorumumuzun altına yapılan yorumlar değil. Her ikisi de şahsi olarak yapılan yorumlardı.

…………..

Abdülkadir Oğul Bey yazımıza yorum getirirken sağ olsunlar bizi de “Bakanın önüne bir takoz” olarak görmüş.

Neyse Abdülkadir Bey’in yorumu kelimesi kelimesine noktası virgülüne kadar şöyle;   

“Uğur Özteke’nin dikkatine;

Bugünkü yazınızda M.E. Bakanı Ziya Selçuk’u haksız eleştirmişsiniz. Temel Liseler ve Özel Eğitim Kurumlarının kapanması çok önceden alınan bir karardı. Dershanelerin kapanması ile dershanelere bir hak tanındı. Reis onlara 2019 yılına kadar okul açmaları konusunda süre verdi. 2014 yılında Temel Liseler ve Özel Eğitim Kurumları geçici olarak kuruldu. Size süre 2019 yolunda özel okula dönüşeceksiniz dendi. Akşehir’de Temel Liseler ve Özel Eğitim Kurumları Özel Okula dönüştü. Bu kararın alınmasında Ziya Selçuk’un hiçbir imzası yoktur. Reis’in aldırmış olduğu kararı uygulamaktadır. Araştırabilirsiniz. Bu karar sürpriz filan da değildir. Temel Liselerde haftada 16 ders yapılır. Bu liselerin bahçesi yoktur. Okul vasfı taşımaz. Dershaneden bozma okullardır. Ziya Selçuk sınavsız sisteme giderken sadece üniversitelere girişte sınavlar olacak.

Öğretmen kökenli bir gazeteci olarak bakanın önüne takoz koymayın.

Bakan doğru yolda.

16 yıldır AK Parti’nin çözemediği eğitim sorununu çözecek. Siz yardımcı ve destek olun. Bakanın AK Parti içinde çok düşmanı var. Göndermek için yoğun çaba gösteriyorlar. Ziya Selçuk son çare. Onunla ilgili yazmadan önce El Arabi’yi araştırdığınız gibi araştırıp öyle yazın. Selam ve saygılarımla...”

………………..

Abdülkadir Bey’e bizimle görüşünü paylaştığı için teşekkür ediyoruz.

Şimdi de kurulduğu günden bu yana AK Parti’ye oy veren Reisçi olarak bildiğim tanıdığım bir Başkan (Hâlâ AK Partili mi hâlâ Reis’çi mi onu bilemem) şöyle bir yorumunu bizimle paylaşıyordu;

“Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk;

“Bizim hedefimiz, Türkiye içinde belli bir noktaya gelmek değil, biz dünyayla yarışıyoruz” dedi.

Bakanın dünyayla yarıştığını söylediği Türkiye, 2018 yılında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) son raporunda ‘eğitimde refah’ sıralamasında ’10 üzerinden 0 puanla Meksika’yla birlikte son sırada yer almıştı.

Aynı örgütün ‘eğitim endeksi’ne göre de Türkiye 38 ülke arasında ancak 35’inci sırada kendine yer bulmuştu.

İbn-i Haldun'a göre;

Bir toplumda çöküşün belirtileri:

- Toplumda dayanışmanın yok olması

- Üretimin zayıflaması

- Fiyat ve vergilerin artması

- Liyakatin kaybolması

- Adaletsizliğin ve kayırmacılığın artması

- Umutların kırılması, karamsarlığın hâkim olması

- Göçün hızlanması….

Allah sonumuzu hayretsin inşALLAH”….

…………….

Bizi okuyan, değerlendirme yapan herkese ama herkese çok çok teşekkür ederiz. Allah sizlerden razı olsun.

BAĞ-KURLUNUN HASTANEDE

DÜŞTÜĞÜ ÜZÜCÜ DURUM        

Dün bir dostumuz aradı. Kendisi, kendisi gibi Bağ-Kurlu olan esnaflar adına aradığını söylüyordu. Bize iletilenlere göre bazı Bağ-Kurlu esnaflarımız özellikle kendileri ya da aileleri için özel hastanelere gittikleri zaman bilgisayar açıldığı zaman “borçlu” olarak görünüyorlarmış. Hem de ailelerinin yanında. Oysa bu insanlar borçlarını ödemiş oldukları halde böyle görünüyormuş.

Peki, niye böyle oluyor? Diye sorduğumuz zaman ise borç ödemesinin “Sisteme geç düşmesi” oluyormuş. Bağ-Kurlu o anda direndiği zaman ya da öfke ile hastaneden çıkıp hakkını aramak için kuruma gittiği zaman borcunun ödendiği de görülüyormuş.

Ama bu süre zarfında olan kime oluyor?

Borcunu ödemiş, taksitini ödemiş Bağ-Kurlunun ailesi yanında rezilliği oluyor.

Tabii anladığımız kadarı ile bir sistem ve teknoloji olayı. İnşallah sıkıntı varsa eksiklik varsa kısa sürede giderilir ve bir daha böyle üzücü Bağ-Kurluların dediği gibi onur kırıcı izzet nefis zedeleyici durumla karşılaşmazlar.

KONYA’NIN YENİ ABLASI MI?

Önceki gün gazetemizin konukları arasında AK Parti Genel Başkan yardımcısı Leyla Şahin Usta, İl’in kurmaylarından yakışıklı, güler yüzlü, samimi ve genç politikacı Fatih Özboyacı ve il teşkilatının değerli yöneticileri ile görevlileri vardı.

Net söyleyeyim bizim Sayın Usta’yı yakından tanıma ve analiz etme şansımız hâlâ olmadı.

Allah kendisine selamet versin ama özellikle Genel Başkan Yardımcılığından sonra Konya konularındaki duyarlılığı, hassasiyeti her şeyden ötesinde de dik duruşu ile ilgili o kadar çok bilgi akışı oldu ki. Biz bile zaman zaman şaşırmıştık. Kendisinden, duruşundan, sessiz sedasız dahası mütevazı kimliğinden olsa gerek böyle hamleleri beklemiyorduk.

Kendi kendimize “demek ki yanılmışız” demiştik.  

Gerçi gel zaman git zaman şaşıranın sadece biz olmadığını büyük bir kesimin bu konuda şaşırdığını gördük.     

Konya olarak son yıllarda AK Parti iktidarlarında ortak akılda hep bir abi aradık. Kabul etseniz de etmeseniz de Sayın Tahir Akyürek bunu zaman zaman başardı.

Şimdi görüyoruz ki bu misyonu Sayın Usta üstlenmiş ve başarı ile de götürüyor. Hem kibarca hanımefendice yerini konumunu koruyor hem de yeri geldiği zaman bizim erkeklerin vuramadığı yumruğu masaya vuruyor.

Sayın Usta ile ilgili olarak kendisini bilmeyenler tanımayanlar biraz geriye gittikleri zaman kendisinin hem Türkiye’de hem de yurt dışında nasıl güçlü bir eğitim aldığını ve siyaset arenasında da yaşadığı güçlüklerle, engellerle piştiğini göreceklerdir.

Sayın Usta’nın yüzüne bu ziyaretinde partilerin yanında “yalakalık” olmasın diye demedik.

Ama kendisi şu anda üstlendiği zorlu misyonda görevini eksiksiz yapıyor. Allah kendisini şaşırtmasın. Güç zehirlenmesinden korusun. Hak ve adaletten uzaklaştırmasın. Başını öne eğecek hatalardan korusun.

Böyle değerli insanlarımız başarılı oldukça şehir başarılı olacaktır. Konya Konyalı bir yerlere gelecektir. Biz buna inanıyoruz.

Geriye dönüp bir baksanıza.

Bu şehirden ne Aliler ne Veliler geldi geçti. Bugün de yarın da ne Ayşe’ler ne Fatmalar gelip geçecektir.

Önemli olan insanlarımızın huzuru güveni rahatlığı refahları hepsinden önemlisi de huzurudur.

Cenab-ı Allah’ım doğruların yolunu açık etsin inşallah.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

El sendedir, dil sende, diken sende, gül sende... Her an imtihandasın, ağlasan da, gülsen de.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dolmuşlarımız olması gereken sayıdan çok fazla, hatta insanların üst üste bindiği şekilde yolcu almadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.