Milli Eğitim’de işler ne kadar iyi gidiyormuş gibi görünse de dert elvan elvan gibi.

Tamam, biz tam okullarımız modernleşiyor, binalar yenileniyor diyorduk ki hiç bilmediğimiz görmediğimiz şeyleri sizlerden duyar olduk.

AK Parti iktidarlarının Milli Eğitim Bakanlarının ve kadrolarının başarılı olamadığını bir kez daha hem de en üst perdeden Sayın Cumhurbaşkanımız sadece dokunarak dile getiriverince yine o kötü tıraşımız gözümüzün önüne inmiş oldu.

Özünde kimse sıkıntıları yüksek sesle söyleyemiyor.

Eksik ya da bu yanlış diyemiyor.

Niye?

Çünkü herkes korkuyor.

Gerçekten ülkesini seven geleceğini düşünen eğitimciler çok kırgınlar. O yöneticiler susmayı tercih ediyorlar. Çünkü mecburlar. Aksi takdirde kelleleri gider.

Öğretmenler çaresizliği de bırakıp suskunluğu dahası küskünlüğe geçmişler. Çünkü artık onların yapacakları hiç bir şey kalmamış durumda.

Siyasilere teslim olmuş yönetim ile cahil, nemelazımcı velilerin arasında şamar oğlanına dönmüşler. Veliler… Ahhhh veliler…

Velilerin gözü dönmüş durumda. Sadece bir bilinmez garip (!) “ben” lik içerisindeler.

Nerede öğretmene saygı, hürmet? Nerede itibar? Nerede o mübareklik?

Tabii bu arada gözünü dönmüş sendikacıları da unutmuş değiliz.

Eğitimde bir kısım çapsızlar hayallerinde bile göremeyecekleri makamları görünce her şeyi güllük gülistanlık göstermeye çalışsa da eğitimde bazı acı gerçekler artık çuvala sığmaz olmuş durumda. 

Ve yine sade vatandaş nezdinde görüyoruz ki herkesin tek ümidi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

Yahu herkes kendi makamında kendi kademesindeki görevini adam gibi yapsa taa zirveler rahatsız edilir mi?

Şimdi Cumhurbaşkanı, Dünya liderleri ile mi boğuşsun yoksa otursun “TEOG kaldırılmalı”, “Futbolda yabancı oyuncu sayısı fazla”… bunlarla mı ilgilensin?

10 yıl önce bu kafa ile eğitimde bir adım ileriye gidemeyiz dediğimiz zaman “Ama Uğur abi şimdi sen muhalefet yapıyorsun” diyenler şimdi ne diyecek? Hadi nerelerdesiniz?

“Kardeşim bu kadar yabancı ile ne Türk futbolu kalkınır ne basketbol” dediğimiz zaman o çok bilmiş siyasi spor otoriteleri(!) “sen ırkçı mısın?” diyorlardı. Sözüm ona spor otoriteleri Cumhurbaşkanımızın yabancı futbolcu sayısı ile ilgili son açıklaması üzerine “siz ırkçı mısınız?” diyebiliyor mu?

Sporda da sanatta alt yapıdan gelecek yabancıya amenna.

Ama sen yarışların, müsabakaların takvimi belli olduktan sonra getir dışarıdan sonra sür yarışa sonra da “Türkiye’ye altın aldı, gümüş aldı” diye ülkeyi kandırdı.

İşte her şey ortada.

Ülkeyi kandırıyorsunuz ama Cumhurbaşkanını kandıramıyorsunuz.

Aradan 10 yıl geçtikten sonra o da hesabını kesiyor.

………..

Neyse eğitimden başladık nerelere geldik.

Şimdi biz bu şehirde yaşayan bir annenin feryadını sizlerle paylaşalım ve bu durumu büyüklerimize iletelim inşallah.    

Ayşe ….

Bir anne. Bakın psikolojini ve düşüncelerini bizimle nasıl paylaşıyordu

“Uğur Bey bize sizden başka kimse yardım etmiyor

Uğur Bey biliyorsunuz sizin okuduğunuz okul 19 Mayıs İlkokulu binası yenilince hem adını değiştirip hem İmam Hatip Ortaokulu yaptılar.

Çocuklarımızı İsmet Paşa İlkokuluna gönderdiler.

Binası eski tuvaletleri dışarıda olan okula çocuklarımızı gönderdik.

Devletin kestiği parmak acımaz dedik.

Son çocuğumu bu yıl İsmet Paşa İlkokuluna yazdırdım aman Allah’ım. 

Sınıflar 50-55 kişi olmuş hatta 60 kişi falan olacakmış. Her sınıfta 20-25 Suriyeli öğrenci olmuş.  Ve bu ülkeye yakışmayacak bodrum katta bulunan sınıflar hâlâ kapı gibi duruyor.

Uğur bey biz bu devlete ne yaptık?

Niye hep bizim parmağımızı kesip duruyor.

Madem kalabalık Suriyeli öğrencileri başka yere nakil edemezler miydi?

55-60 öğrencinin olduğu yerde eğitim mi olur?

Dedik Ferit Paşa İlkokuluna gönderelim. Orada sınıflar 20-25 kişiymiş.

Orası da adresiniz burada olmadığı için alamıyoruz diyor.

Kafayı yiyeceğim. O bölgenin çocuğu 20-25 kişilik sınıflarda ders görecek bizim çocukları 55-60 kişilik sınıflarda hem de bodrumlarda ders görecek.

Biz yıllardır AK Partiye ve canımız gibi sevdiğimiz Reis’imize oy verdik.

Kötü mü ettik de böyle çocuklarımız rezil ediliyor.

Uğur Bey okullar açılmadan Allah rızası için bu durumu bir dile getirin bir anne olarak psikolojim bozuldu.

Ne olur Allah rızası için bu durumu Reisimize iletin.

Eminim o bunları duyunca derhal çözüm bulacak.

Şimdiden Allah sizden bin kat razı olsun”

…………

Allah sizin gibi temiz dürüst ve samimi okurlarımızdan ve insanlarımızdan razı olsun efendim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Gerçeğin en büyük dostu zaman, en büyük düşmanı tarafgirlik ve en sadık arkadaşı da alçak gönüllülüktür.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Trafikte saygılı olmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.