Rektörü Döverken…
Ölenin, öldürenin, sebep olduğu iddia edilenin, daha altından kafa karıştıran pek çok iddianın bulunduğu Selçuk Üniversitesi merkezli “cinayet” neresinden bakarsanız bakın korkunç bir olaydı. Bu cinayet ortaya çıktı çıkalı bizler de karmaşık duygular içeresindeyiz. İşin doğrusu bu cinayet gazetecilik adına müthiş bir olay idi. Yazdığımız bir kaç gelişmenin dışında yazamadığımız sayfalarca not vardı. Bu şehirde yayınlanan iddialı bir gazete olarak bunu en güzel şekilde vermeliydik. İki gün en iyi şekilde verdiğimize inanıyoruz. Ama üçüncü gün bizde birden el frenini çektik. Haber merkezinde kendi aramızda bile bu cinayetin veriliş biçimini tartışmaya başladık.
“Şehre, üniversiteye zarar veriyorduk.”… doğru
Ama biz gazete idik gazetecilik yapmalıydık… Bu da doğru
Bu ikisinin ise doğru olması mümkün değildi(!)
Biz bıraktık ama Türkiye’nin en yüksek tirajlı gazetelerinden, en çok reyting alan televizyonlarında sabah akşam haberlerde idi.
…..
Bu gel-git leri, dedikoduları, duyumları, gelişmeleri, resmi olan olmayanları izlerken birkaç noktada da bıçak kemiğe dayanıyordu. Bir yerde kendi ayağımıza sıkıyorduk. Olan olmuştu bir kere. Ateş düştüğü yeri yakıyordu. Ama millet olarak karmaşadan zevk alıyorduk ya bakıyoruz bir grup Rektör Hakkı Hoca’yı resmen kadın düşmanı ilan ediyor. Tamam biz Hakkı Hoca’yı hiç tanımayız (!). Onlar kadar hiç mi hiç bilmeyiz. Ama şu sorulara kim ne cevap verebilir.
Bizim Hakkı Hoca kadın düşmanı ya Dekan Prof. Dr. Handan Gülce’yi de baskı ile istifa ettirdi ya peki sizce Prof. Handan Hanım’ın dekan olarak atanması için YÖK’e kim teklif etti? Biz söyleyelim Rektör Hakkı Hoca. Yani kadın düşmanı rektör bir kadının dekan olmasını YÖK’ten istiyor.
….
Peki kadın düşmanı Rektör’ün bu şartlarda A takımında sizce kadın olabilir mi?
Olamaz. Olursa kendisini inkar etmiş olur öyle değil mi?
Ama gel gelelim bu kadın düşmanı Rektör Beyin genel sekreteri de bir kadın.
Hay Allah aksiliğe ya da tesadüfe bir bakın(!)
Peki Türkiye’de kaç üniversitenin genel sekreteri kadın?
Ahhhh bu kadın düşmanı rektör yok mu ahhhh.
Bir de eliniz boşsa bizim Selçuk Üniversitesi’nin diğer kadın yöneticilerine bir bakar mısınız?
Sonra kendi kendimize düşünüyoruz kadın düşmanı bir rektör niye bir kadını dekanlığa atar?
….
Bu işin kadınlık, erkeklik ne alakası var. Allah korusun kadın erkek birbirine girmiş ortaya bu korkunç durum çıkmış değil mi?
Vallahi açık ifade edeyim bugün için kim kadın düşmanı, kim erkek düşmanı, kim kasap, kim koç, kim fırıldak, kimin ne hüneri, var, kimin meziyetleri hangi alanda tavan yapmış hiiiiç umurumda değil.
Bu konuda duyup da yazamadıklarımdan çıldırıyorum. Cenab-ı Allah’ım vebalinden, kul hakkının korkusundan polisin savcının sorgusundan tırsımasam öyle şeyler yazacağım ki okuma tıklanmalarını kırarım.
Ama benim üniversitem, benim şehrim tarihinin en kötü travmalarından birisini yaşıyor.
…………..
Bazı şeylerin de çok iyi farkındayız. Biz nasıl olsa “bu rektörü dövecektik” ya fırsat bu fırsat ortalıkta kan varken bahane edip dövelim diyerek veriyoruz sopayı.
Bırakın kendi yaşadıklarımızı şu ülkenin son 40 yılına bir bakın Allah aşkına. Dün siyah dediklerimize bugün beyaz diyoruz. Üç yıl önce davul zurnalarla cezaevine attıklarımız için göbek atarken bugün “Vah vah adamlara yazık olmuş” demiyor musunuz?
Lütfen empati yapın. Bu işler kınamaya gülmeye gelmez. Allah korusun hepimizin çoluğu çocuğu var. Hadi siz çooook mübareksiniz; elinize, dilinize ve belinize hakim oldunuz. Peki ya onların ellerine, bellerine ve dillerine hakım olacaklarına dair garantiniz mi var? Bu noktada bir şeyi çok açık ifade edelim. Rektör Hakkı Hoca’nın avukatı değiliz. Adamı hiç değiliz. Ekibinden hiç olmadık. Rektörlük seçiminde safında değildik. Allah’a şükürler olsun ki Hakkı Hoca da bugüne kadar hiçbir şahsi işimizi halletmedi. Ama rektörü döverken adil olalım diye düşünüyorum. Ölenin arkasından dedikodu yaparken titreyelim. Öldüren profesörün patent ödülü almış bir beyin olduğunu unutmayalım ve kendimizden dahi korkalım. Dekan hanımefendinin yerine kendimizi koyup ağlayalım. Bu insanların çoluk çocuklarını düşünelim. Bütün yolların kesiştiği sekreterin anasını babasını düşünelim.
Cinayet masasının usta dedektifleri için bu iş daha bitmedi.
Bakın demedi demeyin. Eğer bu işin altından romanlık ya da dizilik bir aşk üçgeni çıkmaz ise işte ben o zaman birilerine vereceğim sopayı. Ona göre…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Günün adamı olmaya çalışma, hakikatin adamı olmaya çalış. Çünkü gün değişir, hakikat değişmez.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Şahane işyerlerinin önüne oto park yaptığımız zaman ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.