Muhsin Yazıcıoğlu Neden Öldürüldü?
Vatanını, milletini, devletini ve bayrağını seven ve mahallenin “Sarı Mehmet” dediği Paşaların Mehmet’i olan “Konya Oğuz Beyi” Mehmet Şendal, bildiğiniz gibi Hakka yürüdü.
Hacı Fettah Camii’nde geçtiğimiz 12 Ekim’de kıldığımız cenaze namazından sonra dualarla Hacı Fettah Kabristanı’na defnetmiştik.
***
Mehmet Şendal’ı, çocukluğunun geçtiği Meram’daki o güzel Bağevi’nde tekrar andık. Ruhuna Hatmi Şerifler okundu ve üç çocuğundan biri olan Selahaddin Kürşat Şendal’dan babasını daha yakından tanıma fırsatımız oldu, sevdiğimiz dostlarla birlikte.
Mehmet Şendal’la ilgili bilmediğim bir yeni bilgiye daha ulaştım. Mehmet Şendal’ın, Kurtlar Vadisi’nde “İhtiyarlar Heyeti” olarak işlenen ve 1851 yılında kurulan Encümen-i Daniş adlı kurumsal yapının bir üyesi olduğunu, oğlu Kürşat Şendal’ın açıklamalarından öğrendim. Konya’da Encümen-i Daniş üyesi olan pek çok kişiyi tanıyordum. Fakat Konya Oğuz Beyi Mehmet Şendal’ın bu yapının üyesi olduğunu bilmiyordum. Meselâ, TSK’nın yeni ürettiği taklardan biri olan ‘Altay Tankı’na ismi verilen Fahrettin Altay bu yapının bir üyesidir.
***
5 Nisan 1932’de Konya’da doğan Mehmet Şendal, dedesi DDY’nda çalıştığı için ilk ve orta tahsilini Tokat’ta tamamlar. Konya’ya gelerek 1947’li yıllarda Konya Sanat Mektebi’nin Mobilya bölümünden mezun olur. İki sene falan Avukatlar Sokağı’nda açtığı dükkânda döşemecilik yapar.
Bu yıllarda lakabı “Sarı Mehmet”tir.
Aynı zamanda Risale-i Nûr talebesi olan ve Üstâd Necip Fâzıl’ın Büyük Doğu ekolüne devam eden Mehmet Şendal, mahallede bir kızın İstanbul’da üniversiteyi kazanması üzerine bilinçlenir ve ilk girdiği üniversite imtihanında Karadeniz Teknik Üniversitesi’ni kazanır. Bir sene okuduktan sonra tekrar üniversite sınavına girer ve İstanbul Yıldız Teknik Akademisi İnşaat Bölümü’nü kazanır. Daha sonraki hayatında ise iki üniversiteyi daha bitirecektir.
Çok ketum olan ve herşeyi herkesle paylaşmayan Mehmet Şendal’la ilgili oğlu Kürşat, önemli anılarını bizimle paylaştı.
MHP Lideri Alpaslan Türkeş’in, Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) genel başkanlık teklifini nasıl reddettiğinden tutun başka şeylere varıncaya kadar önemli şeyler anlattı. Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapan Muhsin Yazıcıoğlu ile başkan yardımcısı Abdullah Çatlı’ya varıncaya kadar güzel anılar dinledik.
Yalnız, Muhsin Başkan’ın neden öldürüldüğüyle ilgili bir anekdot paylaştı ki, doğrusu aklıma yatmadı değil. Kendi kendime “neden olmasın” dedim.
Muhsin Başkan’la ilgili 1997’de tanık olduğu anısını ilk defa kendisinden dinledik. Ankara’daki evlerinde rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, Besim Tibuk, Hasan Celâl Güzel ve Göktürk Mehmet Uytun varmış. Babası Mehmet amca, ısrarla Muhsin Başkan’a, “- Oğlum anlatacaksan anlat” diyor ve Muhsin Başkan da; “Mehmet abi anlatamam” diyormuş. Meğersem MÇP’den kopan topluluktan bahsediliyormuş. Mehmet amca; “Sana ne teklif edildi” sorusuna Muhsin Başkan, ısrarla “Başbakanlık” falan diyormuş. “Oğlum devlet kanadını yanına almazsan, liberal kanadı yanına almazsan, seni başbakan yapmazlar” demiş Mehmet amca. “Bana anlatacaksan bunun arkasındakini anlat” diye ısrar etmesine rağmen Muhsin Başkan, nedenini hiçbir zaman söylemediğini dile getirdi Kürşat. Kürşat diyor ki; “Ama Muhsin Başkan’a o teklif götürülmüş.. Hatta ve hatta yıllar sonra açığa çıktı. Muhsin Başkan açıklayacağım dedikten sonra helikopter kazası oldu zaten. Muhsin Başkan, kendisine o yıllarda yapılan teklifi açıklayacaktı. O teklif, sonraki yıllarda bugünkü Cumhurbaşkanımıza yapılan teklifti. Ve Türkiye’nin Muhsin Başkan’ı neyi gördü de reddetti.. Ne babam ne de Muhsin Başkan bunu hiç söylemedi.” diyor.
AZİZİM DİYOR Kİ…
Sırlarıyla birlikte ölen iki insandan biri BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu, diğeri ise Encümen-i Daniş üyesi Mehmet Şendal.
Muhsin Başkan, öldürülmesi bahasına Türkiye için hangi tehlikeyi gördü de kendisine kalleş ve kancık Amerika’nın yaptığı “Başbakanlık” teklifini neden reddetti..
O vakit, buradan Muhsin Başkan “ölmedi, öldürüldü” sonucu çıkar mı, çıkmaz mı?..
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.