MERAM’DAN TATLICAK’A SESSİZ ÇIĞLIK (!) …
Resmi kurum ve kuruluşlarda çalışan okurlarımızdan, öğretmen ve öğrencilerimize yani haftanın beş günü çalışan şanslı okurlarımız için haftanın son mesai günü için oldukça sıkıntılı ve zor bir yazı yazmak zorunda kaldığım için hepinizden çok özür dilerim.
Bu haftayı sizler de ben de hayırlısı ile kazasız belasız bir tamamlayabilirsek hepimiz için çok iyi olacağına inanıyordum.
Açık söyleyeyim benim dünyamda şu gün mübarek, şu saat mübarek değil, yok efendim şu gün sendromlu gün (mesela pazartesi), bugün çok rahat gün (mesela pazar) diye bir şey yok.
Benim için haftanın her günü ve her saati dahası her dakikası, aile fertlerimle, çevremdekilerle, cümlemizle, sağlıklı isem, huzurlu isem, mutlu isem, özgür ve hür isem, bütün bunların üzerine bir de kimselerde muhtaç değilsem o an benim yalan dünyadaki cennetimdir.
………..
Ama başta da dedik ya bugün konular sıkıntılı. Açık söyleyeyim siz değerli okurlarımızın mesela taaa Ankara’dan gönderdikleri Konya ile ilgili ve iddia konumunda da olsa artık hukuka yansımış Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak intikal etmiş iddiaları buradan yazamam.
Yerel bir gazeteci isek haddimizi hududumuzu dahası boyumuzun ölçüsü, ağırlığımızı, kilomuzu, yani çapımızı bilmeliyiz her önümüze geleni yazmamalıyız. Yazarsak da yarın suçlayan ve suçlu anlaşır biz ortada kaderimizle baş başa kalırız.
Bu acı gerçekle birlikte elbette bize inanın güvenen insanlarımızın bizimle samimi bir şekilde şehrimizi ülkemizi düşünerek paylaşımlarını da sadece üstü kapalı olarak dile getireceğiz. Ama tüm bunların hukuki kararını elbetteki yargı verecektir.
KÖPEKLER İÇİN
CANLILAR İÇİN
NE OLUR BU
ÇIĞLIĞA KULAK VERİN
Konya’yı yöneten siyasiler bürokratlar Hayrettin Bulan’ı bilirler. ŞEFKAT-DER ile Türkiye’den ses getiren Hayrettin, bugünlerde bana da mutlaka birilerine de hem yazıyor, yardım ediyor hem de açlıktan artık birbirlerini yiyen köpeklerin video görüntülerini paylaşıyordu.
Hayrettin Bulan’ın sosyal medyadan yazdığı uzun çaresizliğini ve çığlığını buradan sizlere bir daha yazmayacağım. Ama vicdan sahibi insanların yöneticilerin bu konuya biraz olsun hassasiyet göstermeleri için bana son yazdığı sizlerle paylaşırken görüntüleri yine es geçeceğim.
“Eeeeyyy Koca Konya.
Gonyalılar...
Bu Karatay Tatlıcak’taki canların iskeleti çıkmış açlıktan...
Konya etliekmeği, böreği, furun kebabı derken anlaşılan bu canlar hiç aklımıza gelmemiş.
Allah ibadetlerinizi kabul etsin Gonyamızın Hacı Amcaları. Cami Cemaati...
Ey Konya Büyükşehir Belediyesi, Sayın Başkanım Uğur İbrahim Altay.
Ey Karatay Belediyesi Başkanım Sayın Hasan Kılca.
Allah rızası için azıcık vicdan.
Merak etmeyin bu eleştiriyi yapan ben de Konyalıyım…
Allah hepimizi ıslah etsin. Allah hepimize vicdan merhamet versin.
Hayrettin Bulan Şefkat Der Gönüllüsü.”
Dedikten sonra da direkt bana şunları yazıyordu;
“Uğur Abicim canlar maalesef birbirini de yiyormuş açlıktan. Biz oraya her gün 200 kilo pay gönderiyoruz. Ama yetmiyor. Ayrıca zaman zaman imece yiyecek gönderiyoruz. Yetmiyor. Büyük köpeklerden korktukları için arka tarafta kalan ve bizim gönderdiklerimizi verdiklerimizi hiç yemeye gelemeyen daha küçük köpekler ve yavrularda çok sayıda.
Uğur abi onların durumu daha da perişan.”
…………..
Hayrettin 1 Kasım’da bana bunları ve video görüntülerini göndermişti. Benim vicdanen ne çektiğini bir Allah biliyor bir eşim bir de ben. Benim de maddi ve manevi yapabileceğim şeyler sınırlı. Eğer dünya şehri Konya’da açlıktan köpekler birbirini yiyorsa, büyük köpek yavru köpeği yiyorsa ben bu vebali çekemem, değerli büyüklerim canım kardeşlerim.
Hayrettin’in açlıktan bu şehirde köpeklerin birbirini yediğini buradan yazdım yükün vebalin büyüğünden kurtuldum.
VALİ BEY “İYİ” DEDİK YA!!!
Dün bu satırlarda inanarak samimi içten Sayın Valimiz Cüneyit Orhan TOPRAK için ne hissettik ise onların da ancak yarısını yazabilmiştik.
Ammaaaa burası Konya bu yazdıklarımız bile, dün günün ağarması ile en üst düzeyden, siyasetten iş dünyasına kafaları karıştırdı, bir sağa bir sola yatırmış da bizim haberimiz öğle saatlerine doğru oldu. Tekrar diyorum dün o yazdığım satırları kimse bana zorla baskı ile cebren yazdırmadı. O yazı ile Sayın Toprak’tan da ne maddi ne de manevi bir beklentim var. Zaten Türkiye’de Başkanlık sistemi ile valiliklerinde elleri kolları budanmış durumda.
Ancak izin verinde inandığımı yazayım olur mu?
Neyse dünkü yazı bazı sade vatandaşları, bazı okurlarımızı bile kızdırmış gibi geldi.
Bakın Ramazan D…… Bey dün bize şöyle bir mail gönderiyordu;
“7/11/2019 tarihli yazınızda valimiz şuraya çıktı, buraya tırmandı, buradan atladı vs. yazmışsınız. Valimize iletiniz lütfen bunları yaparken biraz daha uyuşturucu konusuna eğilsin. Yetişkin çocukları olan biri olarak aklımız çıkıyor, çocuklarımızı okula ve ya dışarı gönderirken.
Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan CMK Avukat Atama ve Takip Programı verilerine göre; Konya’da uyuşturucu ticareti, cinsel saldırı, hırsızlık, yağma ve yaralama suçları ilk 5’te yer alıyor.
Uyuşturucu kullanım ve satışına ilişkin davalardaki artışa dikkat çeken Av. Ercan Şen, CMK görevlendirme verilerine göre yapılan değerlendirme neticesinde 2017 ve 2018 yıllarında uyuşturucu davalarının 2. sırada yer aldığını ancak 2019 yılında 745 CMK görevlendirmesi ile bu davaların ilk sıraya yükseldiğini söyledi.”
…………..
Ramazan Bey yazılarımızı okuduğunuz için bizi takip ettiğiniz için önce çok teşekkür ederim. Sağ olun. Vali Beyin adına bu satırları yazmak gibi bir hadsizliğe de asla girmem. Ancak uyuşturucu konusu sizin dediğiniz gibi, hukukçuların dediği gibi, dahası resmi kayıtlara göre tüm ana babaları dolayısıyla şehrimizi ve ülkemizi yöneten insanların rüyasında.
İnanın bu şehir ve bu ülke sahipsiz değil. Siyasi görüşünüz farklı olabilir, farklı cemaatlerin farklı takımların mensupları da olabiliriz. Bizleri yöneten insanlarda, sonuçta bu milletin bu sütün kaymağı. Onlar da televizyonlarda birbirlerine en ağır ithamlarda bulunsalar da en basitinden konu “gençlik çoluk çocuğumuz ile uyuşturucu” denildi mi, o insanlar bizlerden daha hassas olurlar aslan olurlar, kaplan olurlar.
Ramazan Bey, bu konuda Jandarma Genel Komutanlığından tutunda Milli Eğitim’e kadar sadece bu dediğiniz alan için yine sadece Konya’da (18 pilot il içinde Konya var) öyle bir çalışma var ki bugün için gizliliği nedeni ile gerisini yazamam.
Tekrar ifade ediyorum, sizin uyarılarınıza, dikkat çektiğiniz tehlikeye asla ama asla Sayın Valimiz adına değil, sadece küçük dünyamda kendi bildiklerimi paylaşma adına yazdım. Bu konuda istediğiniz zaman bizim misafirimiz olabilirsiniz çay kahve içip sohbet edebiliriz.
MERAM’IN ÜSTÜNDE KARA BULUTLAR VAR (!)
Ankara’da bulunan Konyalı bir okurumuzun bizimle paylaştıklarından, dahası Cumhuriyet Savcılığına intikal etmiş konunun bazı sayfalarını ve düşüncelerini bizimle paylaşıyordu. Elbette o işlere girmemiz bizim işimiz değil. Süreç hukukta zaten işliyormuş. Ya da bazı bölümleri sonuçlanmıştır. Biz sadece konunun birkaç cümlesini sizlerle paylaşmak istiyoruz.
“MERHABA UĞUR BEY
Sizlere kolay gelsin malum zor dönemlerden geçiyoruz. Ben aslen Konya Meram doğumluyum ama 10 yaşından beri Ankara’da yaşıyorum. Burada siyasetle iç içeyim ben AK Partili değilim ancak vatanım için yeri geldiğinde her partiye destek veren milliyetçi birisiyim. Konya’dan ziyaretime bir-kaç arkadaş geldi. Burada partileri ziyaret ettikten sonra bir kahve içtik. Ziyaretinin sebebini sana aktaracağım ancak çok bir şey yazmayacağım fotoğraflar konuşsun. Çünkü inanın midem bulandı.
Vatan ne halde ama bazıları cebini doldurma peşinde. Resimlerden birisi ağır cezada tüy yetmemiş bebeğin hakkını yemiş ağır cezada yargılanıyor. Diğeri ……………………..
Uğur Bey hakkımızı sana helal ediyoruz. Ama onlara ve görev verenlere helal etmiyoruz.
CHP olunca hemen haber ve yargılan, AK Parti olunca sümen altı. Vay Konya’m vay”
……………
Tekrar ediyorum. Hukukta devam etmekte olan dosyaların ve başsavcılık durumları bizi aşar. Ankara’da Konya’da bizleri yöneten insanlarında AK Partili, CHP’li olmaları da böyle durumlar karşısında bir yere kadar gider sonra adaletin duvarına çarpar ve bir gün geri döner.
Hep yazıyoruz yaaa. Konulara sadece kendi penceremizden bakarsak yanılırız.
Biz bu kadar yazıp konuyu ilgililere ve de ellerinde ki dosyalarda süren sürece bırakıp ilginiz hassasiyetiniz için şehrimiz ve ülkemiz adına size teşekkür ediyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Yaralayan bir insana ikinci şansını verirsen bu kez öldürür.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Fatih Caddesinde bisikletle trafiğin akışına ters yoldan gelmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.