Şu yukarıdaki fotoğrafa dikkatlice bakar mısınız?

Tam olarak ne dediğimizi anlatmak için bir de buna bakın.

Burası Vatan Caddesi’nden İhsaniye kavşağına giderken ki yol. Petek Pastanesi’nin önünden giderken sağdaki iki şerit Şeker tarafına gitmek için ya da ışıklardan Meram Yaka tarafına gitmek isteyenler için.

Yolun en sol şeridi ise U dönüşü yapıp tekrar geriye dönmek için ayrılmıştır.

Ancak yukarıdaki fotoğrafı salı akşamı yağmurun iyiden iyiye yağdığı anlarda direksiyonda beklerken bizzat kendim çektim.

Çünkü tam üç kez yeşil ve kırmızı ışık yandı biz hala şeridimizde bekledik. Niye mi?

Bizler kendi yolumuzda hakkımıza razı olup ışıkları beklerken en soldan akması gereken şeride girip sağa araçlarının burnunu sokarak onlarca aracın önüne geçip kendini “uyanık” sanan geri zekalılar yüzünden bekliyorduk.

Bu durum ne ilk ne de son. Ne zaman bu kavşağa girsem. İster sabah olsun ister akşam. Hava ister yağmurlu olsun isterse güneşli. Her ne hikmetse bu kavşakta bunu her zaman görmeniz mümkün. Demek ki bu şehrin kaderi bu.

Hani yollarda polis yazmış ya, “Trafik saygı ve sevgi ile” filan diye. Allah için ne saygısı ne sevgisi. Bu resmen kul hakkı kul. Bu şehrin insanı istediği kadar muhafazakârım diye övünsün. İstediği kadar ben hırsız değilim diye kendini yırtsın. Sen kural tanımayacaksın. Kaba kuvvetle benim önüme geçeceksin. Senin yüzünden ışık üz kez yeşil kırmızı yanacak ben bekleyeceğim. Sen benim zamanımı çalacaksın ve hırsız olmayacaksın öyle mi?

Tamam. Ben sadece ve sadece Cenab-ı Allah’ın adaletine inanıyorum ve inanmaya da devam edeceğim.

Benim önümde durup sekiz ayrı araca yol veren ile de, birinden müsaade alıp arkadakilerin hakkını yiyenlerden de inşallah öbür dünyada davacı olacağım.

Bu noktada yine Büyükşehir Belediyesi yetkililerimden ricam olacak.

Mesela Nalçacı’dan gelişte Büyükşehir Belediyesi önüne bu dubalardan çakıldığı zaman insan olarak utanmış, “Biz bu kadar mı öküzüz?” diye görevlilere kızmıştım. Zaman içerisinde bu dubalar çoğaltıldı. Sonra gördüm ki bugünkü bile az keşke daha gerilerden yol ayırımı yapılsa.

Şimdi kural tanımaz, polisten korkmaz, hicap duygusunu yitirmiş olanlar için aynı dubaların bu kavşağa da çakılmasını rica ediyorum.

Eğer yalvarmamı bekliyorsanız. Yalvarıyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Verdiğimiz sözü iki gün sonra unutmadığımız zaman ADAM oluruz.