REİS BÜYÜK DEĞİL ÇOK BÜYÜK SİYASETÇİ…
Bugün yine üç farklı konu ile sizlerle birlikteyiz. Ama sakın ola başlığımız sizleri yanılmasın. Sayın Cumhurbaşkanımızın büyük siyasetçiliği gibi “büyük” kelimesi bizim boyumuzu aşacak bir büyük cümle kurmak asla bizim harcımız değildir olamaz da.
Ama ne demek istediğimizi biraz sonra aşağıda daha iyi ve açık anlatmaya çalışacağız. Önce izninizle sizlerden gelen iki ayrı konu ile yazımıza başlayalım.
HAVAALANINDA UMRE VE HACI
ADAYLARINI KARŞILAMAK İSTEYENLER
Bir abimiz şehrin etkili ve yetkili dahası AK Parti İl teşkilatında önemli görevler üstlenmiş abimiz iki gün önce saat 15.17’de önce şu aşağıdaki metni bize gönderdi. Daha sonra da telefon ederek üzüntüsünü çok daha açık olarak dillendirdi.
Bakın bizimde bilmediğimiz yaşamadığımız bir olayı abimiz bizim sizlerle paylamamız adına nasıl özetliyordu;
“Uğur abim merhaba,
Abi geçtiğimiz akşam 20. 01. 2019 saat 19.30’da yakınlarımızın umre dönüşü karşılamak üzere ailemiz ve diğer akrabalar ile araçlarla Konya Havaalanı’na gittik
Havaalanı giriş Polis güvenlik kontrol araması yapıldıktan sonra geliş sebebimiz soruldu. Ben de olması gereken cevap yani Umre’den yakınlarımızı karşılamaya geldik şeklinde cevap verdik
Görevli polis memuru sizi gönderemiyoruz. Umre ve hac karşılama adına gelmişseniz şeklinde cevap verdi.
Tuhaf olan yanı ise araçları da, kişileri de almıyorlar havaalanı sahasına.
Yani geri dönün dışarıda beklemek durumundasınız diyor.
Ben ise engelli ailemin ve araç engelli kartımın olduğunu gösterince, bir zahmet birbirlerine sorarak beni gönderdiler.
Sonuç olarak abi;
Allah aşkına güvenlik sebebi ile mi salmıyorlar desek hangi devirde yaşıyoruz. Devletimizin güvenlik adına zayıf olan bir durum mu var ki kesinlikle hayır… Bir o kadar devletimiz her konuda güçlüdür.
Kaldı ki beni yolladılar diye sessiz kalamadım inanın o kadar o halkın haline üzüldüm ki…
Fakat bu umre ve hac ile alakalı vatandaşın daha dışarı polis güvenlikteki yerden salınamama uygulama yeni değil çok iyi eminim uzun zamandır var abi.
Daha da içler acısı olan gelen yolcu içeride olmadıkları gibi benim dışımda o kadar çok sayıda insan soğukta gelen yolcu kapı dışında beklemeleri yazık ki ne yazık onlar nasıl ve ne diyerek alana geldiler. Herhalde aklıma gelen biz giden yolcuyuz mu dediler, yalan mı söyleyerek geldiler alana.
Devletimiz o kadar güçlü ki o dışarı beklenilen yerin olduğu yerlere kışa özel ısıtma yukarıdan yapılabilecek iken tıpkı açık alan stant ve kafelerdeki gibi yukarıdan ısıtma sistemi yapılsa, bunlardan haydi vaz geçelim vatandaş, havaalanın kocaman otopark alanına aracı ile giremiyorsa vay bu vatandaşımızın haline.
Bu konunun yetkililerimiz tarafından biran önce ortadan kaldırılacağına da yürekten inanıyorum ve de güveniyorum. İnşaallah.
Teşekkürler Uğur abi. Saygılarımla…”
…………
Durum özetle böyle idi.
BU GÖRÜNTÜLER VATANDAŞLARIMIZI RAHATSIZ EDİYOR
Yine çok sevdiğimiz şehrin STK’lar bazında etkili ve yetkili isimlerinden özellikle de vizyonlu bir dostumuz bize önce şu fotoğraf karesini gönderdi
Sonra da burasının Büyükşehir Belediye binasının bulunduğu bölgede iş merkezlerinin arkasında ve de yaya trafiğinin yoğun olduğu bölgede olduğunun ısrarla altını çizerek böyle bir alanda yayaların yürümesinin mümkün olmadığına dikkat çekiyordu.
REİS VE FAZIL SAY
Bugünkü yazımızın girişindeki konumuza gelince hep diyoruz ister sevin isterseniz sevmeyin, ister kabul edin isterseniz kabul etmeyin, ister oyunuzu verin isterseniz vermeyin ama Sayın Cumhurbaşkanımız bırakın sadece ülke insanını etkilemeyi dünyanın en güçlü ülkelerinin insanlarından tutun da en garip fakir fukara ülkelerinin insanlarını bile direkt etkileyebilecek bir siyasi zekaya sahip.
Farkında mısınız Sayın Cumhurbaşkanımızın yanına eşi Emine Hanım’ı alarak Fazıl Say’ın konserine gitmesi daha sonra kendisi ile diz dize görüşmesi ve bu görüntülerin servis edilmesi nerede ise haftanın olayı oldu.
Nerede olay oldu?
Dünyada mı? Yoksa Avrupa’da mı ya da Afrika’da mı?
Yok canım tabii ki biz bize…
…………..
Sadece ve sadece bizde, insanlar işlerini güçlerini, parayı pulu ticareti, ekmek aş derdini bırakıp bu konser ile yatıp konser ile kalktılar.
Düne kadar sanat diyerek yakalarını paçalarını yırtanlar bir anda nerede ise bu sanatçımızı bile linç etmek istediler.
Öbür yanda Fazıl Say’ın sülalesine benzin dökerek yok etmek isteyenler büyük bir hayal kırıklığı içerisinde(!) ince ince dertleniyorlardı.
Ne olmuştu yani? Biz neyin kavgasını yapıyorduk?
Şimdi Reis eşi Emine Hanım ile Fazıl Say’ın konserine giderek kendisini ayakta alkışlayarak, sahneye çıkıp kendisini tebrik ederek sonra da kuliste görüşerek sanat dünyasının başta CHP olmak üzere sosyal demokrat dünyasının kalesini yerle bir mi etmişti?
Yoksa bazı trollerin yazdığı gibi “Reis sanata diz mi çöküyordu?” …
Yuh yaaa yuh… Sizin bu kadar alçak fikrinizi hainler düşünemez. Ülkemizin neden bu hallerde olduğunu daha iyi anlamaya çalışıyordum.
…………..
Evet, evet bakın şimdi yine birilerinin bize dudak bükerek öfkeli cümlelerini duyar gibiyim.
“Sen yerel bir gazetecisin. Sana ne ülke meselesinden. Sana ne Başkan’dan sana da ne dünyaca ünlü sanatçıdan?” diye yorum yapacaklarını da adım Uğur gibi biliyorum.
O zaman sizi biraz daha rahatlatayım olur mu?
Bu konuya niye girdim biliyor musunuz?
Dün bir avukat hanım dostumuz ziyaretimize geldi. Laf oradan buradan derken dolaştı durdu ve Fazıl Say’ın o konserden bir gün önce ki Konya konserini anlattı.
Fazıl Say’ın Konya konserinin biletleri günler önceden satılmış bitmişti. Yani Konya’mızda de öyle bir sanatsever kitle vardı ki, öyle bir Fazıl Say hayranları vardı ki biletleri kapış kapış satılıp gitmişti.
Şimdi eğer bunlar yaşanmamış olsaydı bu cümlelere hanginiz inanırdınız?
Konya… Fazıl Say… Bu krizde o paraya biletler yok satıyor…(!)
Neyse biz Konya ve Konyalıyı ne zaman biraz olsun masaya yatıralım, analiz yapalım gerçeklerle acı da olsa yüz yüze gelelim istesek hemen dört bir yandan gerçekleri kamufle ederiz yaaa.
Konuyu dağıtmayalım toparlanalım.
Bizim avukat hanım da sosyal ve inanılmaz Reis’çidir. Yanında asla ama asla bu işin şakasını bile yapamazsınız. Zaten bizim avukat hanımı görseniz Reis’çiliğine de asla inanmazsınız. Siz inanmasanız da biz kendisini yakından tanıyoruz ve biliyoruz. Meğer bizim avukat hanım da Fazıl Say’cı imiş. O da bu konsere gitmiş.
Peki bize bu konuyu niye açtı niye üzülmüş biliyor musunuz?
Konser sonrası Fazıl Say’ı dakikalarca ayakta alkışlayan sanatsever topluluk Fazıl Say’ın “bu salon muhteşem olmuş. Kimin emeği geçti ise kim yaptı ise teşekkür ederim” demiş. Ve o önceki alkışı bu cümleler alamamış (!)…
………………
Bir günlük yazının özeti: “Burası Konya biz buyuz”… Büyüksün Reis…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Senin elin kırık ise, kesilmiş ellere bak! Bir gözün yoksa iki gözü de olmayan âmalara bak! Allah'a şükret. Evet nimette kendinden yukarıya bakıp şekva etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ
Marangozlar Sanayi’nin dar sokaklarında bazı sürücüler ısrar ve inatla geri geri gitme azmini(!) gösterip trafik akışını engellemedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.