Konya'da yolunda giden ne var deseler hiç düşünmeden Devlet Tiyatrosu'nun yolunu tarif ederdim. Tabi bu kurduğum cümle sanattan herhangi bir sebeple uzak kalan kişi ve kişilerce anlamlandırılması zor olabilir. Tiyatronun yolunu bilenler aslında benim ne demek istediğimi çok iyi anladılar. Geçenlerde topluma açık bir yerde iki kişinin muhabbetine kulak misafiri olmak zorunda kaldım. Bu muhabbette biri diğerine o binada neler olduğunu sordu. Diğeri de boş işlerle uğraşıyorlar diye yanıtlayınca sinirimden sadece tebessüm ettim. Peki dolu olan işler neydi? Aşk mı siyaset mi para mı?

"Biz büyükler her şeyi pek iyi biliriz. Adımızdan belli değil mi? Biz büyüğüz" diye devam eden cümleleri Küçük Prens kitabını okuyanlar hemen hatırladı. Evet işin felsefesini yapacak olsam üç kıta yedi iklim yetmişiki millete hakim olan Kanuni bile bu diyardan eli boş ahirete intikal etmişken ölümlü olan insanoğlu için dünyalık hangi şey ne sebeple dolu olabilir? Nefes alıp verdiğimiz, yaşamayı başardığımız süre içerisinde hayatımızı en güzel haliyle şekillendirmek gerekir. Aslında tiyatro da geniş kitlelere ulaşabilen bir sanat dalıdır. Sanata ilgisi olan birçok kişiye farklı kazandırımları olur. Hem göze hem kulağa hitap ettiğinden, sahnede canlı performans sergilendiğinden ötürü etkileyicilik gücü oldukça yüksektir. Lakin etkilenmeyebilirsiniz, her şekilde size saygı duyarım. Ama boş olarak görüyorsanız mutlaka kendinizi sorgulamanız gerekecektir. Çünkü bu dünyada bir ekosistem var ve hiçbir şey boş değildir. Dönüp dolaşıp aynı kapıya çıkıyorum. Neyse biz yazalım da orda neler olup bittiğini bilmeyenlerin öğrenmesine de vesile olalım. Konya'da geçtiğimiz günlerde tiyatro festivali vardı. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından Konya Bin Nefes Bir Ses Uluslararası Tiyatro Festivali adıyla düzenlenen organizasyon Nisan ayının son on günü içerisinde başarıyla icra edildi. Dünya üzerinde Türkçe tiyatro yapan ülkeleri destekleyerek Konya'da perdelerini seyirciye açan festival yurtiçi ve yurtdışından konuk olan önemli tiyatro gruplarını ağırladı. Her yıl bambaşka bir güzellikle karşımıza çıkan Devlet Tiyatrosu bizleri de onuncu kez Konya'da bu etkinlikle buluşturdu. Ben bu sene iş yoğunluğundan malesef sadece bir kere katılabildim. Kosova'dan buraya "Darısı Başımıza" adlı oyunu sahnelenmek için gelen ekibin göstermiş olduğu performans gerçekten görülmeye değerdi. Kosova'nın yanısıra ülkemizden altı, yurtdışından beş olmak üzere toplam on bir oyun festivalde sahne aldı. Kazakistan Hamlet ile, Bulgaristan Öpücük ile, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Baştan Çıkarma adlı oyun, Moldova'da Öldür Beni Ayolcum isimli oyunlarıyla sahneydi.

Ülkemizden ise bu yıla Konya'da damgasını vuran ve Fatih Sultan Mehmet'in konu alındığı Fatih (Bizans Düştü) ve çocuk oyunu Sayı Dedektifleri ile ev sahipliği yaptık. İstanbul Devlet Tiyatrosu Giydirici’yi, Sivas Devlet Tiyatrosu 39 Basamak’ı, İzmir Devlet Tiyatrosu Ermişler ya da Günahkarlar’ı son olarak Van Devlet Tiyatrosu da Yedekçi’yi tiyatroseverlerle buluşturarak bu etkinliğin altına imza attılar. Ne diyelim bize de ayakta alkışlamak düşüyor. Bu organizasyonu layıkıyla gerçekleştirip emek sarfeden herkese tüm tiyatroseverler adına teşekkür ediyorum. Yeri gelmişken söylemeden edemeyeceğim. Direklerarası Seyircileri’nin oluşturduğu "Halk Jürisi" üyeleri, 2016-2017 Tiyatro Sezonunda Antalya, Burdur, Konya ve Diyarbakır’da sahneye koyulan oyunları seyrederek; performans, tasarım ve yapımlar kategorilerinde başarılı olarak değerlendirdiği oyunlara ödüller verdi. Bu kapsamda Konya Devlet Tiyatrosu'nda geçtiğimiz yıl gösterime giren Konik Annalar (Komik Aynalar) ve Fermanlı Deli Hazretleri adlı oyunda göstermiş olduğu oyunculuktan ötürü Ahmet Çökmez performans ödülüne layık görüldü. Evet, marifet iltifata tabi demişler. Biz de gururlanıyoruz.