Aman ha, yazımızın başlığına bakıp da bunun bizim kanaatimiz olduğunu filan sanmayın. Haşaa.
Açık net ve hatta bağırarak milyon kere ifade ediyorum ki, “Ben Uğur Özteke olarak asla ve katiyen böyle bir cümle kullanamam. Bugün bana kim ne derse desin polisin yaptığı her şey en iyidir. Polis hep doğruyu yapar. Polis döverse de söverse de ben hak etmişimdir”. 
Allah sizi inandırsın özel sohbetlerde dahil kiminle, nerede, ne konuşursak konuşalım, 54 yaşına gelmiş ve bu 54 yılın 38 yılını gazeteci olarak geçirmiş bir insan olarak benim polis ile ilgili kanaatim riyasız budur.  
(Siz siz olun gelin buna kulak verin ve bana inanın)
Bizi tanımayanlar ne olur sizde karnınızdan konuşmayın.
“Demek ki Uğur Özteke’nin polis ile bitecek bir işi var” filan da demeyin. Günahımı alırsınız.
Oğluma, kızıma, eşime, babama her fırsatta yalvarıyorum, “Direksiyonda olun, yolda olun nerede olursa olsun polis ne derse peki deyin” diyorum.
Cenab-ı Allah biliyor ki tam 7 yıl önce mübarek ramazan ayında sahurdan hemen sonra ömrü hayatımda ilk defa olmak üzere polisten öyle bir sopa yedim ki, hala o gün aklıma geldikçe kafamdan ter çıkar. Yatakta aklıma gelir. Kalkar sabaha kadar gün doğuncaya kadar pencerenin önünde, “Acaba yine polis gelecek mi?” diye titreyerek beklerim.
(Hani ülke ve ülkeyi yönetenler bugün sözüm ona yedi yıl öncenin hesabını yapıyorlar ya)
Bunları yine yazmayacaktım da kimse bizi yanlış anlamasın. “Polis dostu” ya da “polis düşmanı” filan sanmasın diye kısaca not düştüm.
Benim için polis bugün devletin üniformalı bir memurudur, emir kuludur ve biz vatandaşa ne yapıyorsa da yüzde yüz haklıdır. Vallahi şimdi gelsin d…… desin “Peki efendim der eğilirim!”
Oysa aklım sıra bir dönemler iyi ve hızlı gazetecilik yaptığımı sandığım yıllarda hakimden, savcıdan, askerden korkardım
Şimdi şekil değişti. Hakim, savcı ve polis. Allah ellerine düşürmesin. Tabii canım muhtaç da etmesin.
…………
Bu kadar lafı şunun için ettim.  
Şehrin en baba isimlerinden, emekli olmuş vatandaşa kadar bazı konular şehirde can sıkıyor. Adi hırsızlar, ne yazık ki bazı Suriyeliler, kaldırımlarda pazarlık yapan hayat kadınları ve uyuşturucu bağımlısı gençler.
Ama kimse bunu yüksek sesle konuşamıyor. Gidip polise de söyleyemiyor. Millet tırstı. Tırsık oldu. Hele biz Konyalıların polisle adliye ile hiçbir işi olmaz. O zaman bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Üç okuyacağımıza beş okuyalım üfleyelim halimize şükredelim moduna devam. Ama gelip bize “Bu polis ne yapar?” diye şikayet ediyorlar.
Elbette ben de inanıyorum. Allah’ın koruduğunu kimse koruyamaz. Ama işte dün sabah gelen ilk mail.
“Uğur Bey anıtta, istasyon caddesinde elinde tinerle insanın önünü kesip para istiyorlar. Versen bir dert vermesen bir dert. Böylelerini caddede linç edip iyi bir dövmek lazım ama bireysel olarak bunu yapamıyoruz. Polis mi o da kendinden korkuyor. Sen ben başımızdan defetmek için 3-5 lira versek bunların arkadaşları da gelecek. Bu nasıl olacak abi?”
…………
Yani… Yani diyorum ki herkes topu polise atıyor. Polis dostlarımızı dinliyoruz. Polis de topu savcıya hakime atıyor. 
Savcı hakim dostlarımıza soruyoruz…
Onlarda…
Yok yok onları da diyemeyiz canım. Dedik ya 7 yıl önce bir sopa yedik. Cenab-ı Allah’ım ikincisini düşmanıma bile göstermesin biz onunla mezara kadar gideriz. Top şimdilik bizim kucağımızda onu bilir onu söylerim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Akıllı kadınlar kocalarını kral yaparlar ve kraliçe olurlar, akılsız kadınlar kocalarını köle yaparlar ve kölenin karısı olurlar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Modern tantanalı kafelerde yan masalardakileri rahatsız etmediğimiz zaman ADAM oluruz.