Sıkıntısına, stresine, hayal kırıklıklarına, vefasızlığına ve samimiyetsizliğine rağmen hayatı seviyorum.

Bu yüzden de sizlerden gelen eleştirilerdeki, yorumlardaki bir küçük cümle bile inanın beni uçuruyor. Siz değerli okurlarımıza, samimi büyüklerimize ve kardeşlerimize bir kez daha binlerce teşekkür ediyorum. Sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. 

Benim yazımıza böyle mutlu bir giriş yapmamın tek sebebi değerli insan, şehrin büyük sanayicisi ve de ne mutlu ki bizi her gün satır satır takip eden abimiz Mustafa Bey’in aşağıdaki şu yazısı idi.

Lafı uzatmadan direkt konuya girelim,  Mustafa abimiz bakın ne diyordu;

“Uğur Bey,

Bugünkü yazınızı okudum ve çok beğendim. Konya’nın havaalanında büyük bir eksiği olan konuyu yıllar sonra tamamlatacak olmanız beni mutlu etti. Size sonsuz teşekkür ederim.

Bir de Nalçacı Caddesine çözüm getirirseniz Konya için çok iyi bir iş başaracağınıza inanıyorum. Nalçacı Caddesini Belediye 2 şeride bölüp ücretli otoparka dönüştürdü. Caddeye kafeler açıldı. İşletmeciler de kaldırımlara veranda yapıp görüntü kirliliği oluşturuyorlar. Bu verandalara Belediye nasıl izin veriyor anlamış değilim. Şu anda 3.Organize Sanayi Bölgesinde bile sundurma (verandaya) Sanayi Bakanlığı bile izin vermiyor. Şehrin merkezinde ucube bir görüntü oluşturuyor.

Bunların derhal yıkılması lazım, buna ruhsat veren insanlarda hiç mi düşünce yok?

Nalçacı Caddesini öldürmeyelim.

Efsane Belediye Başkanı rahmetli Ahmet Hilmi Nalçacı’nın kemiklerini sızlatmayalım.

Nalçacı 40 yıl önce bu caddeyi yapmış bizler ise dört koldan bu caddeyi nasıl bozarız nasıl küçültürüz küçültebilmek için neler yaparız diye çalışıyoruz.

Şunu söylemeden de geçemeyeceğim, gazetede internette yayınlanan fotoğrafınız gayet başarılı. Allah yüzünüzdeki gülümsemeyi hiç eksik etmesin inşallah. Sen Konya’nın Uğurusun.

Bu işe de bir çözüm bulursun inşallah. Sevgiler...”

…………..

Allah sizden bin kere razı olsun abicim. Sizlerin bu güzel cümlelerini duymak fani bir insan için para ile pul ile makamla yani güçle ve sermaye ile elde edilemeyecek bir gurur.

Nalçacı’ya gelince.

Evet yüzde binbeşyüz haklısın. Rahmetli 40 yıl önce Konya’yı görebilmiş. Hem de o günkü teknoloji ve dünya gözü ile. Maalesef biz bugün hale bir Nalçacı oluşturamıyoruz.

Neyse o konu başka ama veranda olayı gerçekten üzücü. Benim de sanayilerde pek çok dostum büyüğüm var. Bu insanlar sizler fabrikalarınızı genişletebilmek adına iki metre çıkamıyorsunuz. Haaa arada çıkanlar var ama onlar da ya cezalarını çekiyorlar ya da yıkıyorlar. Çünkü Başkanlarımız bu konuda asla geri adım atmıyorlar. Yasa ne diyorsa, o diyorlar.

Sanayilerde organizelerde böylesine titiz ve hassas olan, yasalara uyup taviz vermeyen ve de doğruyu yapan Başkanlar sadece Nalçacı’da değil hangi cadde, bulvar köşe başı sokak olursa olsun göz yumuyor bilemem.

Bu konuda Selçuklu Belediye Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay Bey önce dik durdu ve çok diretti. O yüzdende taa Ankaralara kadar şikayet edildi. Çünkü neticede bu muhteşem kafeyi açan kişi de AK Parti’nin yetkili ve etkili isimleri idi. (Benim bildiklerimi kast ediyorum) Ardından Meram Belediye Başkanı Fatma Toru Hanımefendi hiçbir güç ve kuvvet karşısında geri adım atmadı eğilmedi ve diretti.

Yalnız gelinen noktada belki de büyük bir ihtimalle siyasiler gibi herkes erken seçim ya da seçim takvimi içerisine girdiği için bu iş şimdilik saldım çayıra Mevlam kayıraya döndü.

Mustafa abicim bugün, yarın olmasa da eninde sonunda belki de ilk seçimlerin ardından bu işlerde bir çeki düzen alacak gibime geliyor. Çünkü sadece yöneticiler ve siyasiler ile görüşmüyorum. Kafe sahipleri de oturup bu durumu değerlendiriyoruz. Onlar da bir noktaya gelecekler; ama gözü kör olsun bu siyasetin.  

……….

Tüm okurlarımıza ve dostlarımıza iyi tatiller.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yağız atlı süvari atını koştur. Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları. Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur, Ne senin anladığın kadar kaldırımları.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Özellikle büyük kargo araçları “bir dakika” diyerek o büyük araçlarını yolun ortasına pak edip akan trafiğe kısa süreli de olsa aksatmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.