Tarım ve Orman depişiyor, canım İnsuyu bekliyor, Konya bakıyor

Sayın Cumhurbaşkanımızın partinin başına geçecek olmasına en çok sevinenlerden birisiyim.

Çünkü artık Konya’da değil Türkiye’de işler ağızdan çıkacak tek kelime ile hal olacak. Yani kimse sorun üretemeyecek. Omuzum yamızım diyemeyecek.

Allah sizi inandırsın yerel bir gazeteci olarak sadece şehrimizi tanır biliriz.

Biraz sonra aşağıda paylaşacağımız konu yılan hikayesine dönmüş durumda.

Sayın Valimiz Yakup Canbolat Bey’in iyi niyetini, çalışkanlığını, dürüstlüğünü, hakkaniyet ve adalet kavramını, titizliğini yakından biliyoruz.

Cenab-ı Allah’ım kendisinden bin kere razı olsun.

Haa şehri yöneten diğer seçilmiş ve atanmışların da iyi niyetlerinden asla şüphemiz bulunmuyor.

Ama bazen o kadar basit tek cümlelik işler askıya alınıyor, dahası dolaba konuyor ki bu şehrin toprağına, ağacına, çiçeğine, böceğine dahası insanına yazık ediyoruz. Sadece içine etmekle kalmıyor iyi niyetli insanların da heyecanlarına Çin Seddi örüyoruz.

……….

İzninizle ne demek istediğimizi kısaca özetleyelim

Cihanbeylili değilim. Ama o kadar sağlam adam gibi adam Cihanbeylili dostlarım var ki Allah’ım onlara güç, kuvvet, para pul makam versin inşallah.

Bu güzel Cihanbeyli’nin bir de İnsuyu diye şirin mi şirin bir bölgesi.

Yine buranın adamı da Allah için adam gibidir.

Yani İnsuyu, Cihanbeyli’nin batısında, 20 kilometrede uzunluğunda muhteşem güzel bir vadinin içerisinde kendine özgü bir yerleşim alanıdır.

İnsuyu adını vadi boyunca akarak Tuz Gölüne dökülen İnsu Deresi’nden alıyormuş.

Ancaaaak zaman içerisinde vadi içerisindeki yerleşim bölgeleri ve İnsu Deresi kıyılarındaki verimli bahçeler, sürekli sel felaketine, vadi yamaçlarındaki meralarda erozyona maruz kalmaya başlayınca bölge insanı ile yetkililer endişeye kapılıyorlar.

Çünkü burada acil önlem alınmazsa, zaten ot kalmamış meralarda yakında toprağın da kalmayacağı gün gibi aşikar bir durum alır.

Üstüne üstelik vadi tabanındaki kıymetli bahçeler de bu erozyondan büyük zarar görmeye başlar.

………….

Ve gelinir 2010’na

2010 yılında meydana gelen büyük sel felaketinde onlarca ev, binlerce dekar arazi, tonlarca ürün zarar görür.

……………

Bu felaketin ardından Orman ve Su İşleri Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü tarafından müthiş bir proje yapar.

Bölgeye sedir, kızılçam, mavi servi, iğde, akasya, mahlep, dişbudak, ahlat, alıç, kuşburnu, karaağaç, ılgın ve badem olmak üzere 13 çeşitte yaklaşık tam tamına 700 bin fidan dikilecektir.

Ayrıca bu arazilerde teraslama ve ıslah çalışmaları yapılacaktır.

………….

Buraya kadar her şey ne güzel değil mi?

İşte güzel insanlarımız devletin temiz temsilcileri nasıl da çalışıyorlar?

………….

Geliyoruz günümüze.

Bugüne kadar şehre sessiz sedasız dev bir proje kazandıran, ikinci Konya Platformu Derneği’nin Başkanı Ali abimiz ve değerli yönetim kurulu üyeleri yine sessiz sedasız bu projenin de koordinatörlüğünü üstlenmişler.

Gerçi bir gün bu Konya Platformu için de bir paragraf açacağım. Hatta birilerini belki üzeceğim ama gerçekten haklıyım.

Burayı da geçiyoruz.

…………….

Şimdi önce sel felaketi ardından da erozyonla kaybedilen topraklara yıllardır hiçbir şey yapılamıyor.

Neden?

Yoksa PKK buraya el mi attı dersiniz?

Yoksa burada da mı FETÖ var?

Yoksa yoksa PYD taaaa Suriye’den buraya el mi atıyor?

………….

Offfff offfff.

Bir çırpıda bir parmak şıklatması ile ağızdan çıkacak tek kelime ile bu iş olur mu olur…

Yooo olmaz.