“SÜSLÜ HANIMLAR” VE “CAMİLER HAFTASI”
Eylül ayının son haftasında bütün Avrupa’da çeşitli etkinliklerle kutlanan “Avrupa Hareketlilik Haftasında” Türkiye’de İzmir’den Süslü Hanımlardan ses geldi:
“Arabadan İn, Bisiklete Bin” Güzel ülkemin süslü hanımlarına helal olsun.
Konya olarak bisiklete en çok binen bir şehirde dahi bisiklete binmeye teşvik eden bu hareketliliğe pek destek gelmedi. Demek ki Konya’da süslü hanım yok. Olsun siz yine de siz arabadan inin ve bisikletinize binin. Ama uygun donanımla ve uygun sürüş teknikleriyle lütfen.
Zaten Konya şehir merkezindeki trafik kargaşasından sonra başka şansınız yok. Eliniz mecbur ya yürüyeceksiniz ya da bisikletinize bineceksiniz.
Hollanda yüz ölçüm bakımından Konya kadar bir memleket, ancak orada nüfus sayısından fazla (18 milyon) bisiklet var. Bu insanlar bisikletle işlerine gidiyorlar, çok düzgün bir bisiklet trafiği oluşturmuşlar ve herkes bu trafiğe uyuyor.
Konya’da bisiklete binenler için bir trafik derdi yok. Zaten uymuyorlar. Mevcut motorlu taşıtlar ve yayalar için geçerli olan trafik kuralları bisikletliler için “Kafana göre takıl” olarak değiştirilmiş.
Yine de en temiz ve en rahat ulaşım aracı olan bisiklete binin. Ama trafik kurallarına da uyalım, lütfen.
CAMİDE “OKU” KAMPANYASI
Ekim ayının ilk haftası Camiler ve Din Görevlileri haftası olarak çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Hayırlı olsun. Camiler Haftası’nın konusunu cami ve kitap. Camilerimizi yeniden kitapla buluşturmak ve tabii ki OKUMAK:
Bizlerde mutlaka okuyalım! Kerim Kitabımızı, kâinatı ve insanı okuyalım. Okumak ibadet, okumamak insanlığa, ülkemize ve inancımıza ihanettir. Okuyalım ama neyi?
Mesela camilerde son yıllarda çok sık rastlıyoruz. Vatandaşımız her fırsatı değerlendirdiği gibi camide de boş zamanlarını değerlendiriyor ve cep telefonundaki mesajlarını okuyor, mesaj yazıyor. Aferin. Okumak bu mu?
Allah rızası için Sayın Müftümüz imam efendilere bir talimat verin de “safları sık tutalım” uyarısının yanı sıra “cep telefonlarınızı kapatın ya da sessize alın” uyarısında da bulunsunlar.
Namazın tam ortasında hadi bakalım “Konyalım yürü” türküsü başlamaz mı? Cep telefonu çalıyormuş meğer? Namazımızı sakatlamaya, dikkatimizi başka yere çekmeye hakkınız var mı? Şimdi bu kul hakkına girmez mi?
Yani camide, mescitte hakla irtibata geçemeye gelen kişi halkla irtibatını kesmesi gerekmez mi?
Camiler bütün Müslümanların cem oldukları, ibadetlerini yerine getirdikleri kutsal mekânlardır. Burada yapılacak olan ibadette sadece namaz kılmak değil, iyi bir Müslümanın vasıfları öğrenmek ve öğretmektir. Bu vasıfların başın da okumak gelir. İlk başta da Kur’an okumak ve okuduklarıyla amel etmek. İnşaallah.
ÇETİNCE: Rabbimiz, üzerimizden bilginin ışığını, ilmin nurunu eksik etmesin. Bizleri caminin huzurundan ve ilmin bereketinden mahrum bırakmasın. Amin, amin, amin.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.