Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Nasreddin Hoca, eğitime mal edilmelidir

Nasreddin Hoca, eğitime mal edilmelidir

TARİHE YOLCULUK (59)

 

Hayatı boyunca insanları mutlu etmek ve huzurlu kılmak için çalışan Nasreddin Hoca’yı sevenleri bir hayli üzen tartışmalar yapmak yerine, bize göre; Hoca’nın nüktelerinden dersler çıkartarak bu fıkraları eğitime mal etmenin yolları aranmalıdır.

 

Sivrihisar’da doğup Akşehir’de ölen Türk-İslâm Velisi ve nükteleriyle insanları düşündüren Nasreddin Hoca etrafında, “işte şuralıydı, işte buralıydı” denilmek suretiyle döndürülen birtakım boş kabı doldurmayan ve Molla Nasreddin’i sevenleri bir hayli üzen tartışmalar yapmak yerine, bize göre; Nasreddin Hoca’nın nüktelerinden dersler çıkartarak bu fıkraları eğitime mal etmenin yolları aranmalıdır.

Hayatı boyunca yaptığı sosyal ve dinî çalışmalarıyla İslâm ilmine sarılan ve halka doğru yolu göstermek, huzuru sağlamak ve ahaliyi huzurlu kılmak, başkalarını mutlu etmek için çalışan Nasreddin Hoca, aslında iyi bir eğitimcidir. Hocanın bu tarafı biraz, biraz ne kelime epey es geçiliyor. Onun nüktelerinin eğitim tarafı, düşündürürken güldüren ve eğiten yanına çok önem verilmesi gerektiğine inanıyorum.

Türk milletinin,  halkımızın ve hatta Türk dünyasının millî neş’esi olan Nasreddin Hoca, Hacı Bektaş-ı Velî ile çağdaş bir Selçuklu âlimi olarak kendi medresesinde ders vererek öğretim görevlisi olmasından ayrı olarak hem kadılık yapmış hem de sosyal görevlerde de bulunduğunu tarih kaydetmektedir.

nasreddin-hoca-ve-esegi.jpg

Nasreddin Hoca’nın şahsiyeti ve fıkraları çeşitli sanat dallarında elbette çalışma konusu olmuştur. Fuat Köprülü, 1918 yılında “Nasreddin Hoca Fıkraları” adlı bir eser yayınladı. Halide Edip Adıvar ise, 1945’te “Ruh ve Maske” isimli eserinde Nasreddin Hoca’yı oyuncu olarak canlandırmakla birlikte Orhan Veli, 1949’da hocanın fıkralarını nazım halinde ele aldı. Günümüze kadar pek çok yazar ve çizer Nasreddin Hoca’nın fıkralarından yola çıkarak hikâye, roman, karikatür, deneme ve eğitici yazılar yazarak Hocayı dünyaya ve insanımıza tanıtmaya gayret gösterdi. Bu çalışmalar arasında Nasreddin Hoca ve Turizm Derneği tarafından 1959 yılında, her sene düzenlenmek üzere 05-1o Temmuz tarihleri arasında şenlik adı altında sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlene geldi. ONESCO tarafından 1996 yılı “DÜNYA NASREDDİN HOCA YILI” olarak ilân edildi.

Saim Sakaoğlu’ndan tutun Abdullah Özbek’e varıncaya kadar daha pek çok ilim erbabı, yazar ve çizer ile dernek Nasreddin Hoca’yı anlatmak ve onu tanımak, tanıtmak ve anlamak adına dünyanın değişik ülke ve coğrafyalarında etkinlikler düzenlemekte.

nasreddin_minyatur.jpg

Bir kere Nasreddin Hoca’ya mal edilmek istenen müstehcen ve edep dışı fıkra ve nükteler bir kenara, asıl üzerinde durulması gereken ona ait nükteler; eğitim yoluyla insanımıza ve insanlığın faydasına hem çizgi film, hem kısa film, hem de animasyon olarak sunmak için basın-yayın ile beyaz perde ve kitle iletişim araçları en güzel biçimde neden kullanılmasın ve kullanmayalım ki…

Konya bu açıdan yaklaşmak ve bakmakta büyük fayda var.

Nasreddin Hoca’nın insanları eğitici o kadar çok fıkrası var ki…

Ona ait hangi fıkrayı ve nükteyi ele alırsanız alın, bir tarafı mutlaka eğitime, talim ve terbiye edici bir yola doğru çıkar.

kavuk-hikayesi.jpg

HOCA BİLGİ VE İLME ÖNEM VERMİŞTİR

İsterseniz bu konuya, Nasreddin Hoca’nın bilim yerine gösterişi ve dış görünüşü ön plâna çıkaranların gülünç durumlarını ortaya koyan bir nüktesiyle nokta koyalım.

Okuması için Hoca'ya Acemce bir mektup getirirler. O da, lâfı hiç evirip çevirmeden bilmediğini söyler. Mektubu getiren:

“-Kocaman kavuğu başına geçirmişsin. Bir mektubu bile okuyamıyorsun. Nasıl hocasın sen? Utanmıyor musun?” diye paylamaya çalışır. Hoca buna karşılık, kavuğunu hemen çıkarıp adamın başına koyar:

“-Kavukla okunuyorsa, sen oku da bir görelim!” der.

 

YARIN: Akşehir Müftüsü Harputîzâde Mustafa Efendi.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR