Önce Vurduk Oni, Sonra Ha Böyle Salladuk ama Yıkamaduk...
Aykut Kocaman’ın gelmesiyle birlikte Altay ve Karabükspor karşılaşmasını kazanan Konyaspor, gücünü tam olarak test edebileceği karşılaşmalardan biri olan Trabzonspor mücadelesine en az 1 puan parolasıyla çıkmıştı. Karşılaşmaya da oldukça özgüvenli başlayan ekibimiz, maçın içinde belli dönemlerde gösterdiği kırılganlıklardan ötürü sahadan boynu bükük ayrılmak zorunda kaldı.
Geçen hafta oynanan Karabükspor karşılaşmasında gereksiz ve haksız yere oyundan atılan Selim Ay’dan yoksun olarak mücadeleye başlayan Konyaspor, Vukoviç-Kokaloviç ikilisiyle rakibe karşı koymayı düşündü. İlk anda bakıldığında boy ortalaması yüksek olan bu iki oyuncumuz hava toplarına hakim Cardozo’yu durdurabilme anlamında etkili olabilirlerdi. Ömer Ali’nin enfes driplingi ve pası sonrasında Hasan Kabze adeta takımımızı maça 1-0 önde başlattı. Ancak sonrasında savunmada yapılan inanılmaz hatalar oyunun içinde olmayan ve açıkcası buna pek de niyetli görünmeyen Trabzonspor’u maça ortak etti. Yenilen 2 gol neticesinde kartlar tekrar dağıtıldı ve tüm strateji baştan aşağı değişti. İkinci yarıda yine erken sayılabilecek bir dakikada Ömer Ali ve Hasan Kabze iş birliğinde sezonun Konyaspor adına en iyi oyuncusu olan Ömer Ali skoru tekrar eşitledi. Bu dakikadan sonra oyun yine bir satranç mücadelesine döndü. 70’li dakikalara kadar topa sahip olan ve galibiyeti daha çok arzulayan ekip Konyaspor’du. Bu dakikadan sonra Trabzonspor teknik heyeti risk alıp Constant-Yatabare değişikliği yaparak adeta ya herro ya merro dedi. Bu hamleye Aykut Hoca’nın hamlesi de gecikmedi ve orta alanı riske eden Trabzonspor’a karşı topa daha çok hakim olmak ve oyunu rakip sahaya yıkmak adına Torje-Uğur İnceman değişikliğini yaptı. Son 15 dakika kendimizi tek kaleye dönebilecek bir maça hazırladığımız dakikalarda golü yine kalemizde gördük. Maçın en eyisi Bosingwa’nın 40 metreden yaptığı ortaya yükselen, havada asılı kalan hatta bir de çay simit yapan Cardozo’nun kafası umutlarımızı yine çimlere gömdü. Bu dakikadan sonra kulübede hücum oyuncusu olarak adlandırabileceğimiz bir alternatifi olmayan Aykut Kocaman’ın da yapacak pek bir şeyi kalmadı. Gerek fizik olarak gerekse moral olarak çökmemiz son partide etkisiz olmamızın nedenlerinin başlıcasıydı. Geçen hafta ciddi manada eleştirilen Mehmet Güven’in bu hafta sahanın en iyi 2-3 oyuncusundan biri olması ve nazar değmesin Ömer Ali’nin her hafta daha fazla sorumluluk ve liderlik kokan oyunu bu karşılaşma için bizim adımıza sevindirici etkenlerdi.
Sezon başından bu yana transfer konusunda belki de en çok eleştiri alan mevkimiz olan savunmamız; Trabzonspor karşılaşmasında yine başroldeydi. Tolga’nın acemice yaptığı hamle ve Kokaloviç’in Cardozo’ya yaptığı çay-simit ikramı bu karşılaşmada da “0” çekilmesinin etkenlerindendi. Yönetim kurulumuzun devre arasında bu bölgeye, zaten aşmış oldukları bütçeyi biraz daha zorlayarak ciddi bir kaç takviye yapması gerekiyor. Özellikle topu oyuna iyi sokan ve orta sahayla bağlantıyı iyi sağlayan bir stoper kesinlikle şart. Bunun yanında hücuma çıkarken asli görevi olan savunmayı da ihmal etmeyecek bir bek oyuncu gerekiyor. Mutlaka Aykut Hoca’nın da belli raporlar doğrultusunda isteyeceği isimler olacaktır. Kendilerinden ricamız bu listede olabildiğince bonkör davranmaları ve tabir-i caizse üçe beşe bakmamaları. Hep söylerim yine söylüyorum, “İyi futbol, iyi futbolcularla oynanır...”
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.