Hata başında kuru ayaz içimizi dondurdu. Ama çok şükür dün yine mart güneşi ile biraz olsun buzlarım eridi ve kendimize geldik.

O zaman biz de hemen yazmaya başladım.

Dün sabah bir abimiz bize bu fotoğrafı gönderiyordu.

Bir şey anlamamıştık. Sorunca abimiz şöyle diyordu;

“Abi gariban esnafın dükkânının önündeki totemleri şehrin görselini bozuyor diye kaldırtsınlar ama kendileri devasa boyutta şehrin belli noktalarına koysunlar. Peki, bunlar garibanların önünü kesmiyor mu?”

……….

Abimiz sabahın alacakaranlığında gergin olduğu için “burası neredir?” diye soramadık. Ama belki bu işi yapanlar bundan böyle eğer sıkıntılı yerler varsa biraz daha dikkatli olurlar diyelim.

MİTİNGLER STADYUMDA YAPILABİLİR

Bizim sıkı takipçilerimizden iş adamı Erol abimiz dün miting alanı ile ilgili ise gerçekten çok doğru bir tespitte bulunuyordu. Erol abinin dediği yapılsa bizim de dediğimiz gibi ikinci bir yere ne gerek var ki değil mi?

Bakın Erol abi bu konudaki görüşünü dün bizimle nasıl paylaşıyordu;

“Abi bugünkü yazında harika gerçi her yazın mükemmel. Miting için yer aramaya gerek yok abi her ilde stadyumlar var yok Mevlana alanı hani bizdeki Mevlana aşkı… 15 Temmuz’da 40 gün bangır bangır yatırlarımızı rahatsız ettiler miting dediler. Yeni bir masrafa hiç gerek yok yani. Yeni stadyumumuz yeter insanlar çok gelirse onlar da dışarıdan izlesinler. Seçen bizler seçilen onlar esas bizlerin oturmamız lazım yaşlısıyla engellisiyle onlar da çim sahanın üstünden insanlarımıza hitap etsinler bundan güzeli olur mu? Hem güvenlik açısından insanlarımız liderleri 6 saat gibi ayakta beklemezler. Allah senden de razı olsun Uğur Abim selamlar.”

……………..

Erol abicim gerçekten çok güzel bir tespit yazdıklarınıza ve düşüncelerinize harfiyen katılıyorum.

YAYA ÇİZGİLERİ VE YAYA

GEÇİTLERİ YENİDEN BELİRLENMELİ

Bizde yeni bir uygulama başlatmak çok kolay. Ama bunun sıkıntısı geçen zamanla giderek büyür hatta zaman içerisinde Allah korusun bu işler maddiyata cana dahi mal olur. Bir kötü örnek ile bu paragrafımızı biraz açalım mı?

Trafikteki yeni uygulama ile yayalara trafik ışıklarının olmadığı ama yaya geçitlerinin olduğu yerde öncelik verildi. Bu çok güzel ve doğru bir karar.

Peki defalarca bire bir yaşadığımız ve dün sabah da kıl payı zincirleme bir kazanın önlendiği kavşağa gelelim. 

Şehrimizde Büyükşehir Belediyesini bilmeyeniniz var mı?

Ya buranın karşısındaki Hacı Veyiszade Camii’ni.

Buranın önündeki tramvay durağını.

Haaah işte tam da burada bir yaya geçidi var. Burada trafik ışıkları da olsa yayaların karşıdan karşıya geçme şansı hiç yok gibi. Çünkü ışıklar yanıp söndükçe bir, tramvay çalışır. 2. Nalçacı istikametinden araçlar gelir. 3. Adalhan yönünden araçlar akar. 4.Numune hastanesinden U dönüşü yapan araçlar fırsat bulabilirlerse burunlarını sokarak Beşyol’a doğru giderler.

Eeeeee yayalar ne yapacak?

Yani erkeği genci değil kadını yaşlısı çocuklusu engellisi ne yapacak?

Vicdanlı bir sürücü denk gelirse hızını keserse (Çünkü arkadan sürekli trafik aktığı için pat diye durursanız bu seferde size arkadan geçirirler) bu garipler karşıdan karşıya geçebilirler. (Tabii zaman zaman içinde bu gruba biz de dahiliz.)

Pekiii yeni kural da burada yaya geçidi var. Trafik ışıkları da var.

Öncelik kimin? (Buranın 50 metre ilerisinde de trafik polislerinin merkezi var haaa)

Vallahi onu bunu bilmem öncelik kimin olursa olsun, burada her gün kaza var ve de olacak. Olmaya da devam edecek.

Birileri buraya hızla zaman kaybetmeden bir çözüm bulmalı. Demedi demeyin. İster maddi hasarlı olsun ister yaralamalı isterseniz ölümlü buradaki her kazanın kavganın dövüşün vebali de yöneticilerimizin bunu sakın unutmayın.

S.O.S NEDİR?

Turizmci bir dostum dün sabah sosyal medyada aşağıdaki hikayeyi paylaşmış, Sindire sindire iki kere okudum. Çok hoşuma gitti. Çok da doğru. Belki sizlerin de dikkatini çeker diye paylaşmak istedim.

S.O.S NEDİR?

Bir Airbus A380 Atlantik üzerinde uçmaktadır.

Derken, Mach 2 hızıyla bir F-17 görünür. Avcı jetinin pilotu yavaşlar, Airbus’un yanına yaklaşır ve yolcu uçağının pilotunu telsizden selamlar:

“Sıkıcı bir uçuş değil mi meslektaşım, bak şimdi beni izle !”

Jeti aniden hızlandırır, ses bariyerini kırar, hızla baş döndürücü bir yüksekliğe çıkar, neredeyse nefes kesen bir dalışla deniz seviyesine alçalır ve sonra son hızla A380’in yanına geri döner ve yavaşlayıp;

“Ne dersin, nasıldı?” diye sorar.

A380’in pilotu cevap verir: “Çok etkileyici, şimdi de sen beni izle !”

Jet pilotu A380’i izler, ancak hiçbir şey olmaz. Beş dakika sonra, Airbus pilotu telsizden şöyle haber verir:

“Nasıldı arkadaşım, sen buna ne dersin?”

Jet pilotunun kafası karışmıştır: “Ne yaptın ki ?” der.

Airbus kaptanı güler ve şöyle der: “Ayağa kalktım, bacaklarımı gerdim, tuvalete gittim, kendime bir bardak tarçın çayı, bir dilim havuçlu kek aldım ve sonraki üç gece için işverenim tarafından ödenecek 5 yıldızlı bir otel ayarladım..”

Hikâyenin ana fikri;

Gençken, hız ve adrenalin harikadır, ancak yavaşladıkça ve olgunlaştıkça, rahatlık ve huzur daha önemlidir.

Buna S.O.S. denir: Slower. Older. Smarter.

Daha sakin, daha olgun, daha akıllı…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzermiş. Çünkü onları herkes görürmüş.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Nalçacı Sille kavşağında bazı dolmuş sürücülerimiz trafik ışıkların önünde yolcu indirmesi bindirmesi yapmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz