Bugün yine sizlerin sayesinde dolu dolu bir köşe yazısı yazmaya başlayabilmenin şükrü içerisindeyiz. Yazılacak konu, yazılanları fotoğraflarla destekleyecek çok fotoğraf karesi ve video çekimleri var. O zaman hemen başlayalım.

BİZDEKİ SETLER(!)

Bu şehirde gördüklerini bildiklerini ve inançları açıkça söyleyemeseler de eğitimli, bilinçli, şuurlu kendisini yetiştirmiş çok beyin var çok yürek var. İşte onlardan birisi dün sabah yazımıza ilk yorumu özelden şöyle yapıyordu “Günaydın abi bugünkü yazını okudum eğitim ile önlenemeyen toplumlarda fiziki kurallar set v.b. uygulanır bizde set çok…”

…………..

Bu cümle zaten pek çok şeyi ifade ediyor değil mi? O zaman devam…

Pazar gecesi Nalçacı’da ikamet eden ve zaman zaman bize sıkıntılarını ve isteklerini görüntülerle videolarla ileten Mehmet Bey bakın iki ayrı video ile üzüntüsünü bizlerle paylaşıyordu. Videolar bizde. Onlardan görüntü de alabiliriz ama bu durumu bilen biliyor. Haaa çözülür mü? Asla… Asla… Asla…

Neyse okurumuz özetle şöyle diyordu;

“İyi geceler abim. Yazınızı okudum şimdi Nalçacı’da en başta kafelerin torpilinin bitmesi lazım. Buralar kafe çöplüğü oldu ve bir de rent a carların. Ticari dolmuşun da bu caddede çok yapacağı bir şey yok. Kule ışıklarından başla Sille Kavşağına kadar park yığını… Kafelerin arkasındaki cadde zaten perişan durumda araç kiralamalar kafeye gelen araçlar geçemezsin abim. Buralarda oturan vatandaşlar bırak kendi arabalarını park etmeyi evlerine giremiyorlar ki.

Abi seni de sürekli rahatsız ediyorum ama haftanın üç, dört günü şu sesle uyanıyoruz araç kiralama araba temizliyor. Cumartesi hafta içi hiç fark etmiyor Uğur abim. İyi geceler.”

İŞÇİLERİN BOYNUNDAKİ

BU KOVA DİKKATLERİ ÇEKTİ

Dün sabah saatlerinde Selçuk Üniversitesi’ne mecburen İstanbul Yolu’ndan gitmek zorunda kalan üniversite öğretim üyelerinden bir hocamız aşağıdaki iki kare fotoğrafı bize gönderdikten sonra telefon etti.

Hocamızla telefonla da uzun uzadıya görüştük. Hocamız su gibi bir şeyin toprağa atılmaya çalışıldığını ve bu çağda bu teknolojide bu işçilere bu durumun yani boyunlarında bir kova ile çalışmanın ayrı ve Konya’ya yakışmayan bir eziyet olduğunu söylüyordu.

Evet, görüntü düşündürücü idi.

Yani burası İstanbul Yolu idi. Gelişi gidişi ile şehrin can damarlarından bir yol. Konyalı kadar Konyalı olmayanlar da bu durumu görüyordu. Tabii bizim asla yine kimseye haksızlık etme gibi ön yargılı bir durumumuz olamazdı.

Belediye dışında ne kadar inandığımız güvendiğimiz ziraatçı dostumuz varsa aradık. Ve sonunda öğrendik ki işçilerimiz granür gübre atıyorlarmış. Buraya mekanik araçların girme şansı olmadığı içinde elle atmak zorunda imişler. Yani zaman zaman bu işçi kardeşlerimize kolaylık olsun diye sıvı olanları sulama işlemlerindeki hortumlarla atıyorlarmış ama aynı alanda ağaçlar olduğu için ve aracın da buraya girme şansı olmadığı için bu gübre atma işi ancak bu şekilde olabilirmiş.

Bu vesile ile bizim de bilgilenmemizi sağladığı için ayrıca durumu görünce insanların akıllarının karışmaması için bu güzelliğe fırsat verdiği için hocamıza çok teşekkür ederiz.

ÖLÜ SIÇANLAR

KONYA’NIN PROTOKOL

YOLUNDA YÜZÜYORSA …

Pazar günü ikindi saatlerinden sonra şehir merkezinde bölgesel mevzi mevzi şiddetli yağışlar oldu. İnanın Şeker’de yere düşen damla yok iken 400-500 metre ilerisinde Fatih Caddesinde gök delinmiş silecekler yetişmiyordu. Cenab-ı Allah yağışların da hayırlısı versin inşallah.

Elbette bu tür yağışlara ve iklim şartlarına tek pencereden bakamayız.

Çok yönlü olayları değerlendirmek gerekir. Yani böyle bir yağışın ardından kanalizasyonların çekmemesi kısa süreli trafiğin aksaması dünyanın her yerinde olur. Elimize gelen her görüntü için yaygara yapacak tip de değiliz. Bilen bilir bilmeyen kendisini gibi bilir… 

Ancak biraz sonra sizlerle paylaşıp yetkililere ileteceğimiz konu aniden belli bir yere normalin üzerinde düşen yağışla alakalı değil.

İzninizle önce Meram Yeni Yol’dan yani Konya’nın protokol yolundan, Meram’ın en muhteşem yolundan üstüne üstelik de Lastik durağından yani bu yolun göbeğinden fotoğraflara birlikte bakalım mı? 

Sularda yüzen ölü sıçanları görüyorsunuz değil mi?

Gerçekten bu şehri seven insanlar ve güzel Konya’mız adına utanç karesi bunlar.

Peki bu bölgede yukarıda yazdığımız gerekçelerden nasibini almış olamaz mı?

Hayır olamaz.

Çünkü burayı bağlayan Sivaslı Ali Kemal Caddesi’ndeki alt yapı burayı çekmiyor. Sorun belli. Ne zaman ne kadar yağış olursa olsun burası böyle. KOSKİ’nin ekibi gelecek ve orayı açacak. KOSKİ gelinceye kadar da bu kepazelik böyle tekrar edecek.

Alt yapıda da büyük sıkıntılar var. Evet var.

En son kulakları çınlasın Ahmet Öksüz Başkan Konya’nın en köklü alt yapı operasyonunu yaptı. Konya’nın altını temizledi geleceğinin önünü açtı ve ilk seçimde koltuktan oldu alt yapının boruları gibi sandığa gömüldü ve Allah uzun ömür versin siyasi mevta oldu.

Anladınız değil mi?

Ben bu olayı birebir yaşadıktan sonra bugün İbrahim Başkan yarın falancaya asla ama asla Konya’nın alt yapı sorununu çözün diyemem demem de.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Her halini anlatan değersizleşir. Herkese güvenen yolda kalır. Her sırrını açığa vuran yalnızlaşır. Her meziyetini ortaya döken tükenir. Her bildiğini söyleyen cahil addedilir

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Fatih Caddesinde bazı okul aracı sürücüleri aşırı sürat yapıp yolun en sol şeridinde trafik terörü estirmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.