İbrahim Talha Bayburt

İbrahim Talha Bayburt

Köşe başlarının yeni patronları

Köşe başlarının yeni patronları

Ah şu köşe başları... Hani şu kırmızı ışıkta durduğunuzda, birden camınıza birinin yaklaşıp mahzun bir yüz ifadesiyle size baktığı anlar var ya... Hepimizin başına geliyor, değil mi? “Abi, hasta çocuğuma mama alacağım, bir yardım et.” Ya da “Bacım, şu mendili al, Allah rızası için.” Klasik. Ama işin komiği, bu arkadaşların bazıları akşam lüks arabalarına binip keyif çatıyor. Yani, şehir efsanesi değil, bizzat gözümüzle görüyoruz artık.

Düşünsenize, adam sabahtan akşama kadar el açıyor, akşamına gidip keyifli bir yemeğe oturuyor. Hatta bazılarının günlük kazancı, bizim maaşı solluyor! Helal olsun, diyelim mi şimdi? Yani, sistemin açığını bu kadar güzel kullanmak da bir yetenek sonuçta. Ama işte sorun şu ki, bunlar sadece kendi ceplerini doldurmuyor, bizim vicdanlarımızı da törpülüyor. Çünkü gerçekten yardıma muhtaç birini gördüğümüzde artık içimizden, “Ya bu da dolandırıcıysa?” demeden edemiyoruz.

Bakın, itiraf edelim: Hepimizin aklında şu iki senaryo dönüyor. Birincisi, “Ya gerçekten yardıma muhtaçsa?” İkincisi, “Ya ben yine enayi yerine konuluyorsam?” İkincisi ağır basınca da, elimiz cebimize gitmiyor. Haklı mıyız? Eh, biraz... Çünkü ortada ciddi bir sektör var arkadaşlar! Evet, yanlış duymadınız: Dilenmek artık bir sektör. Öyle böyle değil, bayağı profesyonel bir organizasyon var. Bazı bölgeler resmen parsellenmiş, herkesin kendi köşe başı var. Sabah ayrı hikâye, öğlen ayrı drama. Adamlar çeşitlilik yaratmayı da ihmal etmiyor, vallahi bravo!

Tabii bir de işin "tiyatro" kısmı var. Bir gün çocuk hasta oluyor, ertesi gün ev yanıyor. Hatta kucağında uyuyan bebekle dolaşanları gördünüz mü? O bebek muhtemelen bir sonraki sokakta başka bir kadının kucağında aynı rolü oynuyor. Bebek bile bu dolandırıcılık sisteminde “kadro oyuncusu.” Pes doğrusu!

Ama bu iş sadece eğlence değil, ciddi sonuçları var. Gerçekten yardıma muhtaç insanlar, bu dolandırıcıların yüzünden görünmez oldu. Artık kimseye güvenemez olduk. “Acaba gerçekten aç mı, yoksa bizden iyi mi kazanıyor?” diye düşüne düşüne kimseye yardım edemez hâle geldik. Bu da bizim insanlığımıza yazık, değil mi?

Beni yanlış anlamayın! Ben kimseye “Buna yardım et” ya da “Şuna yardım etme” demiyorum. Tek temennim, Rabbim yaptığınız ve yapacağınız yardımları hak sahiplerine ulaştırsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Talha Bayburt Arşivi
SON YAZILAR