Tarım sektörü giderek küçülüyor
Bir zamanlar Türkiye için tarım analizi yapılırken “7 düvele yeten bir …..” ülke tanımı yapılırdı. Bugün geldiğimiz nokta içler acısı…
Türkiye geniş tarım arazilerine rağmen ne yazık ki, buğdayı bile Rusya'dan, sebze ve meyve tohumunu İsrail'den, gübre İsrail'den ithal!
Burada ithal kalemleri sıralamaya başlarsak sayfalar yetmez.
Bir ülke düşünün eğer samanı bile ithal etme noktasına gelmişe; demek ki o ülkede üretim yok demektir.
Türkiye bir tarım ülkesi olmasına rağmen ne yazık ki buğdayı bile Rusya'dan ithal ediyor olması ne acı bir durum değil mi?
Rusya hükümeti verilerine göre Türkiye, Rusya'dan geçtiğimiz yıl toplam 5 milyon 860 bin ton buğday satın almış.
Neden bir zamanlar kendi kendine yeten ülke şimdi buğdayı bile dışarıdan ithal etmeye başladı?
Bunun en büyük sebeplerinin başında tarım arazilerinin işletilmemesi, çiftçinin bilinçlendirilmemesi ve en önemli tarım girdilerinin çok pahalı olması, çiftçi için mazot fiyatı oldukça yüksek, gübre, ilaç fiyatları oldukça yüksek.
Bir diğer önemli konu çiftçi ürettiği üründen istediği taban fiyatını alamıyor. Hükümet çiftçiyi birkaç tüccara mecbur ediyor.
Hal böyle olunca çiftçi tarladan, tarımdan çekilmek zorunda kalıyor.
Tablo bu olunca ülke olarak, İsrail, Rusya, Amerika, İran, Katar, hatta Irak'a bile mecbur kalıyoruz.
Çağın en önemli sorunlarından biri olan, nüfus artışı ile birlikte gelen su ihtiyacının artması ve buna karşılık olarak tatlı su kaynaklarının kirlilik ve aşırı kullanım nedeni ile aynı oranda azaldığı tehlikesini de gözden kaçırmamak gerekiyor.
Türkiye su zengini bir ülke değil. Kurak bir ülke de değil. Yarı kurak bir ülke olarak sorunumuz su kirliliği ve nüfus artışından kaynaklanan su kirliliğidir. Su çiftçi ve tarım alanlarındaki üretim için büyük önem arz ederken, bu konuda yapılan çalışmalar, atılan adımlar daha bir detaylı ve çözüme yönelik yapılmalıdır.
Özellikle istihdamın büyük yükünü taşıyan tarım sektöründe bugün gelinen nokta da sektörün giderek küçüldüğüne, tarımda çalışanların köy ve kasabalardan büyük şehirlere göç edip sanayilerde vasıfsız işçi olarak çalışmayı yeğlediğine şahit oluyorsunuz.
Sektörün küçülmemesi, çalışanların ve üretenlerin teknolojik anlamda da desteklenerek daha çok üretim daha çok getiri sağlamaları için yeni yapılanmalara gidilerek üreten Türkiye kavramını bir kez daha gün yüzüne çıkarmak gerekiyor.
Üretenin değil aracıların kazandığı sistemin tepetaklak edilerek üreticinin ürününün değer kazandığı sistemde tarım sektöründe üretenlerin daha çok çalışacağı gerçeği de göz ardı edilmemeli.
Özellikle Konya’da tarımsal alanların yeterince değerlendirilememesi, imara açılan alanların tarımdan uzaklaşması, çalışılan alanların daralması, genç nüfusun sanayi kentlerine göç etmesi gibi gibi bir çok nedenden dolayı tarımda çalışanların sayısı azalmaya başladı.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.