Takım Savunması…
Geçen hafta deplasmanda Osmanlıspor’u yenerek 2 haftalık deplasman serisine iyi başlayan Konyaspor, yine deplasmanda oynadığı Sivasspor mücadelesinde de 1 puan alarak İç Anadolu seferini başarıyla noktaladı.
Yavaş yavaş ilk 11 oyuncularını oturtmaya başlayan Aykut Kocaman, bu karşılaşmada da dinamik bir orta saha ile oynadı. Atılan uzun toplar ile Vedat Bora’yı rakip savunmanın arasına sızdırmaya çalışan ekibimiz, Ali Çamdalı ve Holmen ile kendi sahasında kalabalık olarak rakip Sivasspor’un etkili ayaklarına pozisyon imkanı vermedi. Oyunun genelinde sıkıcı bir futbol izledik ama biraz da deplasmanda oynamanın vermiş olduğu ürkeklik bu oyun planının altyapısını oluşturdu aslında. Konyaspor taraftarlarının öncelikle şunu hazmetmesi gerekiyor; Konyaspor takımı taraftarlarına bu sezon hiçbir karşılaşmada hop oturup hop kaldıracak bir futbol sunmayacak. Total futbolun icadından bu yana Dünya üzerindeki hemen hemen her takım öncelikle topun arkasına geçip iyi pozisyon alarak rakibi etkisiz hale getirmeyi amaçlıyor. Eğer orta alan ve ileri uçtaki oyuncu kaliteniz vasatın üstünde ya da iyiyse %60-70 topla oynama yüzdesi yakalayarak rakibin canını yakıyorsunuz. Konyaspor üzerinden bu fikri açacak olursak; henüz tam performansına ulaşamayan ve kalite anlamında üst düzey olmayan futbolculardan kurulu ekibimiz, ligin genelinde önce takım savunmasını yapmaya çalışacak bir ekip olacak. Bunları bilerek izleyelim Konyaspor’un karşılaşmalarını. Fazla beklentiye girmeyelim bu nedenle. Aykut Kocaman’ın maç sonu söylediklerine de atıfta bulunursak; “Türkiye’de kaos ortamının hakim olduğunu ve futbolun da bundan sebeplendiğini belirtti.” Bu açıklamanın büyük bir bölümünde kendisine hak versem de, Meha’nın kullandığı duran toplar dışında başka bir hücum planımızın olmadığını da belirtmek gerekiyor. Yani tabancamızda 1 adet kurşunumuz var ve bunu ne yazık ki her maç kullanamayacağımız aşikar. İlerleyen haftalarda bu hücum planlarına yenilerini de eklememiz gerekiyor. Konyaspor’a ceza sahası çevresinde faul yapmayan ekipler bu sistemle bizi çok rahat alt edebilirler. Sivasspor karşılaşmasında da dönem dönem yediğimiz baskının nedeni buydu. Ancak oyuncularımızın özverili mücadelesi ve iyi niyeti sayesinde bu sıkıntı kalemizde gol görmeden aşılmış oldu. Oynadığı dönemde Sissoko ve sonrasında oyuna giren Traore, Ömer Ali’ye sürekli yardıma gelerek içeri kat ederek attığı şutlarla etkili olan Aatıf’ı durdurmayı başardılar. Hal böyle olunca da zaten formsuz bir dönemden geçen Sivasspor kalemizde etkili olamadı.
Aykut Kocaman ve teknik heyetin hücum alternatiflerinin çeşitliliği konusunda çalışmalar yaptığına da inancım sonsuz. Mersin İ.Y. ve Trabzonspor karşılaşmaları akabinde verilecek milli takım arasından sonra bu sorunumuz da büyük bir ihtimalle ortadan kalkacaktır diye düşünüyorum. Evet biraz esneyerek ve uyuyarak izliyoruz maçlarımızı ama bu oyunu eleştireceksek önce ülkedeki futbol kalitesinin dip yapmasından, Avrupa’daki takımlarımızın berbat performansından ve Konya’daki atmosfer sayesinde küllerinden doğan Milli Takımımızdan başlamamız gerekiyor bazı şeyleri eleştirmeye.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.